"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/462 E., 2021/781 K.
Mahkeme kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakan babaları ...’ın 17 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümün maliki iken .... Noterliğinin 03.12.2009 tarih ve 8132 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı ...'yı vekil tayin ettiğini, davalının taşınmazı diğer davalı damadı ...'e satış suretiyle devrettiğini, onun da taşınmazı davalı ...’e temlik ettiğini, mirasbırakanın mal satma ihtiyacı bulunmadığını, işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemiş olup yargılama sırasında mirasçılardan ... da asli müdahale talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı ... ve ... ; dava konusu taşınmazların tapu kayıt maliki olmadıklarından husumet yokluğundan ve davacıların aynı parsel için İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/483 Esas sayılı dosyası ile açılan ve halen görülmekte olan davaları bulunduğundan davanın derdestlik sebebiyle usul yönünden reddine, mirasbırakanın paraya ihtiyacının bulunması ve işlemin gerçek satış olması sebebiyle davanın esas yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Davalı ... ise yazlık bölgelerde 10 adet taşınmazının bulunduğunu, taşınmazlarını kiraya vermek suretiyle gelir elde ettiğini, satışın gerçek olduğunu ve kendisinin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.06.2014 tarihli ve 2011/633 Esas, 2014/460 Karar sayılı kararıyla; asli müdahil ...'un davasının taraflarca takip edilmemesi nedeni ile işlemden kaldırılarak eldeki dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kayıt edilmesine, davalılar ... ve ... ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davalı ... ve katılma yoluyla davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece; "...davalılar ... ve ...’in malik sıfatı taşımadığı, dava dilekçesinde bedel istemi de bulunmadığı gözetilerek vekil ve ara malik konumundaki davalılar açısından pasif husumet yönünden davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Diğer taraftan, son kayıt maliki davalı ...’in 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi uyarınca ediniminde iyi niyetli olduğu taktirde yasal koruma altında olacağı kuşkusuzdur. Ancak, Mahkemece bu yönde yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır... Hâl böyle olunca, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında üçüncü kişi konumundaki taşınmazı temlik alan davalı ...’in iyiniyetli olup olmadığının belirlenmesi yönünden tüm delillerin yukarıda değinilen ilkeler ile birlikte değerlendirilmesi, gerekirse tanıkların tekrar dinlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Dairenin bozma kararından sonra, mirasçı ... tarafından açılan 2014/581 Esas sayılı dosya ile asli müdahil ...'un davacı olduğu 2014/591 Esas sayılı dava dosyalarının eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın dava konusu taşınmazı mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiği, son kayıt maliki davalı ...'in ise mirasbırakanla 25 yıl boyunca aynı sitede komşu olduğu, aile içini bildiği ve ediniminde iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar ... ve ... yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Dairenin 28.12.2022 ve 07.10.2024 tarihli kararları ile; birleştirilen davalar yönünden karar tarihi itibariyle istinaf kanun yolu değerlendirmesinin yapılması gerektiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahalline tetkiksiz iade kararı verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince birleştirilen 2014/581 Esas, 2014/591 Karar sayılı dosyaların eldeki asıl dosyadan tefrikine karar verilerek asıl dosyanın Yargıtay'a gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine geri çevrildiği ve eldeki asıl dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazı tapu siciline güvenerek iyi niyetle satın aldığını, dava konusu taşınmazı satın aldıktan sonra kiraya vermiş olmasının kötüniyet göstergesi olmadığını, Mahkemece muristen dava dışı bir taşınmazı satın alan dava dışı ...'a karşı açılan muris muvazaası davasının kabul edilmesinin eldeki davaya gerekçe gösterilmesinin hukuka aykırı olduğunu, satışın gerçek olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 17 parsel 39. Blok 1 nolu bağımsız bölüm mirasbırakan ... adına kayıtlı iken, .... Noterliğinin 03.12.2009 tarih ve 8132 yevmiye nolu vekaletname ile davalı ...'nın vekil tayin edildiği, davalı vekil ... ’ın 06.04.2010 tarihli akitle taşınmazı davalı ...'e 35.000,00 TL bedelle satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın 11.09.2010 tarihinde öldüğü, davalı ...’in taşınmazı 22.08.2011 tarihli akitle 37.000,00 TL bedelle davalı ...’e devrettiği anlaşılmaktadır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ...'nun temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 1.558,86 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına,
Dosyanın Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
17.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.