Logo

1. Hukuk Dairesi2024/874 E. 2025/2954 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında, davalının hileli davranışlarla tapuyu devraldığı ve satış bedelini ödemediği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Satış bedelinin ödenmesinde kullanılan çeklerin karşılıksız çıkmasının tek başına hile iddiasını ispatlamadığı, davacının tapu iptali ve tescil talebini haklı çıkaracak delil sunmadığı, davalının ödenmeyen bedelden sorumluluğunun ise devam ettiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ... ... ile davacı Şirket arasında taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında İstanbul ili Beylikdüzü ilçesi ... Mahallesi 324 ada 8 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin 593.000,00 TL karşılığında davalı ... ...'a satışı konusunda anlaşma sağlandığını, bu bedelin 62.000,00 TL'lik kısmının nakit olarak ödendiğini, bakiye 531.000,00 TL için 12 adet ileri tarihli çek keşide edildiğini, sözleşme gereği 15.05.2014 tarihinde 4 numaralı bağımsız bölümüm, 22.05.2014 tarihinde ise 8 numaralı bağımsız bölümün davalı ... ...'a temlik edildiğini, 4 numaralı bağımsız bölümün ... ... tarafından 21.05.2014 tarihinde davalı ...'e, 17.06.2014 tarihinde de ... tarafından davalı ... Taşkın'a temlik edildiğini, 8 numaralı bağımsız bölümün ise ... ... tarafından 23.05.2014 tarihinde davalı ...'e, 29.05.2014 tarihinde ... tarafından davalı ...'ya, 19.06.2014 tarihinde ise ... tarafından davalı ...'e temlik edildiğini, satış karşılığında verilen çeklerin karşılıksız çıktığını, davalı ... ...'ın, hileli ve aldatıcı davranışları ile söz konusu bağımsız bölümlerin devrini sağladığını ve diğer davalılarla organize şeklide hareket ederek muvazaalı temlikler gerçekleştirdiklerini, davalılar hakkında açılan ceza soruşturmasının halen devam ettiğini belirterek öncelikle 4 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini, olmazsa taşınmazların satış bedelinden bankanın çeklerle ilgili ödediği miktar düşüldükten sonra kalan ve tahsil edilemeyen 517.560.00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının dava konusu taşınmazı tapu siciline güvenerek iyi niyetle iktisap ettiğini, satıştan sonra 40.000,00 TL'lik ödemenin banka kanalıyla yapıldığını, satış bedelinin bir kısmının da davalının ailesi tarafından ödendiğini, diğer davalılar ile davalı ... arasında hiçbir yakınlık ve akrabalık ilişkisi bulunmadığını, davacı ile davalı ... ... arasındaki ilişkinin ... tarafından bilinmediğini, davalı ... ... tarafından keşide edilen çeklerle ilgili icra takibi başlatılmaksızın davalı aleyhine dava ikame edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalının iyi niyetli olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu 8 numaralı bağımsız bölümü diğer davalı ...'den 161.000,00 TL karşılığında satın aldığını, satış bedeli olan 161.000,00 TL'yi banka kanalıyla davalı ...'e ödediğini, söz konusu satışın iddia edildiği gibi muvazaalı bir satış olmayıp gerçek bir satış olduğunu, ayrıca davalı ... ile aralarında hiçbir ilişki, yakınlık ya da akrabalık bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalı ...'in davalı ... ...'ın çalışanı ... ile tanışıklığı olduğunu, ...'nin diğer davalı ... ...'ın yeni bir daire aldığını ve paraya ihtiyacı olduğunu ancak peşin ödendiği takdirde rayiç değerinden ucuza satacağını ifade ettiğini, ... ve davalı ... ...'ın dairenin 167.000,00 TL karşılığında satışı konusunda anlaştığını, satış bedelinin banka kanalıyla ödendiğini, davalı ... ile diğer davalı ... ... arasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/... numaralı dosyasında yürütülen soruşturma kapsamında husumet bulunduğunu, davalı ...'in iyi niyetli olduğunu, inşaat firması olan davacının hiç bir ipotek tesis etmeden ve kefil almadan, kısmi nakit ve ileri keşide tarihli çeklerle dava konusu taşınmazı diğer davalı ... ...'a satması sonucunda alacağını tahsil edememesinin iyi niyetli 3. kişi konumundaki davalı aleyhine yorumlanamayacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

4. Diğer davalılar usulüne uygun tebligatlara rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı taraf her ne kadar satış sözleşmesinde bakiye bedel karşılığında bir kısım çekler verildiğini ancak bu çeklerin karşılıksız çıktığını ve karşılıksız çıkan çeklerin davalı ... ... tarafından hileli hareketlerle verildiğini ileri sürmüş ise de semene karşılık verilen kambiyo senetlerinin de ödeme aracı olup karşılıksız çıkması halinde farklı hukuki yollarla alacaklıya tahsil imkanı sağladığı, satış sözleşmesinde semenin ödenmemesinin alacaklıya farklı yollarla tahsil imkanı tanıması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi hakkı doğurmayacağı, söz konusu çeklerin ödeme aracı olması nedeniyle ödemenin çekin verildiği anda gerçekleştiğinin kabulünün gerektiği, bu haliyle taraflar arasında kurulan sözleşme kapsamında dava konusu bağımsız bölümlerin bedellerinin davalı ... ... tarafından nakit ve çek yoluyla ödendiği, bu hususta taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlığın da bulunmadığı, çeklerin karşılıksız çıkmasının bu durumu değiştirmeyeceği ve davacının bedelsiz olarak hileli hareketlerle taşınmazın devredildiği iddiasını ispatlayamadığı, netice olarak davacının ilk el davalı ... ...'a yönelik tapu iptali ve tescil talep edemeyeceği, varılan bu sonuç çerçevesinde sonraki devirler yönünden temliklerin muvazaalı olup olmadığına yönelik bir değerlendirme yapılmasına da ihtiyaç bulunmadığı, bununla birlikte dava konusu bağımsız bölümlerin 593.000,00 TL karşılığında devredildiği hususunda davacı ve davalı ... ... arasında anlaşma sağlandığı, davacının ise satış bedelinden 517.560,00 TL kısmı tahsil edemediği, bu haliyle davalı ... ...'ın bakiye bedeli ödemediği anlaşıldığından davalı ... ...'ın ödenmeyen bedelden sorumluluğunun devam ettiği belirtilerek tapu iptali ve tescil isteminin reddine, terditli alacak talebinin davalı ... ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davacı tarafça dava konusu taşınmazların satış bedelinden 62.000,00 TL'sinin nakit tahsil edildiği, bakiye miktarın ise ileri keşide tarihli çek olarak alındığı, çeklerin karşılıksız çıktığı, davalı ...'in baştan beri çek bedellerini ödeme niyeti olmadığı ve taşınmazın kısa aralıklarla diğer davalılar arasında danışıklı olarak devredildiği gerekçesi ile tüm davalıların davacıya karşı dolandırıcılık suçunu işledikleri gerekçesi ile yapılan satış işleminin iptali ile taşınmazların yeniden davacı adına tescili talep edilmiş ise de semenin büyük bir bölümünün ödemesinin çekler karşılığı yapılması konusunda davacı ile davalı ... arasında anlaşma bulunduğu, bu kapsamda satış bedelinin bakiye kısmı için davacıya davalı ... tarafından çek keşide edildiği, çeklerin sahte olduğu iddia edilmediği gibi çekin bir ödeme aracı olduğu, karşılıksız çıkması durumunda kambiyo hukukuna dayalı tahsil imkanının bulunduğu, satış bedelinin çeklerle ödenmesi konusunda davalı ...'in hileli davranışlarda bulunduğunun ispatlanamadığı, satış sözleşmesinin ilk el konumunda olan davalı ...'in eylemleri sonucunda düzenlendiği ispatlanamadığından taşınmazların sonraki temliklerinde muvazaa olup olmadığı yönünde Mahkemece değerlendirme yapılmamasının da usul ve yasaya aykırı bulunmadığı, mevcut duruma göre davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddi ile bakiye satış bedelinin davalı ...'den tahsiline yönelik verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı ...'in baştan itibaren satış bedelini ödeme niyeti olmadığını, çeklerin verilmesinin sadece hataya düşürme ve güven sağlama amacına yönelik olduğunu, çeklerin karşılıkları ileride ödensin diye verilmediğini, bu amaçla her şeyin planlandığını, dava konusu bağımsız bölümlerin ipoteksiz devri sağlanarak hemen akabinde birlikte hareket ettiği diğer davalılarla bedelsiz ve muvazaalı temlikler yapıldığını, davacıya güven tesis etmek ve hataya düşürmek amacı ile banka sisteminin kullanıldığını, davalı ... ...'ın dava konusu bağımsız bölümleri satın alırken bu bağımsız bölümleri teminat olarak göstereceğini bu nedenle üzerinde ipotek ve benzeri herhangi bir kısıtlama olmaması gerektiğini ifade ettiğini, ... ...'dan sonraki muvazaalı devirlerin değerlendirilmediğini, oysa ... ...'ın hileli tapu tescilinin devamı olan işlemleri de nazara alınarak olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ... ... ile diğer davalıların birbirlerini tanıdığını ve birlikte hareket ettiklerinin ifadelerinde açıkça görüldüğünü, diğer davalıların ...'in çalışanı-arkadaşı-arkadaşının çalışanı olduğunu, dava konusu 4 nolu dairenin 1 ay içinde 4 kez el değiştirdiğini, 8 nolu dairenin 3 hafta içinde 4 kez el değiştirdiğini, 4 nolu daireyi alan ... ve 8 nolu daireyi alan ...'nın aynı tarihte hemen hemen aynı saatlerde tapuda devir aldıklarını, ... ...'ın bu daireleri devir alırken ve kendi kontrolündeki kişilere devrederken hep aynı saikle hareket ettiğini, temel saikin davacıya bir bedel ödemeden taşınmazları ele geçirmek ve sonrasında açılacak tapu iptal davalarından korunmak amacıyla kendi kontrolündeki kişilere devir işlemleri yaptırmak olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa alacak istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya kapsamı ve delillerden; davacı ve davalı ... ... arasında imzalanan emlak alım-satım sözleşmesi başlıklı belgede; taraflar arasında İstanbul ili Beylikdüzü ilçesi ... Mahallesi 324 ada 8 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin 593.000,00 TL karşılığında davalı ... ...'a satışı konusunda anlaşma sağlandığının ve bedelin 62.000,00 TL'lik kısmının nakit olarak ödendiğinin, bakiye 531.000,00 TL için 12 adet ileri tarihli çek keşide edildiğinin belirtildiği, dava konusu 4 numaralı bağımsız bölümün 15.05.2014 tarihinde 8 numaralı bağımsız bölümün ise 22.05.2014 tarihinde davalı ... ...'a devredildiği, davalı ... ...'ın temlik aldığı 4 numaralı bağımsız bölümün 21.05.2014 tarihinde ...'e, 29.05.2014 tarihinde ...'e, 17.06.2014 tarihinde ise son kayıt maliki ...'e satış suretiyle temlik edildiği, 8 numaralı bağımsız bölümün ise 23.05.2014 tarihinde ...'e, 29.05.2014 tarihinde ...'ya bilahare 19.06.2014 tarihinde son kayıt maliki ...'e satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

12.06.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.