Logo

1. Hukuk Dairesi2025/184 E. 2025/1145 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tapuya tescil edilen taşınmaz üzerindeki muhdesatın mülkiyetinin davacılara ait olduğunun tespiti ve tapu kaydının iptali istemiyle açılan davada 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, davanın reddine karar veren yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1417 E., 2024/1726 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kargı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/21 E., 2024/93 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Çorum ili Kargı ilçesi ... köyünde bulunan 175 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki iki katlı ahşap evin tarafların kök murisi ...'e ait iken kök muris tarafından davacıların murisi ... ve ...'e bırakıldığını, bu hususun tapu kaydının muhdesat bilgileri bölümüne de şerh edilmiş olduğunu, bir kısım davalılar tarafından kök muris ...'den intikal eden taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesi amacıyla Kargı Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada 175 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan iki katlı ahşap ev için tapu iptali ve tescil davası açmak üzere taraflarına süre verildiğini, bu kapsamda dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın tesis kadastrosu sonucunda 14.10.2008 tarihinde tapuya tescil edildiğini, davacı tarafın dava konusu taşınmazın tamamının kök muris tarafından davacılar murisleri ... ve ...'e bırakıldığını iddia ettiğini, bu kapsamda davacıların kadastro öncesi nedene dayandığını ve davanın hak düşürücü nedeniyle reddinin gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 14.10.2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesi kapsamında 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın tarafların kök murisi ... tarafından davacıların murisleri ... ve ...'e bırakıldığını, dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacıların murisleri ... ve ...'e ait olduğunun belirtilmesine rağmen eldeki davanın 3402 sayılı Kanun'a atıf yapılarak reddedilmesinin isabetsiz olduğunu, eldeki davanın ortaklığın giderilmesi davasında verilen ara karar gereği ikame edildiğini ve kararın eksik incelemeye dayandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Çorum ili Kargı ilçesi ... köyünde 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 175 ada 1 parsel sayılı taşınmazın senetsizden 1.008,79 m2 yüz ölçümü ve ahşap ambar, ahşap ahır ve bahçe vasfıyla tarafların kök murisi ... adına tespit edildiği, taşınmazın beyanlar hanesine taşınmaz üzerindeki ahşap iki katlı evin ... evlatları ... ve ...'e ait olduğunun şerh edildiği, askı ilan süresi içerisinde itiraz edilmeyen tutanağın 14.10.2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 18.03.2024 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.