"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/513 E., 2023/482 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kumluca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/90 E., 2020/369 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Antalya ili, Kumluca ilçesi, ... Mahallesinde kain 240 ada 8 parsel ile 241 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların davacıların murisi ... ... adına kayıtlı olduğunu, bu taşınmazlardan 240 ada 8 parsel ile 241 ada 12 parsel sayılı taşınmazların davacıların murisi ... ...'a annesi ... ...'tan geldiğini, murisleri ... ...'un kardeşleri ... ve ... ...'dan hisselerini satın aldığını ve toplamda annesi ... ...'tan gelen taşınmazlarda 3 paya sahip olduğunu, adı geçenlerin kendi aralarında da taksim yaptıklarını, 241 ada 13 parselin ise davacıların murisi ... ... tarafından başkalarından satın alındığını, söz konusu taşınmazların zilyetliği ve kullanımı davacılar murisi ... ...'a ait olduğu halde bu taşınmazların bazı bölümlerinin kadastro çalışmaları sırasında komşu taşınmazlara dahil edilerek davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, bu kapsamda davacılar murisine ait taşınmaz bölümlerinin davalı ... adına kayıtlı 241 ada 11 parsel; davalı ... adına kayıtlı 5 parsel; ... adına kayıtlı 6 parsel; ... adına kayıtlı 7 parsel; ... adına kayıtlı 10 parsel ve Antalya Büyükşehir Belediyesi adına kayıtlı 11 parsel sayılı taşınmazlar içerisine dahil edilerek adı geçen davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazlar arasında bulunan sabit sınırlara riayet edilmediğini, davacılar murisi ... ...'un 6 mirasçısı olduğunu, mirasçılardan 2 tanesinin dava açmaya yanaşmadığı bu nedenle davacıların miras hak ve hisseleri oranında tapu iptali ve tescil talebinde bulunmak zorunda kaldıklarını belirterek dava konusu taşınmazların ilgili bölümlerinin tapu kayıtlarının davacıların miras payı oranında iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; davalı ...'nin yasal hasım ya da tapu maliki olmadığını, bu nedenle davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, dava konusu taşınmazın 6360 sayılı Yasa kapsamında Belediye adına devir veya tahsis de edilmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
2.Diğer davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/2-a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu kabul edilerek dava konusu taşınmazların kadastro tespiti sonucunda oluşturulan sınırlarında sabit sınır sayılabilecek bir unsurun bulunmaması nedeniyle kadastrosu çalışmalarında herhangi bir hatadan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, davacıların dava konusu taşınmaz bölümlerinin murisleri ... ...'dan kaldığını ileri sürerek miras payları oranında iptal ve tescil isteğinde bulunduğu, davacılar murisi ... ...'un davacılar dışında iki mirasçısı daha bulunduğu, davalı tapu maliklerinin de murisin mirasçılarından olmadıkları nazara alındığında davanın terekeye göre üçüncü kişi konumunda bulunan kişilere karşı açıldığı; bu kapsamda davacıların, terekeye göre üçüncü kişi konumunda bulunan davalılar aleyhine kendi miras paylarına yönelik açtıkları eldeki davada aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı ve bu eksikliğin giderilmesinin de mümkün olmadığı, bu itibarla davanın HMK’nın 115/2. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek reddedilmiş olmasının isabetsiz olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, mülkiyet hakkının usuli gerekçelerle kullanımının engellenmesinin hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağını, muris ... ...'un dava açmaya yanaşmayan iki mirasçısı olmasının davacıların miras hak ve hisselerini ortadan kaldırmayacağını, diğer mirasçıların muvafakatının alınması ya da terekeye temsilci atanması için süre verilmeden davanın usulden reddine karar verilmiş olmasının yerleşik içtihatlara ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
1.Dosya kapsamı ve toplanan delillerden; Antalya ili, Kumluca ilçesi, ... Mahallesinde kain 240 ada 8 parsel ile 241 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sonucunda senetsizden davacılar murisi ... ... adına tespit edildiği, ilan süresi içerisinde itiraza uğramayan tutanakların 27.02.2007 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği, davacılar murisi ... ...'un 03.07.1987 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak dava dışı çocukları ... ve Fatmana ile davacı çocukları ..., ..., ... ve ...'in kaldığı, eldeki davanın kadastro çalışmaları sırasında davacılar murisi ... ... adına tespit ve tescil edilen taşınmazların sınırlarının hatalı belirlendiği ileri sürülerek davacıların miras payı oranında tapu iptali ve tescil talebiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun/HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 345,55 TL
bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.