"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/883 E., 2024/2544 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaplı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/278 E., 2021/167 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, kamu düzenine aykırılık nedeniyle İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 20.11.2023 tarih ve 2022/5568 Esas, 2023/6555 Karar sayılı kararıyla bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar, davalı ... tarafından temyiz edilmekle, 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 373. maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;
Dairenin 20.11.2023 tarih ve 2022/5568 E., 2023/6555 K. sayılı bozma kararında da belirtildiği üzere, paylı mülkiyet, TMK'nın 688. maddesi gereğince birden çok kimsenin aynı eşya üzerinde fiilen (maddi olarak) bölünmemiş paylara malik olmalarıyla meydana gelen mülkiyet türüdür. Paylı malik kendi payı üzerinde tasarruf edebilir, payını devredebilir, rehnedebilir. Ancak paylı malikin paylı mülkiyet konusu malın tamamı üzerinde tasarrufta bulunabilmesi TMK'nın 692/1. maddesine göre paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması oy birliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Kural olarak dava açmak tasarrufi bir işlemdir.
Paylı mülkiyette paydaşlara tanınan yetkiler başlıca; yararlanma, kullanma, elde bulundurma (zilyetlik), koruma ve tasarruf yetkisi olarak görülür. Paylı malda bölünebilen yetkiler üzerinde her paydaşın payı oranında bağımsız hakkı vardır. Fakat bölünemeyen yetkilerde herkesin hakkı eşyanın tamamına yayılmıştır. Paylı malın tamamına ilişkin davaların açılmasında talebin yani korunacak paylı menfaatin bölünebilir olup olmamasına göre durum değişir. Bölünebilir talep ve menfaatlerde her paydaş kendi payı oranında dava açma yetkisine sahiptir. Mesela tazminat talepleri bölünebilir nitelikte olduğundan burada her paydaş kendi payı hakkında bir talepte bulunabilir, paylı malın tamamına ait olup bölünemeyen taleplere misal olarak ise istihkak davası, el atmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkının tespiti davası, tapu iptali ve tescil davası, tapu kütüğünün düzeltilmesi davası, taşınmaz malların sınırlarının tespiti davası gibi davalar gösterilebilir.
Her paydaşın 3. kişilerin açacakları davada davalı olması da mümkündür. Ancak bir paydaşın tek başına davalı olabilmesi için açılan davanın bölünebilir bir talebi veya sadece paydaşın payını içermesi gerekir. Buna karşılık talep bölünemez nitelikteyse 3. kişinin bütün paydaşlar aleyhine dava açması gerekir. Burada zorunlu dava arkadaşlığı söz konusu olur. Davacı bir tek paydaş aleyhine dava açamaz.
Dava konusu 124 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 6/7 payı davalı ... adına, 1/7 payı ise ... adına, 124 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ise 6/7 payı davacı adına, 1/7 payı ise ... adına kayıtlıdır.
Paylı (müşterek) mülkiyet halinde bir paydaşın diğer paydaşlar adına dava açma yetkisi bulunmamaktadır. Taşınmazın her yerinde tüm paydaşların hak sahibi oldukları tartışmasızdır. Kaldı ki davacı tarafın talebi ve davacının paylı malik olduğu 11 nolu parselde payına karşılık gelen bölümün zeminde ayrılıp belirginleştirilmediği hususları hep birlikte dikkate alındığından 124 ada 11 parsel sayılı taşınmazda 6/7 pay sahibi olan davacının tek başına açtığı dava dinlenemez. Ayrıca 124 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise tapu iptali ve tescil davalarının kayıt malikine karşı açılması gerektiği halde, 6100 sayılı HMK’nın 50. maddesi gereğince kayıt malikine karşı açılmış bir dava yoktur. Islah yoluyla dahi olsa hasım değiştirilemeyeceği gibi dahili dava yoluyla da bir kimseye taraf sıfat verilemeyeceği tartışmasızdır. Dava açıldıktan sonra paydaş Hava Ercan mirasçılarının dahili davalı olarak davaya sonradan dahil edilmesinin davacıya yeni bir hak bahşetmeyeceği de açıktır.
Hal böyle olunca; Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,
12.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.