"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/353 E., 2024/510 K.
Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili davasında mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı Hazine vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Artvin ili, Merkez ilçesi, ... köyü, ... mevkinde bulunan 491 ada 10 parsel sayılı taşınmazın dedesinden kendisine intikal ettiğini, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu 900,00 metrekarelik kısmının tescil harici bırakıldığını, söz konusu taşınmazın bir bütün olarak dedesine ait olduğunu ve evvelinde dedesi tarafından 50 yılı aşkın süre ile nizasız ve fasılasız kullanıldığını, dedesinin ölümünden sonra ise kendisine intikal ettiğini ve kendisinin de yıllarca kullandığını, taşınmazın Hazineye ait olmadığını, yapılan tespitin hiçbir haklı nedene dayanmadığını ileri sürerek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın yol olarak tescil harici bırakılan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup davacının taşınmaz üzerindeki zilyetlik iddiasının yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Artvin Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.07.2016 tarih ve 2013/520 Esas ve 2016/481 Karar sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 14. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713/1. maddesinde öngörülen zilyetlikle kazanma koşullarının davacı lehine oluştığu gerekçesiyle davanın kabulü ile harita ve kadastro mühendisi teknik bilirkişi Musa Faruk Demir tarafından düzenlenen 10.06.2016 tarihli rapora ekli krokide mavi renge boyalı olarak (A) harfi ile gösterilen 514,40 metrekarelik taşınmazın bahçe vasfıyla davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.09.2020 tarihli ve 2016/14805 Esas, 2020/3306 Karar sayılı kararıyla; davanın, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olduğu, 4721 sayılı TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca, bu nitelikteki davalarda Hazine'nin yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesinin zorunlu olduğu, yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, somut olayda davanın Hazine aleyhine açılmış olup yargılama sırasında yasal hasım konumundaki ... Köyü Tüzel Kişiliğinin davaya dahil edildiği ancak çekişmeli taşınmaz bölümünün sınırında Artvin-Şavşat-... Karayolu bulunması nedeniyle yasal hasım konumunda olan Karayolları Genel Müdürlüğünün de davada taraf olması gerektiğinin Mahkemece gözden kaçırıldığı, bu nedenle taraf teşkilinin tamamlandığından söz edilemeyeceği, taraf teşkilinin sağlanmasının dava şartlarından olup bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemeyeceği, Mahkemece bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gibi işin esası yönünden yapılan araştırma ve incelemenin de yetersiz olduğu, hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, taşınmaz bölümünün imar-ihyaya konu olup olmadığı ve zilyetlikle kazanılan yerlerden olup olmadığı hususlarında araştırma yapılmadığı gibi bu hususun değerlendirilmediği, yetersiz ve hüküm kurmaya elverişli bulunmayan tek kişilik ziraat bilirkişi raporu ile yerel bilirkişilerin soyut beyanlarına dayanılarak hüküm kurulduğu, bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesinin isabetli olmadığı belirtilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Artvin Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.05.2023 tarihli ve 2020/488 Esas, 2023/416 Karar sayılı kararıyla; davacının dedesi Süleyman Erkeleş'in vefatından sonra mirasçılarının usulüne uygun yaptıkları taksim sonucunda dava konusu taşınmazın davacının babası ...'e isabet ettiği, ...'in ise diğer mirasçılara da taşınmaz vermek suretiyle dava konusu taşınmazı oğlu davacıya bağışladığı, komşu parselin davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla davacının eklemeli olarak yirmi yılı aşkın süredir ekonomik amaca uygun olarak dava konusu taşınmaza zilyet olduğu, haliyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuksal nedenine dayalı kazanma koşullarının oluştuğunun açık olduğu, yine ilgili bozma ilamı gereğince kamulaştırma haritası ile kadastro paftasının çakıştırılması amacıyla dosyanın fen bilirkişisine tevdi edildiği, 23.03.2023 tarihli fen bilirkişisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen davacının hak iddia etmiş olduğu alanın kamulaştırma sınırı içerisinde kaldığının anlaşıldığı, her ne kadar davaya konu alan kamulaştırma sınırı içerisinde kalıyor ise de hem hava fotoğraflarından hem de mahalli bilirkişi beyanlarından anlaşılacağı üzere yol olarak hiçbir zaman kullanılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 30.05.2023 tarihli ve 2020/488 Esas, 2023/416 Karar sayılı kararına karşı davalı Maliye Hazinesi vekili ve dahili davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 11.03.2024 tarihli ve 2023/5505 Esas, 2024/2021 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak Mahkemece hükme esas alınan harita-fen bilirkişisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 23.03.2023 tarihli ek bilirkişi raporunda Karayolları Genel Müdürlüğünün kamulaştırma haritası ile kadastro paftasının çakıştırılması sonucunda (A) harfi ile gösterilen dava konusu taşınmazın kamulaştırma sınırı içerisinde kaldığının tespit edildiği, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmakla birlikte çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince Mahkemece mülkiyetin tespitine karar verilmesi gerekirken, tescil hükmü kurulmasının isabetsiz olduğu belirtilerek karar bozulmuştur.
D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuksal nedenine dayalı kazanma koşullarının davacı lehine oluştuğu, 23.03.2023 tarihli fen bilirkişisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen davacının hak iddia etmiş olduğu alanın kamulaştırma sınırı içerisinde kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından düzenlenen 14.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 514,40 m2’lik kısmın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve dahili davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın yol olarak tescil harici bırakılan yerlerden olup Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, bu nedenle zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, Mahkemece yeterince araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu alanın Artvin-Şavşat il yolunda kamulaştırma sınırı içerisinde kaldığını, bu alanın tescil harici kısımda kaldığı için herhangi bir kamulaştırma çalışması yürütülmediğini, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmalarında yol boşluğu olarak tescil harici bırakıldığını belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
1.Artvin ili, Merkez ilçesi, ... köyü, ... mevki çalışma alanında bulunan ve harita- fen bilirkişisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi tarafından düzenlenen 14.11.2022 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen dava konusu taşınmaz yol olarak tescil harici bırakılmıştır.
2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine ve dahili davalı ... vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine ve dahili davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Mahkeme kararının ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince temyiz eden davalı Hazine ve dahili davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Artvin 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440/III-1. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.