Logo

1. Hukuk Dairesi2025/115 E. 2025/1449 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve Hazine adına kayıtlı parsel içinde kalan taşınmazın, imar ve ihya edilerek zilyetliği edinildiği iddiasıyla tapuya tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılmamış olup, Hazine adına kayıtlı parsel içerisinde kaldığı ve davacının bu kısım üzerindeki zilyetliğinin tapu siciline tesciline imkan veren imar ve ihya faaliyetini ispatlayamadığı gözetilerek, mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/31 E., 2024/237 K.

Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili davasında İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen davanın reddine dair karar davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı; Mersin ili, Anamur ilçesi, ... Mahallesinde adına kayıtlı 183 parsel sayılı taşınmazın kuzeydoğusunda bulunan tescil harici taşınmazın 20.537 m²'lik kısmını imar-ihya ederek tarıma elverişli hale getirdiğini ve nizasız fasılasız olarak 25 yıla yakın bir süredir taşınmazda ziyletliğini sürdürdüğünü ileri sürerek adına tescilini istemiştir.

2. Asli müdahale talebinde bulunanlar; dava konusu yerde kendilerinin zilyetliklerinin, hak ve hisselerinin bulunduğunu, davacının hakkının bulunmadığını ileri sürerek davaya müdahale isteğinde bulunmuşlar; aşamada, davacının keşifte göstermiş olduğu ve tescilini talep ettiği taşınmaz bölümünde kendilerinin kullanımlarının bulunmadığını beyan etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili davaya süresinde cevap vermemiş, yargılama sırasında zamanaşımı süresinin dolduğunu belirtip davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.05.2018 tarihli ve 2016/257 Esas, 2018/211 Karar sayılı kararıyla; her ne kadar davacı dava konusu yerin kendisine ait olduğunu, buraya meyve ağaçlarının dikildiğini belirterek dava açmışsa da dava konusu yerin mülkiyetinin elde edilmesinin imar-ihya olgusuna dayanacağı, imar-ihyanın olabilmesi için masraf ve emek sarf edilerek taşınmazın ekonomik amaca uygun bir biçimde tarım arazisine dönüştürülmesi gerekeceği, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesine göre fen bilirkişisi Mahmut Gök tarafından tanzim olunan krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün imar-ihyasının henüz tamamlanmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713/6. maddesi gereğince davalı Hazinenin tescil talebinin kabulü ile, fen bilirkişisi Mahmut Gök tarafından tanzim olunan 05.02.2018 tarihli krokide (A) harfi ile gösterilen 13.999,36 m² yüz ölçümündeki tescil harici taşınmazın hali arazi vasfı ile son parsel numarası altında davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; asli müdahale talebinde bulunanların tescilini istedikleri krokide (B) harfi ile gösterilen yerin davacının dava konusu ettiği kısım olmadığı anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 65. maddesi uyarınca şartları bulunmayan asli müdahale talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 18.02.2021 tarihli ve 2019/879 Esas, 2021/239 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.04.2022 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece; Mahkemece yapılan keşif sonucu fen bilirkişisi, orman bilirkişisi ve ziraat bilirkişisi tarafından düzenlenen 05.02.2018 tarihli heyet raporunda krokide (A) harfi ile gösterilen 13.999,36 m2 yüz ölçümlü dava konusu yerin tamamının dava dışı 233 parsel içerisinde kalmakta olduğunun saptandığı, Dairenin geri çevirme kararı ile dosyaya getirtilen tapu kaydından 233 (3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uygulaması neticesinde 107 ada 21) parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinde 26.05.1978 tarihinde hali arazi vasfı ile ... Köyü Tüzel Kişiliği adına kaydedildiği, 02.10.2018 tarihinde kurumlar arası devir işlemi ile ... adına tescil edildiği anlaşılmakla, davalı Hazinenin tescil isteğinin de reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılıp İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma doğrultusunda davanın reddine, davalı Hazinenin tescil talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmazı emek ve masraf ile imar-ihya ederek tarıma elverişli hale getirip nizasız fasılasız şekilde yaklaşık 25 yıla yakın bir süredir elinde bulundurarak ekip dikmeye devam etmekte olduğunu, dönüşümlü olarak çilek ve hububat ektiğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, taşınmazın üç boyutlu ve stereoskopik olarak hava fotoğraflarındaki görünüşü incelenmeksizin karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek taşınmazlardan olduğunu, davacı yararına kazanım koşullarının oluşmadığının Yerel Mahkemenin de kabulünde olduğunu, davacının davasının reddine karar verilmesine rağmen Yerel Mahkemece Hazinenin tescil talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

1978 yılında Mersin ili, Anamur ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz bölümünün tamamının 233 (3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uygulaması neticesinde 107 ada 21) parsel sayılı taşınmazın içerisinde kaldığı, anılan taşınmazın kadastro tespitinde 26.05.1978 tarihinde hali arazi vasfı ile ... Köyü Tüzel Kişiliği adına kaydedildiği, 02.10.2018 tarihinde kurumlar arası devir işlemi ile ... adına tescil edildiği görülmektedir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince temyiz eden davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Anamur 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.