"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/611 E., 2023/1399 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/460 E., 2022/450 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; dava konusu Giresun ili, Güce ilçesi, ... köyünde kain 164 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, öncesinde babası olan kök mirasbırakan ...'e ait olduğunu, babasının sağlığında taşınmazlarını mirasçılar arasında taksim ettiğini, dava konusu parselde bulunan eski baba evi ve evin bulunduğu 500 m2 yüz ölçümlü arazinin de kendisine bırakıldığını, ancak kadasto çalışmaları sırasında kardeşi ve davalıların mirasbırakanı ...'in 164 ada 2 parsel sayılı taşınmazı haksız şekilde kendisi adına tespit ve tescil ettirdiğini ileri sürerek 164 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki eski baba evi ve evin bulunduğu 500 m2 yüz ölçümlü kısmının davalıların mirasbırakanı ... adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... (...) ... cevap dilekçesinde özetle; kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı eldeki davanın, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten sonraki on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, ekte sunduğu köy senedine istinaden dava konusu taşınmazın mirasbırakan babaları ...'e verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Diğer davalılar cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2022 tarihli ve 2021/460 Esas, 2022/450 Karar sayılı kararı ile; davacının ve davalıların kök mirasbırakanı ...'in kadastro tespitinden önce öldüğü, dava konusu 164 ada 2 parsel sayılı taşınmazın senetsizden, davalıların mirasbırakanı ve davacının kardeşi ... adına cedden intikâlen ve taksimen geldiği sebebiyle 4.581,52 m2 yüz ölçümüyle ahşap ev ve samanlık ve serender ve fındık bahçesi vasfıyla 13.11.2009 tarihinde tespit edildiği, kadastro tutanağının 23.02.2010 tarihinde kesinleştiği, sonrasında dava konusu 164 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 14.07.2022 tarihinde kesinleşen Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.11.2021 tarihli ve 2019/19 Esas, 2021/528 Karar sayılı kararına istinaden ifrazıyla bir kısmının 164 ada 1 parsel sayılı taşınmaza tevhit edilerek eldeki davanın davalısı ... adına, bir kısmının ise 164 ada 24 parsel sayılı taşınmaza tevhit edilerek davalıların mirasbırakanı ... adına kaydedildiği, eldeki davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kök mirasbırakan babaları ...'in, sağlığında 164 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan evi ve 500 m2 yüz ölçümlü araziyi kendisine verdiğini, davalıların kendisinden daha çok taşınmaz aldığını, hepsinin babaları kök mirasbırakan ...'den geldiğini, davanın muris muvazaası hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak görülmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.11.2023 tarihli ve 2023/611 Esas, 2023/1399 Karar sayılı kararı ile; davaya konu taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 22.02.2010 ile eldeki davanın açıldığı 07.12.2021 tarihleri arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar etmekle Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri,
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut olayda; tarafların kök mirasbırakanı ...'in 15.03.2002 tarihinde öldüğü, dava konusu 164 ada 2 parsel sayılı taşınmazın senetsizden, davalıların mirasbırakanı ve davacının kardeşi ... adına cedden intikâlen ve taksimen geldiği sebebiyle 4.581,52 m2 yüz ölçümüyle ahşap ev ve samanlık ve serender ve fındık bahçesi vasfıyla 13.11.2009 tarihinde tespit edildiği, kadastro tutanağının 23.02.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleştiği 23.02.2010 tarihi ile davanın açıldığı 07.12.2021 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.