Logo

1. Hukuk Dairesi2025/700 E. 2025/1714 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargılamanın iadesi davasında, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın iadesi talebinin yeni bir dava niteliğinde olduğu ve davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/661 E., 2024/2164 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/4 E., 2019/902 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacı aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasında Mahkemenin 2016/4 Esas, 2019/102 Karar sayılı kararı ile Antalya ili, Serik ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 311, 589, 597, 600 ve 591 parsel sayılı taşınmazlarda davalı adına kayıtlı payların kısmen iptali ile davacı ... ile birleştirilen dosya davacıları ... ve ... adına tesciline, 586 ada 1 parselde kayıtlı arsa yönünden davanın reddine karar verildiğini, davacıların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/644 Esas, 2021/449 Karar sayılı kararıyla diğer gerekçelerle birlikte “mirasbırakanın özel ve kamu hastanelerinde kaydının bulunmadığı, davalı tarafça mirasbırakanın mesane kanseri nedeniyle ağır ameliyatlar geçirerek tedavi ve ilaç masraflarının yüksek tutarda olması nedeniyle paraya ihtiyacı olduğu savunulmuş ise de davalı vekilinin bildirdiği hastanelerin cevabi yazılarından mirasbırakan adına bir kayıt bulunmadığı” şeklindeki gerekçeyle davalı vekilinin istinafının reddine, davacı vekilinin istinafının kabulü ile mahkemesince reddedilen taşınmaz yönünden de davanın kabulüne ilişkin olarak kararın düzeltilmesine karar verildiğini, kararın onanarak kesinleştiğini, yapılan yargılama sırasında mirasbırakan ...'ın tedavi gördüğü özel ve kamu hastanelerine yazılan yazı cevaplarında mirasbırakana ait kayda rastlanmadığı belirtilmiş ise de mirasbırakanın belediye başkanlığı yaptığı dönemde mesane kanseri teşhisi ile Ankara ... Fakültesinde ameliyat olup 4 ay süreyle yattığını, Özel ... Hastanesinde ameliyat olup 3 ay süreyle yattığını, Antalya Devlet Hastanesinde ağır ve ölümcül hastalığı neticesinde çok sayıda ameliyat geçirerek uzun süre yattığını, Antalya Devlet Hastanesindeki tedavi belgelerinin yeni temin edildiğini, bu belgelere göre mirasbırakanın 1992, 1995, 2000 ve 2001 yıllarında mesane kanseri nedeniyle tedavi görüp ameliyat olduğunu, davanın esasına etki edecek yeni delil ve belge ortaya çıkmış olmasının nedeniyle yargılanmanın yenilenmesine başvurma zorunluluğunun doğduğunu, tedavi belgelerinin yargılama sırasında davacı uhdesinde bulunmadığını, hükmün verilmesinden sonra ele geçirildiğini, belgelerin yargılama sırasında elde edilememesinin davacının kusuruna dayanmadığını, dosya kapsamındaki tüm delillere göre mirasbırakanın 10 yılı aşkın süre devam eden rahatsızlığı nedeniyle oluşan ihtiyaç sebebiyle dava konusu taşınmazların yörenin örf ve adetleri gereği aile dışından birine gitmemesi için maddi durumu iyi olan davacıya (önceki yargılamadaki davalıya) satıldığını, verilen hükmün hatalı olduğunu belirterek yargılamanın yenilenmesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; yargılamanın yenilenmesine konu dava dosyasında bulunan gerekçeli kararda davadaki deliller bir bütün halinde incelenerek karar verildiğini, mirasbırakanın 400 dönüme yakın arazisinden gelirinin olduğu, toprak zengini olduğu, Bağ-Kur emeklisi olduğu, bu nedenle zaten tedavilerini karşılayacak ekonomik refaha sahip olduğu, 77 yaşında tüm taşınmazlarını aynı gün devrettiği, devir tarihinden 10 yıl önce ameliyat olmasına rağmen bu tarihe kadar taşınmazları satma ihtiyacının olmadığı, taşınmazların rayiç bedellerinin altında devredildiği, davalının bedel ödediğini kanıtlayamadığı hususlarının muvazaayı gösterdiğini, mirasbırakanın kanserden tedavi gördüğüne dair belgelerin dosyaya sunulmasının davanın seyrine etki edecek belgelerden olmadığını, davalının taşınmaz bedelini ödediğine dair delil sunmadığını, Bağ-Kur emeklisi mirasbırakının hastane belgelerinin sunulmasının yargılamanın yenilenmesini gerektirmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.02.2023 tarihli yazısı ile kararın Bölge Adliye Mahkemesince verildiği dikkate alınarak davalı vekilinin yargılamanın yenilenmesi talebi hakkında karar verilmek üzere dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yeni bir belgenin ele geçirilmiş olmasının yargılamanın iadesi sebebi teşkil edebilmesi için belgenin davanın bakıldığı sırada mevcut olması, hükmü etkileyecek nitelikte olması, hükmün verilmesinden sonra ele geçirilmesi, aleyhine karar verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle yargılama sırasında elde edilememiş olması gerekmekte olup sadece mevcut belgenin sonradan bulunmuş olmasının başlı başına yargılamanın iadesi sebebi olarak kabul edilemeyeceği, davacı tarafından elinde olmayan ve bütün çabalarına rağmen aşamadığı bir engel ile karşı karşıya kaldığını iddia ve ispat etmesi gerektiği, somut olayda yargılamanın iadesi sebebi olarak sunulan mirasbırakanın tedavisine ilişkin belgelerin esasen mirasbırakanın tedavi için paraya ihtiyaç duyduğundan dava konusu taşınmazların temlikinin gerçek satış olduğu savunmasına dayanak yapıldığı, muris muvazaasına ilişkin uyuşmazlığın niteliği, araştırma ve inceleme konuları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesi ve İstinaf Mahkemesi tarafından verilen kararların gerekçesine göre sözü edilen belgelerin tek başına hükmü etkileyecek nitelikte bulunmadığı gibi belgelerin elde edilememesinin herhangi bir zorlayıcı nedenden kaynaklandığının da iddia ve ispat edilmediği gerekçesiyle yargılamanın iadesi davasının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesindeki hususları tekrarlamış, mirasbırakanın tedavi evraklarının kararın kesinleşmesinden sonra temin edildiğini, mirasbırakanın uzun süre hastanede yattığını, siyasetle ilgilenmesi nedeniyle çok fazla harcama yaptığını, kanser tedavisi için yurt dışından yüksek meblağlarla ilaç getirildiğini, bu hususta tanık beyanlarının bulunduğunu, ilaç ve özel hastane tedavi masraflarının Devlet tarafından karşılanmadığını, emekli maaşını eşi ve kızının aldığını, arazilerinin rahatsızlığı nedeniyle ekilmediğini ve sabit bir geliri bulunmadığını, bu nedenle dava konusu taşınmazları satmak istediğini, arazilerin büyük kısmının çocukları arasında paylaştırıldığını, mal kaçırma amacıyla hareket etmediğini, araştırılması halinde diğer hastanelerdeki tedavi evraklarına da ulaşılacağını, talep edilmesine rağmen bu delillerin araştırılmadığını, sunulan hastane kayıtlarının dosyanın esasını etkileyecek nitelikte olduğunu, zira bu delilin önceki yargılamada mirasbırakanın özel ve kamu hastanelerinde kaydının bulunmadığı yönündeki gerekçeyi çürüttüğünü, davacının yargılama sırasında da hastaneye gitmesine rağmen tedavi evraklarını temin edemediğini, belgelerin temin edilememesinin davacının kusuruna dayanmadığını, mirasbırakanın ölümünden sonra rızai taksim yapılarak diğer mirasçılara da miras paylarının bedelsiz olarak devredildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; yargılama sırasında 7 kere duruşma yapıldığını, iki kere keşfe çıkıldığını, çok sayıda beyan ve itiraz dilekçesi verildiğini, davacı tarafça nispi harç yatırıldığını, sıradan bir yargılamada yapılması gereken tüm işlemlerin yapılmasına rağmen davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, davanın konusunun para ile değerlendirilebiliyor olması nedeniyle yeni bir dava olan yargılamanın iadesi davasında da nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi halinde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde 32.000,00 TL maktu ücret belirlenmişken 16.500,00 TL ücrete hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın vekalet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bilindiği üzere; yargılamanın iadesi talebi bir dava niteliğindedir. Bu sebeple yeni bir dava dilekçesiyle açılan yargılamanın iadesi davasında dava şartları ve davaya ilişkin genel hükümler geçerli olup yapılması gereken tüm usuli işlemler yapılmalı, gerekli tüm harç ve giderler ödenmeli, Mahkemece talep edilirse teminat yatırılmalı, haksız çıkan taraf, asıl davada olduğu gibi yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edilmelidir.

3. Somut olayda, yargılamanın iadesini talep eden davacı taraf (önceki yargılamada davalı taraf) dava dilekçesinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nin önceki yargılamaya konu 6 parça taşınmaz yönünden verilerek kesinleşen kabul kararı hakkında yargılamanın yenilenmesine, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, dava değerini öncelikle 10.000,00 TL olarak belirlemiş ise de davaya konu taşınmazlarda iptal edilen payların dava tarihindeki değeri 10.696.202,10 TL olarak belirlenmiş olup davacı tarafından bu tutar üzerinden eksik harç tamamlandığına göre kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde 16.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nın 370/2 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ile davalılar vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,

Davalılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “16.500,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “705.924,04 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.