"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/621 E., 2024/1529 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Torbalı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/161 E., 2022/233 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; İzmir ili, Torbalı ilçesi, ... Mahallesinde bulunan dava konusu 369 parsel sayılı taşınmazın, öncesinde murisleri sonrasında kendisi tarafından 1850 yılından beri nizasız, fasılasız, malik sıfatıyla kullanıldığını, 2000 yılından itibaren de ecrimisil bedellerinin ödendiğini ve dava konusu taşınmazda lehine mülkiyet edinme şartlarının gerçekleştiğini, 4071 sayılı Kanun'un 3/a maddesi gereği Kanun'un verdiği hakkın da gözetilmesi gerektiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Asli müdahil; 369 parsel sayılı taşınmazın kardeşi olan davacı ve kendisine murisleri ... ile ...'den intikal ettiğini, davacının tek başına malik sıfatıyla zilyetliği bulunmadığını, diğer mirasçı ...'ye de davanın ihbar edilmesi gerektiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmesi isteği ile davaya müdahale talebinde bulunmuştur.
İhbar olunan Zeliha; dava konusu taşınmazın murislerine ait olduğunu, davacının tek başına davacı sıfatı bulunmadığını bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın 21.06.1969 tarihinde kesinleşen tapulama işlemi ile Hazine adına tespit ve tescil edildiği, davanın ise 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık ve aynı Yasa'nın geçici 4/3. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra 15.06.2021 tarihinde açıldığı, davanın eklemeli zilyetlik hükümlerine göre kadastro öncesi dönemi de kapsayacak şekilde açıldığı gerekçesiyle davalı Hazine yönünden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine; tapu maliki olmayan davalı ..., ..., tüzel kişiliği bulunmayan ... Mahalle Muhtarlığı ve ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 21.06.1969 tarihinde kesinleştiği ve dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde düzenlenen hakdüşürücü sürenin geçtiği, kadastro sonrasına ilişkin zilyetlik iddiası yönünden ise ortak muris lehine muhtesat şerhi bulunan dava konusu taşınmazda davacının ve asli müdahilin bağımsız zilyetliğinin bulunmadığı ve TMK'nın 713/2. maddesindeki şartların da gerçekleşmediği anlaşıldığından, Mahkemece, davanın ve asli müdahale talebinin kayıt maliki Maliye Hazinesi dışındaki davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan, davalı Hazine yönünden ise hak düşürücü süre nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi isabetli olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; TMK'nın 713/1-2. maddesi hükmü gereği 20 yılın tamamlandığını, Kanun'daki koşulların sağlandığını, nizasız bir mülkü 20 yılın aşkın kullanan kişinin adına tescil kararı verilmesi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
Asli müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle; hukuka ve yasaya aykırı karar verildiğini, hak düşürücü süre hesabında yanlışlık bulunduğunu, delillerin toplanmadığını, asli müdahil aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro sonucu İzmir ili, Torbalı ilçesi, ... Mahallesinde bulunan dava konusu 369 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı nedeniyle, 635,00 m² yüz ölçümlü olarak ve arsa vasfıyla davalı Hazine adına tespit edildiği, kadastro tespitinin 21.06.1969 tarihinde kesinleşmesi ile Hazine adına tescil edildiği, tespit tutanağın beyanlar hanesinde "üzerindeki kerpiç ev Osman Özel'e aittir." yönünde şerh bulunduğu, eldeki davanın ise 15.06.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince ve asli müdahil vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin ve asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı ve asli müdahilden ayrı ayrı alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.