"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1861 E., 2023/2227 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolvadin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/291 E., 2023/245 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; tarafların muris babası ...'nın ölmeden önce mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak 19.07.2011 ve 06.05.2013 tarihli satış işlemleriyle Afyonkarahisar ili, Bolvadin ilçesi, .../... Mahallesindeki 361/78 (eski 5805) parsel, 248 ada 12 (eski 1591) parsel, .../... Mahallesindeki 499 ada 10 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğlu ...'e, ... Mahallesi 485 ada 37 ve 44 parsel, .../Bahçelievler Mahallesindeki 474 ada 60 (eski 7285) parsel ve ... Mahallesi 248 ada 7 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğlu ...'a, .../... Mahallesi 281 ada 6 (eski 8824) parsel, ... Mahallesi 556 ada 269(556 ada 259 ve 560 tevhidinden oluşan) parsel ve .../... Mahallesindeki 281 ada 7 (eski 922) parsel sayılı taşınmazlarını da 1/2'şer paylı olarak davalılara devrettiğini, murisin taşınmazlardaki intifa hakkını üzerinde tuttuğunu, satış yapmaya ihtiyacı ve haklı nedeni olmadığını, satış sonrası murisin hayatında değişiklik görülmediğini, davalıların taşınmazları alım gücünün bulunmadığını, murisin Danimarka ülkesinde çalışarak davalıların çok küçük olduğu yaşlarda taşınmazları edindiğini, murisin toplumdaki aile malının bölünmemesi düşüncesiyle erkek çocuklarını kayırdığını, yörede baba oğul arasında satış olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına tapu kayıtlarının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiş, akabinde ... Mahallesi 248 ada 7 parsel sayılı taşınmazla ilgili davasından davalıların muvafakati ile vazgeçmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu satış işlemlerinin gerçek olduğunu, davalıların alım gücü bulunduğunu, murisin iradesinin mal kaçırmak olmadığını, dava dışı 6 adet daha taşınmazı hakkında ortaklığın giderilmesi davasının görüldüğünü, bedeller arasında oransızlığın tek başına muvazaayı ispatlamayacağını, murisin davacıların düğün masrafını karşıladığını, murisin emeklilik primlerini davalıların ödediğini, murisin davalılarla yaşadığını, davalılar tarafından bakıldığını, davalıların 1985'ten beri Danimarka'da çalışıp kazandığı birikimlerini taşınmaz alınması için murise elden verdiklerini, davalıların annelerine gönderdiği paradan payları olmadığı hâlde davacıların pay alması üzerine davalıların parasıyla alınan taşınmazların muris ve davalılar arasındaki inançlı işlemin gereği olarak davalılara geri verildiğini, murisin el yazılı vasiyetnamesinin de savunmayı doğruladığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; murisin, taşınmazları davalıların parasıyla aldığına, kızların evlenip kendi paralarını kazandıklarına dair davalıların sunduğu 07.07.1990 tarihli vasiyetname başlıklı belgenin kız çocukların dava açmasını engellemek amaçlı olduğu, davacı ...'in sunulan belge tarihinde evli olmadığı, davalı ...'un eşi tanık Satı'nın da 1990 sonrası alınan taşınmazların davalıların parasıyla alındığını beyan ettiği, taşınmazların çoğunun muris tarafından davalıların çok küçük yaşlarda olduğu 1978-1997 tarihleri arasında edinildiği, davalıların birikimlerinin kim tarafından ne oranda kazanıldığının ve Türkiye'ye ne şekilde gönderdiklerinin belli olmadığı, muris tarafından edinildikten 30 yıl sonra davalıların parasıyla alındığı gerekçesiyle davalılara devredilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, edinme tarihilerinde davalıların çok küçük yaşta olduğu, 1990 yılında pizza dükkanı açan ve öncesinde işçi olan davalıların hem bankada yüksek meblağda para biriktirmesi hem de birden fazla taşınmaz edinmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, devirlerin davacı kız çocuklarından mal kaçırmaya yönelik olduğu, davacıların ... Mahallesi 248 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davadan davalıların muvafakatıyla vazgeçtiği gerekçesiyle ... Mahallesi 248 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın açılmamış sayılmasına, .../... Mahallesindeki 361/78 (eski 5805) parsel, 248 ada 12 (eski 1591) parsel, .../... Mahallesindeki 499 ada 10 parsel, ... mahallesi 485 ada 37 ve 44 parsel .../Bahçelievler Mahallesindeki 474 ada 60 (eski 7285) parsel, .../... Mahallesi 281 ada 6(eski 8824) parsel, ... Mahallesi 556 ada 269 parsel ve .../... Mahallesindeki 281 ada 7(eski 922) parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, davalıların tapu kayıtlarının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tesciline, bakiye payların davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 9 adet taşınmazdan 6 adedinin muris tarafından edinildiğinde davalıların çok küçük yaşta olduğu, bu sebeple davalıların bu taşınmazların alımına katkılarının mümkün olmadığı, davalılarca sunulan ve muris tarafından yazıldığı savunulan 07.07.1990 tarihli vasiyetname başlıklı belgenin somut olgulara uygun olmadığı, murisin 1990 ve sonrasında edindiği taşınmazlar ile bu taşınmazları aynı akitlerle davalılara devrettiği, murisin aynı akitte iradesinin bölünemeyeceği, murisin kız çocuklarından mal kaçırmayı amaçladığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu 9 adet taşınmazın 5 tanesinin 1990 yılı sonrasında edinildiğini, 1967 ve 1969 doğumlu davalıların bu taşınmazların alınmasını sağladığını, Mahkemece 1990 yılı öncesi ve sonrası edinilen taşınmazların ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, murisin taşınmazları alım gücü olmadığını, taşınmazların murise ait olmadığını, taşınmazların yurt dışında çalışan davalıların parasıyla alındığını, murisle aralarındaki inançlı işlem gereği de davalılara devredildiğini, temlik dışı terekedeki 6 adet taşınmazın değerlendirilmediğini, devirlerin murisin ölümünden 10 yıl önce yapıldığını, bedeller arası oransızlık olsa dahi muvazaayı ispatlamayacağını, denkleştirme bakımından diğer mirasçılara intikâl eden taşınır taşınmaz malların araştırılmadığını, davalı tanıklarının beyanlarına gerekçede yer verilmediğini, murisin el yazılı vasiyetnamesinin değerlendirilmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya kapsamından; tarafların muris babası ...'nın 01.05.1939 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak 1/5'er paylı davacı kızları Çiğdem, Emine, Gülzade ile davalı oğulları ... ve ...'u bıraktığı, murisin 19.07.2011 ve 06.05.2013 tarihlerindeki satış işlemleriyle dava konusu Afyonkarahisar ili, Bolvadin ilçesi, .../... Mahallesindeki 361 ada 78 (eski 5805), 248 ada 12 (eski 1591), .../... Mahallesindeki 499 ada 10 parsel sayılı taşınmazlarını bir kısmını intifa hakkını üzerinde tutarak oğlu davalı ...'e; ... mahallesi 485 ada 44 (3402 sayılı Kanun Ek-1. maddesi uygulaması sonrası 1848 ada 38), ... Mahallesi 485 ada 37( (3402 sayılı Kanun Ek-1. maddesi uygulaması sonrası 1848 ada 43) ve .../Bahçelievler Mahallesindeki 474 ada 60 (eski 7285) parsel sayılı taşınmazlarını bir kısmında intifa hakkını üzerinde tutarak davalı oğlu ...'a; .../... Mahallesi 281 ada 6 (eski 8824), ... mahallesi 556 ada 269 ve .../... Mahallesindeki 281 ada 7 (eski 922) parsel sayılı taşınmazlarını da 1/2'şer paylarla davalı oğullarına satış yoluyla temlik ettiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1. hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 61.201,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'ten, 58.377,58 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'tan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.