"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1618 E., 2024/1936 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bozova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/353 E., 2023/320 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi ... Mahallesinde bulunan 4 parsel sayılı taşınmazın öncesinde davacının dedesi ve babası sonrasında ise davacı tarafından toplamda 40 yıldan uzun bir süredir tarımsal amaçla kullanılarak imar-ihya edildiğini, buna karşılık kadastro çalışmaları sonucunda taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, kadastro tespitinin gerçek durumu yansıtmadığını ileri sürerek 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesinin 17.08.2021 tarihli ara kararı kapsamında, 17.09.2021 tarihli dilekçesiyle; ... ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
II.CEVAP
1.Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle husumet ve kesin hüküm nedeniyle reddini, olmazsa davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmaması nedeniyle reddini savunmuştur.
2.Davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
4.Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine 16.05.1995 yılında Hazine adına tescil edildiği ve halen davalı Hazine adına kayıtlı olduğu, bu kapsamda Şanlıurfa Belediye Başkanlığı, Karaköprü Belediye Başkanlığı ve Bozova Belediye Başkanlığının eldeki davada taraf sıfatının bulunmadığı belirtilerek bu davalılar açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, kayıt maliki Hazine yönünden ise eldeki davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, bu nedenle Yerel Mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, buna karşılık eldeki davanın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu ve kayıt maliki aleyhine açılmasının gerekli ve yeterli olduğu, yargılama sırasında davanın tarafı olmayan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Bozova Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesinin adı geçenlere taraf sıfatı kazandırmayacağı, bu kapsamda Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ... yönünden davada taraf olmadıkları gerekçesiyle haklarında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı Hazine yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ... hakkında ise davaya taraf olmadıkları nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın yıllarca davacı ve ataları tarafından kullanılıp imar-ihya edilmesine karşılık Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, İlk Derece Mahkemesince icra edilen keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda da dava konusu taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğunun tespit edildiğini, dava konusu taşınmaz hakkında yapılan kadastro tespitine davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine Kadastro Mahkemesinin kararının kesinleşmesiyle dava konusu taşınmazın tescil edildiğini ancak tescil kararının davacıya tebliğ edilmediğini ve usulünce ilan edilmediğini, tebliğ ve ilan edilmeyen karardan davacının haberdar olmadığını, bu nedenle hak düşürücü sürenin uygulanma olanağı bulunmadığını, Karaköprü Belediye Başkanlığına yönelik bir dava bulunmamasına karşın adı geçen davalının davaya dahil edilmesinin taraf sıfatı kazandırmayacağını bu kapsamda bu davalı açısından da karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, husumet nedeniyle ret kararı verilen Karaköprü Belediye Başkanlığı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de isabetsiz olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Kadastro çalışmaları sonucunda Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi ... Mahallesinde kain 4 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tespit edildiği, kadastro tespitinin 16.05.1995 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 14.06.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.