Logo

1. Hukuk Dairesi2025/1348 E. 2025/1754 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro işlemleri sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazın tapu iptali ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1226 E., 2023/1336 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceyhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/358 E., 2021/171 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Adana ili, Ceyhan ilçesi, ... Mahallesinde bulunan yeni 1322 ada 12 parsel (Eski ..., 251 ada 104 parsel) sayılı taşınmazın müvekkillerinin babaları olan muris ...'e ait olduğunu, taşınmaz üzerinde gerçeğe aykırı tutanaklar düzenlenerek ... ve ... isimli şahıslar adlarına tescil yapıldığını, yapılan yolsuz işlem sonucu müvekkillerinin babasından miras kalan taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, müvekkilinin babası ...'ın 251 ada 104 parsel sayılı taşınmazı miras intikali yoluyla edindiğini, taşınmazın malikinin ... olduğunun, en büyük delilinin Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/151 Esas, 1993/261 Karar sayılı dosyası olup anılan dosyada söz konusu taşınmazın müvekkillerinin murisi ...'e ait olduğunun kanıtlandığını, Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/151 Esas sayılı dosyasında verilen kararda Ekim 1970 tarih 23 nolu tapu kaydının celp edildiğini, taşınmazın ... adına kayıtlı olduğunun ve 251 ada 104 nolu parsele revizyon gördüğünün bildirildiğini, her ne kadar bahse konu Mahkeme kararında 251 ada 104 parselin yol olarak kullanıldığı söylenmiş olsa da bu hususun mevcut gerçeklikle uyuşmadığını, çünkü söz konusu işlem sonucu arsa yola bırakılmış olsa idi tapudan terkin edilmesi gerektiğini, oysa söz konusu taşınmazın tapudan terkin edilmediğini, yapılan revizyon işlemleri sonucu taşınmazın yeni ada ve parsel numarası aldığını ileri sürerek tapuda yolsuz olarak yapılan tescilin iptali ile taşınmazın müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın niteliği itibariyle nispi harca tabi olduğunu, dava konusu taşınmazın değerine göre dava harçlarının yatırılması gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, 26.03.1971 tarihinde müvekkilinin murisleri tarafından edinilen taşınmazda kesintisiz zilyetlik devam etmekte olup somut olayda davacıların iddia ettiği gibi yolsuz tescil olmadığını, davacıların hak iddia ettiği parselin müvekkillerinin murisi tarafından 26.03.1971 tarihinde edinildiğini, bu hususun tapu kayıtlarıyla da sabit olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu taşınmazın ve geldisi olan Adana ili, Ceyhan ilçesi, ... Mahallesi eski 251 ada 104 parsele ait tutanak suretleri ve zabıt kütük suretleri incelendiğinde taşınmazın ... ve ... adına 1/2'şer hisse ile tescil edildiği ve bu kararın 1985 yılında kesinleştiği, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 04.11.1985 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi itibariyle Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davacının dava konusu taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hak iddiasında bulunamayacağı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkillerinin babasından kalan taşınmazın hukuka aykırı bir şekilde kadastro işlemleri sonucu davalılar adına tescil edildiğini, Yerel Mahkeme ve İstinaf Mahkemesince somut durum ve delilleri incelenmeden hüküm kurulduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Kadastro sonucu; Adana ili, Ceyhan ilçesi, ... Mahallesinde bulunan dava konusu eski 251 ada 104 parsel (yeni 1322 ada 12 parsel) sayılı taşınmazın davalıların murisleri ... ve ... adına 1/2'şer hisse ile tespit ve tescil edildiği, kadastronun 05.11.1985 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 02.12.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.