Logo

1. Hukuk Dairesi2024/77 E. 2025/383 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetlik ve satış iddiasına dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların murisinin miras payını davalılara sattığına dair tanık beyanları ve diğer delillerle davalıların ispat yükünü yerine getirdiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1691 E., 2023/1364 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mudanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/41 E., 2022/337 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı; davacıların murisi ... tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi olan babaları ... ile davalıların murisi olan dedeleri ...'ın kardeş olduklarını, ..., ... ve ...'ın kızı ...'nin mübadele ile Yunanistan'dan geldiklerini ve kendilerine ... köyünde hisseli olarak taşınmazlar verildiğini, dava konusu 107 ada 79 parsel sayılı taşınmazın da bu taşınmazlardan birisi olduğu ve taraflarca hisseli olarak kullanıldığı halde kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın yalnızca davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının muris ...'ın iskan payı oranında iptali ile müvekkillerin miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... ve müşterekleri vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın ..., ... ve ...'ın kızı ...'ye iskanen verildiğini ancak davacı tarafın taşınmazdaki payını müvekkillerinin murisi olan ...'a satmaya karar verdiklerini, mirasçıların çok fazla olması, halihazırda satışın gerçekleşmiş olması ve bir araya gelmenin zor olması nedeniyle davacı tarafın kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın müvekkillerinin murisleri adına tespit ve tescil edilmesine ... gösterdiklerini, bedelin davacı tarafa ödendiğini, taşınmazın evvelinin tapusuz olduğunu ve 20 yılı aşkın süredir davalı tarafça malik sıfatıyla zilyet edildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2019 tarihli ve 2018/191 Esas, 2019/526 Karar sayılı kararıyla; davacıların talebinin ...'ın dava dışı mirasçılarını kapsamadığı ve onlar adına dava da açılmadığından davaya terekeye temsilci atanması suretiyle dahi devam olunamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar ile tereke temsilcisi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 24.12.2020 tarihli ve 2020/490 Esas, 2020/1514 Karar sayılı kararıyla; davacıların dava dilekçesinde açıkça "dava konusu taşınmazın tapu kaydının davacıların murisi ...'ın iskan payı oranında iptalini" istedikleri, Mahkemece davanın kabulüne karar vermesi halinde iptal edilecek tapu kaydı miktarının "davacıların murisi ...'ın iskan payı oranında" olacağı, böylesi bir durumda iptal edilen tapu kayıt miktarının da tesciline karar verilmesinin zorunlu olduğu, bir başka deyişle tapu kaydı iptal edildiğinde hakimin infazı mümkün doğru sicil oluşturma yükümlülüğü gereği iptal edilen pay miktarının tümünün tesciline karar verilemesinin de zorunlu olduğu dikkate alındığında, davanın ... terekesi adına tescil istemiyle açıldığının anlaşıldığı, nitekim Mahkemece de öncesinde talep bu yönde görülerek terekeye temsilci atanması için süre verildiği ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca tereke adına açılan bu davada terekeye mümessil tayin edildiği, bu haliyle somut olayda aktif dava ehliyetinin sağlandığı belirtilerek davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile yargılamaya devamla işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanıp birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülebilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 09.06.2022 tarihli ve 2021/41 Esas, 2022/337 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma – gönderme kararı uyarınca işin esasına ilişkin olarak yapılan araştırma ve inceleme sonunda; tüm dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın davacıların murisi tarafından kullanılmadığı, tarafların anlaşması sonucunda taşınmazın davalıların murisi ... adına tespit ve tescil edildiği ve davalı tarafça tescil işlemi için davacı tarafa ödeme yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacıların murisinin tereke temsilcisi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2023 tarihli ve 2022/1691 Esas, 2023/1364 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında dava konusu taşınmazda öncesinde davacıların murisinin de hakkının olduğu yönünde ihtilaf bulunmadığı, uyuşmazlığın muris ... mirasçılarının terekeden gelen haklarını satıp satmadıkları noktasında toplandığı; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, uyuşmazlığın muris ... mirasçılarının taşınmazda bulunan paylarını davalılara satıp satmadıkları noktasında toplanmasına, dinlenilen tanık ... Kara'nın "eşinden dolayı gelen pay nedeniyle parasını aldığını, yine ...'nin parasının da ...'nin eşine ödendiğini, ... ...'ın parasını aldığını", tanık ...'ın "...'ın kendilerine taşınmazın davacılar ..., ... ile dava dışı ... paylarına düşen bedelin tamamını ödediklerini, ödemenin 2013 yılında yapıldığını, paranın tamamını davacı ...'ye verdiklerini", tanık ...'ın "kadastro geçişi sırasında anlaştıklarını ve paranın tamamını ...'ye verdikleri" şeklindeki beyanları ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacıların, muris ...'dan gelen miras haklarını davalı tarafa sattıkları ve bedelini de aldıkları, bu hali ile ispat yükü üzerinde olan davalıların satın alma olgusunu ispat ettikleri anlaşıldığına göre tereke temsilcisi vekilinin istinaf isteminin reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle tereke temsilcisi vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacıların murisi ... Tereke temsilcisi vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ..., ... ve ...'ın kızı ...'nin mübadele ile Yunanistan'dan geldiklerini ve kendilerine ... köyünde hisseli olarak taşınmazlar verildiğini, dava konusu 107 ada 79 parsel sayılı taşınmazın da bu taşınmazlardan birisi olduğunu, dosya arasına getirtilen iskan kayıtlarının da bu hususu doğruladığını, kadastro tespitinin hatalı şekilde yapıldığını, dosya kapsamına göre davanın kanıtlandığını, taşınmazın davacı tarafın murisi tarafından kullanılmadığı gerekçesinin doğru olmadığını, keşifte dinlenen tanıkların taşınmazın tarafların anlaşması üzerine davalıların murisi adına tescil ettirildiğine ilişkin beyanlarının bulunmadığını, taraflar arasında herhangi bir satış ilişkisi olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1. Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. Kadastro sonucunda Bursa ili, Mudanya ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 79 parsel sayılı 5.373,87 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacıların murisi ... tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacıların murisi ... Tereke temsilcisi vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden ... terekesinden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.