Logo

1. Hukuk Dairesi2025/1239 E. 2025/1416 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebi üzerine, taşınmazı devralanların iyiniyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazı devralanların, devredenin mirasçıları ile elbirliği içinde hareket ettikleri, taşınmazın üzerindeki icra takipleri ve kira gelirlerinin akıbeti gibi hususlar nazara alınarak iyiniyetli olmadıklarına kanaat getirilmesi ve bozma kararına uygun hüküm kurulması gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/324 E., 2024/367 K...

Mahkeme kararı davalılar ... ve ... Ltd Şirketi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalı ..., ..., ... ve ...'in murisi ...'in kardeş olduğunu, davacıların muris babaları ... ’in, dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak bir kısım davalıların murisi olan oğlu ...’e satış yoluyla temlik ettiğini, temlik tarihinde 18 yaşında olan ...’in alım gücü bulunmadığını, ...’in de anılan payı eşit şekilde davalı şirket ile davalı ...’e muvazaalı olarak devrettiğini, taşınmazın kira bedellerini ...’in almaya devam ettiğini, davalı ...’ün, ...’in işvereninin akrabası olup davalı şirketin de ...’in tanıdığına ait olduğunu, dava konusu 2071 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 9 nolu bağımsız bölümün kooperatif aidatlarının muris ... tarafından ödenip ... adına tescil edildiğini, dava konusu 2452 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ½ payının da parası muris tarafından ödenmek suretiyle oğlu ... adına alındığını ileri sürerek dava konusu 206 ada 9 parsel ile 2452 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ve 2071 parselde kayıtlı 9 nolu bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalılar ..., ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; davalıların muris ...'in oğlu ...’in eş ve çocukları olup davacıların baskısı üzerine ...’in intihar ettiğini, dava konusu 2071 parselde kayıtlı 9 nolu bağımsız bölüm ile 2452 ada 1 parsel sayılı taşınmazları ...’in dava dışı kişilerden kendi parasıyla edindiğini, dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ise çıplak mülkiyetinin muris ... tarafından ...’e devredildiğini, ...’in de anne babasıyla yaşayıp onlara baktığını, ...’in borçları nedeniyle bu taşınmazı diğer davalılara sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... Limited Şirketi vekili ile davalı ... cevap dilekçesinde; iddiaların yersiz olup ... ile yakınlıkları bulunmadığını, tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3. kişi olduklarını, taşınmazı satın aldıklarında satıcıya binayı tahliye etmesi için süre tanıdıklarını ve yıl başına kadar kiraları almasına rıza gösterdiklerini; aşamalarda dava konusu taşınmazı 400.000,00 TL bedelle satın aldıklarının resmi senetle de sabit olup satış bedelini nakden ödediklerini, bedeller arasında fark bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.05.2016 tarihli ve 2014/524 Esas, 2016/244 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 2452 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile 2071 parselde kayıtlı 9 nolu bağımsız bölümün muris ... tarafından temlik edilmediği, bu taşınmazlar bakımından 01.04.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Limited Şirketi ve ... vekili ile davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Dairenin 22.09.2020 tarihli ve 2016/16545 Esas, 2020/4338 Karar sayılı kararıyla, kabul kapsamındaki dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden her ne kadar bir kısım davalının murisi ...’in temlik tarihinde 18 yaşında olup muris ...’in iradesinin terekeden mal kaçırmak olduğu anlaşılmakta ise de taşınmazın 1/4’er payını ...’den satış yoluyla edinen ikinci el davalı şirket ile davalı ...’ün iyiniyetli olup olmadıkları yönünden herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı, bu hususta bir gerekçe de oluşturulmadığı görülmekle, öncelikle tarafların bildirdiği deliller değerlendirilip lüzumu halinde davacı tanıkları yeniden dinlenerek dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazda son kayıt maliki olan davalı şirket ile davalı ...’ün iyiniyetli olup olmadıklarının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle, kabule göre de dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazda davalı şirket ile davalı ... adına kayıtlı pay oranları belirtilmeksizin ve davacıların miras paylarına ya da veraset ilamına atıf yapılmaksızın infazda tereddüt oluşturacak biçimde ½ payın tamamının iptali ile bu payın davacılar adına tesciline şeklinde hüküm kurulması da doğru olmadığı gerekçesiyle davalıların değinilen yönlerden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 03.11.2022 tarihli ve 2020/614 Esas, 2022/390 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamından, davalı ...'ün taraflara yakınlık durumu nazara alınarak taşınmazın muvazaalı devredildiğini bilebilecek durumda olduğu ve bu hususun tanık anlatımları ile de ispatlandığı kanaati ile 206 ada 9 parsel sayılı taşınmaz bakımından ...'e yapılan devirde ...'ün iyiniyetli sayılamayacağı, devrin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne; davalı ... Limited Şirketine yapılan devirde ise devrin muvazaalı olduğuna, davalının iyiniyetli olmadığına dair dosyada yeterli bir delil olmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın reddine; dava konusu 2452 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz ve 2071 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 9 numaralı mesken yönünden ise Mahkemenin 2014/524 Esas ve 2016/244 Karar sayılı ret kararının Yargıtay bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi nedeniyle bu talepler yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece, davalı ... ve arkadaşları vekilinin tavzih talebi üzerine kabulüne karar verilen taşınmazın bulunduğu yer, harç ve yargılama gideri yönünden hüküm değiştirilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Mahkemenin 03.11.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili, davalı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine Dairenin 06.05.2024 tarihli ve 2023/2237 Esas, 2024/3189 Karar sayılı kararıyla; HMK'nın 305/2 hükmüne aykırı olduğu gerekçesiyle tavzihe ilişkin ek kararın kaldırılmasına, temyize konu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 1/4'er paylarının devredildiği davalı ... ve davalı ... Limited Şirketinin el ve iş birliği içinde oldukları anlaşılmakla Mahkemesince davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmakla birlikte Şirket yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, kabule göre de davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil isteği yönünden temlik işleminde kayıt maliki ile el ve iş birliği içerisinde hareket eden davalı Şirket, davalı ... ve ... mirasçıları davalılar ..., ..., ... ve ...'in vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden birlikte sorumlu tutulmaları gerektiğine işaret edilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalı Şirket ve ...'e devredilmesine rağmen taşınmazı devreden ...'in mirasçılarının dava konusu taşınmazda oturmaya devam ettiği, taşınmazdaki bağımsız bölümlerin kira bedellerinin ... mirasçısı davalı ... tarafından alındığı, dava konusu taşınmazın üzerinde üç tane icrai haczin bilinerek satın alınması, davalı ... ve davalı Şirketin taşınmaz bedelini elden ödediklerine dair beyanlarına itibar etmenin mümkün olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davalıların iyiniyet savunmasına itibar edilemeyeceği, taşınmazı devreden ... ve devralan Şirket ile ...'ün el ve iş birliği içinde oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme gerekçesinde, kabule göre de davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil isteği yönünden temlik işleminde kayıt maliki ile el ve işbirliği içerisinde hareket eden davalı Şirket, davalı ... ve ... mirasçıları davalılar ..., ..., ... ve ...'in vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden birlikte sorumlu tutulmaları gerektiği belirtilmişse de yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar ... ve ... Ltd Şirketine yüklendiği, davacılar vekilinin tavzih talebi üzerine 04.02.2025 tarihli ek kararla yargılama gideri ve vekalet ücretinin tüm davalılardan alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı ... ve ... Ltd Şirketi vekili

temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece bozma kararına uygun araştırma yapılmadığını, davacı tarafın tanıklarının çelişkili beyanda bulunduklarını ve davacılarla yakın akraba olduğunu, davalıların tapu kaydına güvenerek hareket ettiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... ve ... Ltd Şirketi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 20.780,17 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... ve ... Ltd Şirketi'nden alınmasına,

Dosyanın Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.