"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/377 E., 2022/956 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve duruşma isteğinin değerden reddine karar verilerek Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; muris babası “Kılıç oğlu ...”ın maliki olduğu 22.05.1962 tarih 51 numaralı tapu senedinin kapsadığı alanın 457 parsel içinde bulunduğunu, toplam alanı 14.875 m2 olduğunu, aynı bölgede murise ait 50, 51, 52 ve 53 nolu taşınmazların tescil edildiğini, 51 nolu kaydın 4.875 m2'lik kısmının alınarak 10.000 m2’lik kısmının dava konusu olan 457 parsel sayılı 7.400 m2 miktarlı taşınmazda murisi ... adına tescil edildiğini, taşınmazın 2010 yılına kadar kendisi tarafından kullanıldığını, 2010 yılında yapılan taksimde kendisine isabet ettiğini, ancak tapu kaydında murisin sehven “Reis oğlu ...” olarak geçmekte iken davalı Şehabettin’in babası “Reis oğlu ...”ın başvurusu sonucu idarece “Reis oğlu ...” şeklinde değiştirildiğini, onun ölümü üzerine de mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu davalı Şehabettin adına tescil edildiğini, aralarında çıkan tartışmanın ardından adı geçen davalının taşınmazı diğer davalı ...’e muvazaalı olarak satış suretiyle devrettiğini, taşınmazın zilyedi olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ...’ın diğer mirasçıları davaya muvafakat etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar; görevsizlik ve zamanaşımı itirazında bulunmuşlar, iddiaların doğru olmadığını, taşınmazın kendi murislerinden kaldığını, davacının bahsettiği 51 nolu tapunun taşınmazın ilerisinde ve zaten babası adına kayıtlı olduğunu, vergilerinin kendileri tarafından ödendiğini, muvazaanın söz konusu olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, tapu iptal-tescile yönelik iddianın ispatlanamadığından, muvazaaya yönelik iddianın da tapu iptal-tescil davası reddedilmekle hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, Dairenin 22.05.2019 tarihli ve 2016/9113 Esas, 2019/3205 Karar sayılı kararıyla, 22.05.1962 tarihli 50, 51 ve 52 sıra numaralı tapu kayıtlarının bulunabiliyor ise dosyasının aksi halde dayanak Van Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.03.1959 tarihli 1959/61 sayılı ilamı ve krokisinin temin edilmesi, sözü edilen davanın davacısının, eldeki davanın taraflarından hangisinin murisi olduğunun saptanması, davacının murisi olduğu belirlenir ise yerinde keşif yapılıp tapu kayıtları uygulanarak çekişme konusu taşınmaza ait olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, davacı tanıklarının keşif mahallinde dinlenerek taşınmazın başından beri kim tarafından kullanıldığının sorulması, tespit malikinin davacının murisi olduğu belirlenir ise son kayıt maliki davalı ...'in iyiniyetli olup olmadığının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 15.09.2022 tarih 2019/377 E., 2022/956 K. sayılı kararı ile; tapu iptal-tescile yönelik iddianın ispatlanamadığından, muvazaaya yönelik iddianın da tapu iptali ve tescil davası reddedilmekle hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla tanıkların doğruyu söylemediğini, tapu kaydının keşifte tanıklara sorulmadığı ve zemine uygulanmadığını, taşınmazı aralarında çıkan kavgadan dolayı muvazaalı olarak diğer davalıya sattığını, tapuda kayıt düzeltmenin mahkeme kararı ile yapıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Bilindiği üzere, Mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşur Diğer taraftan, Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir.
Somut olaya gelince; yukarıda da değinildiği üzere bozma kararına uymakla Mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem ve araştırma yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Ne var ki; Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; Van Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.03.1959 tarihli 1959/61 sayılı dosyasına ilişkin arşiv araştırması yapılmasına karar verildiği ancak cevabı yazının dosyada bulunmadığı, 22.05.1952 tarih, cilt:141, sayfa:23 sıra:50 ve 51 nolu tapu kayıtlarının davacı tarafından sunulduğu ancak 52 nolu kaydın dosyaya kazandırılmadığı, tapu kaydı getirilmeden, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler eşliğinde ve tapu kayıtları usûlüne uygun şekilde uygulanmadan keşif yapılarak rapor tanzim edildiği, Dairenin UYAP üzerinden yazılan geri çevirme kararı ile dava dışı 450 parsel sayılı taşınmaza uygulanan 22.05.1952 tarih, cilt:141, sayfa:23 sıra:52 nolu tapu kaydının ve tapu kayıtlarına dayanak Van Asliye Hukuk Mahkemesi 1958/144 Esas, 1959/61 Karar sayılı dosyasının gönderilmesi istenilmiş ise de 52 nolu tapu kaydının yerine dava ile ilgisi bulunmayan 52 parsele ilişkin kayıtların dosya arasına alındığı, Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının bulunup bulunmadığına ilişkin araştırma yapılmadığı, sadece gerekçeli kararın tarandığı, Tapu Müdürlüğü tarafından gönderilen evrak arasında tescile ilişkin mahkeme kararı ekinde 07.04.1960 tarihli krokinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; uyuşmazlığın, tespit maliki "Reis oğlu ..." iken bilahare soyadı "Kalkan" olarak değiştirilen kişinin davacının mı yoksa davalının mı murisi olduğu konusunda toplandığı gözetilerek komşu 480 parsel sayılı taşınmaz da tapu kaydına istinaden tespit edildiğinden dayanak tapu kaydının dosya arasına alınması, Van Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.03.1959 tarihli 1958/144 Esas, 1959/61 Karar sayılı dosyasının titizlikle araştırılması, bulunamaması halinde Tapu Müdürlüğünden gönderilen ilam ve kroki esas alınarak yaşı itibariyle yöreyi iyi bilen öncekilerden farklı mahalli bilirkişiler eşliğinde yerinde yeniden keşif yapılıp tapu kayıtlarının usulüne uygun şekilde uygulanması, 51 nolu tapu kaydının dava konusu taşınmaza ait olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, taraf tanıklarının keşif mahallinde tekrar dinlenerek taşınmazın başından beri kim tarafından kullanıldığının ayrıntılı olarak sorulması, teknik bilirkişiden yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırları ve uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli krokili rapor alınması, dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduklarının tespit edilmesi, tespit malikinin davacının murisi olduğu belirlenir ise son kayıt maliki davalı ...'in iyiniyetli olup olmadığının bir başka ifade ile Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağının açıklığa kavuşturulması, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.