Logo

1. Hukuk Dairesi2025/1536 E. 2025/1861 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacılar tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın milli park sınırları içinde kalıp kalmadığı ve zilyetliğin mümkün olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın milli park sınırları dışında kaldığı ve davacılar tarafından zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline yönelik kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1841 E., 2024/1734 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/690 E., 2024/97 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Beyşehir ilçesi, Yeşildağ Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 272 ada 36 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil edildiğini oysa taşınmaza davacıların zilyet olduğunu, taşınmazın davacıların murisi ... ’dan miras yolu ile kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.09.2017 tarihli ve 2016/738 Esas, 2017/564 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 12.10.2022 tarihli ve 2019/1176 Esas, 2022/1016 Karar sayılı kararıyla eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, taşınmazın zilyetlik ile iktisabının mümkün olduğu, eklemeli zilyetlik ile kazandırıcı zamanaşımının sağlandığı, dava konusu taşınmazın satın alma ve miras yoluyla davacılara kaldığı gerekçesi ile çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 11/1. maddesi kapsamında yer almadığı, orman veya orman olmadığından zilyetlik ile kazanımının mümkün olduğu, 26.11.2018 tarih ve 378 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile milli park sınırı dışına çıkarılan, arkeolog bilirkişi raporu ile üzerinde birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunmadığı saptanan dava konusu taşınmaz üzerinde davacılar yararına kadastro tespit tarihi itibari ile zilyetlikle mülk edinme koşulunun oluştuğu, davalı Hazine tarafından yalnızca milli park sınırları yönünden değil olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanıma ilişkin olarak da davaya karşı konulduğuna göre, Mahkemece davalı aleyhine yargılama gideri takdirinde hukuka aykırı yön görülmediği gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu edilememesinin nedeninin 1. derece doğal sit alanında bulunması değil aynı zamanda milli park sahası içinde kalması olduğunu, Mahkeme tarafından bu hususun göz ardı edildiğini, eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığını, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu'na aykırı hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazların Beyşehir Gölü Milli Parkı Koruma sahası içinde kaldığı hususunun bilirkişiler tarafından da tespit edildiğini ve anılan raporlarında açıkça ifade etmelerine rağmen bilirkişilerin dava konusu taşınmazın niteliğini ortaya koymakla beraber kendilerine tevdi edilen görev sınırlarını aşarak taşınmazın Beyşehir Gölü Milli Parkı Koruma Sahası içinde kaldığını ancak buna rağmen zilyetlikle kazanılabileceği yönünde tespit ve yorumda bulunduklarını, hukuka aykırı olarak tanzim edilen raporlara dayanılarak hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğunu, raporlara karşı itirazlarının Yerel Mahkeme tarafından kabul görmediğini, milli park olarak ilan edilmiş olan Beyşehir Gölü Milli Parkı sınırları içerisinde kalan taşınmazın zilyetlik yoluyla mülkiyetinin kazanılmasının ve tapuya tescilinin mümkün olmadığını, Cumhurbaşkanlığı kararı ile Beyşehir Gölü Milli Park sınırlarının değiştiğini, vekil olduğu idarenin yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretine mahkum edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın açılmasına idarenin sebep olmadığını, Milli Park sınırlarının idarenin tasarrufundan bağımsız olarak değiştirildiği belirtilerek ve re'sen görülecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Konya ili, Beyşehir ilçesi, .../... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 272 ada 36 parsel sayılı 162,59 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz ... ’ın 20 yılı aşkın süredir zilyet olduğu ancak 2863 sayılı Kanun'un 11. maddesinde 5626 sayılı Kanun'un 5. maddesiyle yapılan değişiklik nedeni ile sit alanında kalması nedeniyle arsa vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiş olup beyanlar hanesinde" iki katlı kargir ev ve ahır ... oğlu ... ’a ait olduğu - korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır." şerhi bulunmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.