Logo

1. Hukuk Dairesi2025/1460 E. 2025/1641 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davaya dahil edilmeyen ve adına kayıtlı taşınmaz hakkında hüküm kurulan üçüncü kişinin temyiz hakkı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz ile hüküm altına alınan taşınmazın farklı olduğu, davaya dahil edilmeyen kayıt malikinin taşınmazı hakkında hüküm kurulamayacağı ve hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereği taşınmazın davacı tarafından açıkça belirtilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2010/73 E., 2011/90 K.

Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar ile ilgili (dava dışı) ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; dava konusu 114 ada 32 ve 41, 399 ada 5, 10, 18 ile 400 ada 18 parsel sayılı taşınmazların muris ...’dan kaldığını, kadastro tespitinde diğer mirasçılar adına tescil edildiğini, miras payları oranında hakları olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler; davacılar vekili 10.05.2011 tarihli duruşmada, davalı ...'ın mirasçı olmadığını sehven hakkında dava açıldığından ona karşı açılan davadan vazgeçtiğini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalılar (davalı ... dışında), davayı kabul etmişlerdir.

III. MAHKEMENİN KARARI

Fındıklı Asliye Hukuk Mahkemesi 21.06.2011 tarihli 2010/73 Esas, 2011/90 Karar sayılı kararı ile; davanın kabul nedeniyle kabulüne, Rize ili, Fındıklı ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan 114 ada 32 parsel, 114 ada 41 parsel, 399 ada 5 parsel, 399 ada 10 parsel, 399 ada 18 parsel ve 400 ada 18 parsel sayılı taşınmazlara ait mevcut tapu kayıtlarının davacıların hissesi oranında iptali ile (muris ...'nun dosyada mevcut bulunan Fındıklı Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.04.2011 tarihli ve 2011/18 Esas, 2011/77 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi) tamamı 100 pay kabul edilerek 20’şer payın davalılar ..., ..., ..., 4’er payın davalılar ..., ..., ..., ... ve ... ile 5’er payın davacılar ..., ..., ... ve ... adına tesciline karar verilmiş, kararın, temyiz edilmediğinden 29.07.2011 tarihinde kesinleştiğine ilişkin şerh verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

İlgili (dava dışı) ... vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu 399 ada 18 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinde adına tespit ve tescil edildiğini, yokluğunda görülen davada taşınmazın davacılar adına tesciline karar verildiğini, yurt dışında yaşadığından haberdar olmadığını, durumu 29.09.2022 tarihinde öğrendiğini, davaya dahil edilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriğinden; 1911 doğumlu muris ...’nun 03.10.1983 tarihinde öldüğü, geride davalı çocukları ..., ..., ... ile ...’ten olan torunları ..., ..., ..., ... ve ... ile kızı ...’den olan torunları davacılar ..., ..., ... ve ...’in mirasçı olarak kaldığı, davalı ... (nüfus kaydında ...) murisin kendinden önce ölen oğlu ...’in eşi olup yargılama sırasında öldüğü, mirasçılarının davada taraf olduğu, Rize ili Fındıklı ilçesi ... köyü 114 ada 32 parsel, 114 ada 41 parsel, 399 ada 5 parsel, 399 ada 10 parsel, 399 ada 19 parsel ve 400 ada 18 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmalarında 1/4’er payla ... evlatları ..., ..., ... ve ... adına tespit edildiği, tespitin itiraz edilmediğinden 10.07.2008 tarihinde kesinleştiği, 399 ada 18 parsel sayılı taşınmazın ise geri çevirme ile dosya arasına alınan evrakından 10.07.2008 tarihinde kadastro işlemi ile dava dışı ... adına tescil edildiği, eldeki dava nedeniyle kaydın iptali ile mülkiyet ve hisse oranlarının düzeltilmesi işlemi ile 28.06.2012 tarihinde davacılar ve davalılar adına tescil edildiği, davalılar ... ve ...’in paylarını satış suretiyle davalı ...’e devrettiği anlaşılmaktadır.

Hemen belirtmek gerekir ki, hükmü temyiz etme hakkı, hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir.

Bu itibarla, adına kayıtlı taşınmaz hakkında hüküm tesis edilen dava dışı ...’un kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunduğu açıktır. Temyiz aşamasında ...’un 14.11.2023 tarihinde ölümü ile mirasçıları aynı vekile vekalet vermişlerdir.

Somut olayda, dava dilekçesinde 399 ada 18 parsel sayılı taşınmaz hakkında iptal-tescil isteğinde bulunulduğu, ekinde yer alan tapu senedinde ise parsel numarası okunaksız (18-19) olsa da 2.524,70 m2 miktar çay bahçesi niteliğinden 399 ada 19 parsel taşınmaza ait olduğunun anlaşıldığı, kaldı ki 399 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 1.723,99 m2 miktarlı çay ve fındık bahçesi nitelikli olduğu, yargılama sırasında Mahkemece dosya arasına sadece davalılar adına kayıtlı 399 ada 19 parsel sayılı taşınmaza ilişkin çap kaydı ve tespit tutanağının alındığı, ancak dava dışı ... adına kayıtlı 399 ada 18 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu kaydının iptali ile davacılar ve davalılar adına tescil hükmü kurulduğu görülmektedir.

Hâl böyle olunca; öncelikle 6100 sayılı Kanun'un 31. maddesi gereği hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde davacılara 399 ada 18 ve 399 ada 19 parsel sayılı taşınmazlardan hangisini dava konusu ettiklerinin açıklattırılması, 399 ada 18 parsel sayılı taşınmazın dava konusu olduğunun tespiti halinde kayıt maliki ...’un dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmediği dahili davalı yoluyla da taraf sıfatı kazandırılamayacağı gözetilerek bu parsel yönünden davanın pasif husumetten reddine karar verilmesi, 399 ada 19 parsel sayılı taşınmazın dava konusu olduğunun belirlenmesi halinde ise usulüne uygun yargılama yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

İlgili (dava dışı) ... vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yön itibariyle kabulü ile hükmün HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.