Logo

1. Hukuk Dairesi2025/116 E. 2025/706 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, temyiz kesinlik sınırının davacıların her birinin miras payı üzerinden ayrı ayrı hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası davalarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, ihtiyari dava arkadaşlığında ise her bir davacının payına isabet eden değerin dava değeri olarak kabul edilmesi ve davacıların paylarına isabet eden değerlerin temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1597 E., 2024/1566 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/265 E., 2023/204 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 18.12.2024 tarihli ek karar ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 366/1. maddesi yollamasıyla 346/1. maddesi uyarınca temyiz talebinin kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, HMK'nın 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Bilindiği üzere, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davada davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Öte yandan, davalılar dava konusu taşınmaza müşterek halinde malik olduklarından HMK'nın “Davaların Yığılması” başlığını taşıyan 110-(1) maddesi kapsamında davalılar arasında subjektif dava birleşmesi söz konusudur.

Somut olayda; davalıların 3064 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki davaya konu paylarının dava tarihindeki değerlerinin ayrı ayrı 310.850,00 TL olduğunun keşfen saptandığı, bu değer üzerinden davacıların paylarına (1/4) ayrı ayrı 77.712,50 TL isabet ettiği, anılan değerlerin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarı ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.

Temyiz talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Bölge Adliye Mahkemesince verilen 18.12.2024 tarihli ek kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.