Logo

1. Hukuk Dairesi2024/812 E. 2025/1845 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından imar ve ihya edilerek zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, taşınmazın mülkiyeti kazanmaya engel nitelikte olup olmadığı, davacının zilyetliğinin malik sıfatıyla olup olmadığı ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında yeterli araştırma yapmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/307 E., 2023/316 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili istekli davanın bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; çekişmeli 201 ada 3 parsel sayılı taşınmazın yörede yapılan toplulaştırma çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tescil edildiğini, taşınmazın evveliyatının kadastro harici bırakılan taşlık vasfında olduğunu, davacının çekişmeli taşınmazı imar-ihya edilerek 40 yılı aşkın süredir tarımsal amaçlı kullandığını açıklayarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davacının taşınmazı malik sıfatı ile kullanmadığını, taşınmazın kullanımı için ecrimisil ödediğini, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşulları gerçekleşmediğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının yöntemince araştırılması gereğine değinen bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı yararına çekişmeli taşınmaz üzerinde imar-ihya suretiyle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, 201 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.03.2021 tarih, 2018/10943 Esas, 2021/2006 Karar sayılı ilamıyla: ''Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin eksik olduğu ve bozma gereklerine riayet edilmediği, doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yeniden yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıkların davetiyeyle keşif yerine çağrılması, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, hava fotoğrafları, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ile komşu parsellere ait kayıt ve belgelerin jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendisi ile teknik bilirkişiden kurulu heyet aracılığıyla keşifte uygulanması, gelen toprak tevzi kayıtlarının belirtme tutanağındaki pafta ile dağıtım cetvelindeki paftanın davaya konu taşınmaza ait son pafta ile çakıştırılarak taşınmazın yerinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, hava fotoğrafları uzman bilirkişilerce incelemeye tabi tutulması, hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre tesciline karar verilen taşınmazların imar ve ihya edilip edilmedikleri, kültür arazisi haline getirilip getirilmedikleri veya hangi konumda bulundukları hususunda bilirkişi kurulundan tarafların ve Yargıtayın denetimine açık, gerekçeli rapor alınması, topografik haritaya ait bilgilerin rapora aktarılmasının sağlanması, hangi bölümün hangi tarihler arasında imar ve ihyasının tamamlandığı ve taşınmazlardaki tarımsal amaçlı zilyetliğin başladığı tarih, zilyetliğin kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, komşu parsellere ait tapu ve varsa dayanak kayıtların taşınmaz yönünü ne gösterdiği üzerinde durulması, HMK'nın 290/2. maddesi gereğince birlikte keşfe götürülecek uzman bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilerek Mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmasının sağlanması ve toplanacak delillere göre bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi '' gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı lehine imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 201 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın toplulaştırma çalışmaları neticesinde Hazine adına tapuya tescil edildiği ve zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğunu, davacının çekişmeli taşınmazı malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurmadığını, bilakis ecrimisil ödemek suretiyle kiracı sıfatıyla zilyet olduğunu, davacının toplulaştırma çalışmalarına itiraz etme hakkı varken bu hakkını kullanmayıp eldeki davayı açmasının dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, zilyetlikle kazanım koşullarının belirlenmesi için toplulaştırma çalışmalarının yapıldığı 2003 yılının esas alınması gerektiğini, davacı lehine imar-ihya suretiyle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığını, bina ve eklentilerinden istifade edilmek suretiyle sürdürülen zilyetliğin ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılamayacağını, aşamalarda bilirkişi raporlarına karşı sunulan itirazların gözetilmediğini, davanın mahiyeti gereği yasal hasım olan davalı İdare aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F.Değerlendirme ve Gerekçe

Dava imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nın 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede kadastro çalışmaları öncesinde toprak tevzi uygulaması yapıldıktan sonra 1961 yılında kadastro çalışmaları yapıldığı, dava konusu taşınmazın Toprak tevzi 30L paftasında 94 numaralı tevzi parseli içerisinde kaldığı, 94 numaralı tevzi parselinin kadastro sırasında uygulama görmediği, tespit harici bırakıldığı, bilahare 2003 yılında toplulaştırma çalışmalarında ham toprak vasfı ile Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından, bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Öte yandan, bir yerin zilyetlikle edinilebilmesi için taşınmaz malın çekişmesiz ve aralıksız, ekonomik amaca uygun şekilde en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla kullanılması gerekmektedir. Bu cümleden olmak üzere, zilyetlik hukuki nedenine dayalı olarak dava açan iddia sahibinin, lehine iktisap koşullarının oluştuğunu somut ve bilimsel verilere uygun delillerle ispat etmesi gerekecektir. Terk edilmiş dere yatakları, kayalık, taşlık, yol ve yol boşluğu gibi taşınmazlar ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilebilirken; ham toprak, hali arazi, köy boşluğu gibi basit ameliye ile zilyet edilebilecek yerler ise aynı Kanun'un 14. maddesi gereğince iktisap edilebilir. Hal böyle iken kadastro sırasında tespit harici bırakılan bir taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin belirlenmesi uyuşmazlığın çözümü için son derece önemli olup bu hususa bozma ilamında değinildiği halde Mahkemece uyuşmazlığın tespitinde bileşik geniş kapsamlı kadastro paftası getirtilerek dava konusu taşınmaza komşu parsellere ait kayıt ve tutanaklar ile varsa dayanak belgelerinden istifade edilmek suretiyle dava konusu taşınmazın tespit dışı bırakılma nedeni duraksamasız biçimde belirlenmemiş, yine bozma kararında açıkça belirtilmesine karşın taşınmazın sınırları içerisinde bulunduğu 94 numaralı tevzi parselinin toprak tevzi sırasında hangi belirtmelik numarası ile ve ne sebeple, kim adına belirtildiği tespit edilmemiş, taşınmazın komisyon parsel numarası ile belirtme numaraları arasında ilişki kurulmamış, taşınmazın menşeinin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, meralardan veya firari mütegayyip eşhaslardan olup olmadığı, öncesi itibariyle zilyetlikle kazanıma engel halinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden sonuca gidilmiştir.

3. Tüm bunlardan bağımsız olmak üzere dosya kapsamında yer alan ek ve kök jeodezi raporu içeriğine göre 1985 yılı hava fotoğrafına göre taşınmazın kullanılmadığı ve üzerinde zilyetlik sürdürülen yerlerden olmadığı hususunda kanaat belirtildiği halde, talimat yoluyla aldırılan jeodezi mühendisi bilirkişi raporunda ise bu kez 1985 yılı hava fotoğrafına göre taşınmazda kullanım ve tarımsal işleme emarelerine rastlandığı belirtilmesine karşın bu çelişki giderilmemiş, yine ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre taşınmazda taş toplama işleminden başka imar ve ihya faaliyetine rastlanmadığı belirtilmesine karşın bu yön üzerinde durularak davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı tereddütsüz belirlenmeden yazılı şekilde davanın kabulüne hükmedilmiştir. Şu halde, bozma gerekleri yerine getirilmediği gibi yapılan araştırma ve inceleme de noksan kalmıştır.

4. Doğru sonuca varabilmek için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan toprak tevzi çalışmalarına ilişkin tüm evraklar okunaklı ve incelemeye elverişli biçimde ikmal edilmeli, Toprak Tevzii Komisyonunun 30 L pafta, 94 nolu tevzi parselinin kim adına ve hangi sebeple belirtildiği tespit edilmeli, ayrıca bu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında ne şekilde işlem gördüğü belirlenmeli, dava konusu yere ait geniş ölçekli ve okunaklı bileşik pafta getirtilerek dosyaya eklenmeli, bileşik paftadan belirlenecek dava konusu taşınmazın komşularına ait kayıt, tutanak ve dayanak belgeler temin edilmeli, böylece dava konusu taşınmazın tespit dışı bırakılma nedeni tayin edilmelidir.

5. Bundan sonra; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazların bulunduğu köyde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

6. Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kadastro paftası ile toprak tevzii paftasının ölçekleri çakıştırılmak sureti ile hazırlanmış, taşınmazın toprak tevzi sırasında hangi belirtmelik numarasıyla ve hangi sebeple kim adına belirtildiğine dair incelemeyi içeren ayrıntılı kroki ve rapor alınmalı; 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan dava konusu taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden irdelendiği, taşınmaz üzerinde sürdürülen ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.

7. Dosya kapsamında yer alan hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalıdır.

Bu şekilde yapılan araştırma sonucunda taşınmazın menşeinin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, meralardan veya firari mütegayyip eşhaslardan olup olmadığı hususu üzerinde durulmalı, taşınmazın öncesi itibariyle iktisaba engel bir halinin bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.04.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.