"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/16 E., 2024/392 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davadan dolayı yapılan yargılama sonucunda verilen kararın temyizen incelenmesi asıl davanın davalıları Hazine vekili ve Yüreğir Belediye Başkanlığı vekili ile birleştirilen davanın davacısı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya tetkik olunarak gereği görüşüldü:
Asıl davada davacı ...; 1955 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında kamu orta malı olduğu gerekçesiyle köy kuyusu ve arsası vasfıyla tespit harici bırakılan 1.140,00 metrekarelik taşınmaz bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescilini istemiştir.
Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.06.2012 tarihli ve 2010/1832 Esas, 2012/796 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri yönüyle Mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili Adana Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 23.10.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Görevsizlik kararı üzerine Adana 14. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sırasında, davacı ... 19.12.2017 tarihinde açtığı davada, asıl davanın konusu olan taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek Hazine adına tescilini istemiştir. Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/691 sayılı esasına kaydedilen bu dava 08.03.2022 tarihinde eldeki dava ile birleştirilmiş ve Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiş; kararın asıl davanın davalıları Hazine vekili ve Yüreğir Belediye Başkanlığı vekili ile birleştirilen davanın davacısı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.
Bilindiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesinin birinci fıkrasında Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanun'un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin, yine aynı maddenin ikinci fıkrasında ise Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine istinaf yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 427 ilâ 444. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemeyeceği belirtilmiştir.
Bu durumda 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen kararlar, kanun yoluna başvurma tarihi ne olursa olsun 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427 ilâ 444. maddelerindeki temyize ilişkin hükümlere tabi olup dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.
Buna karşılık, 20 Temmuz 2016 tarihinde ve sonrasında verilen temyiz incelemesinden geçmeyen kararlara karşı kanun yoluna gidilmesi halinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ilâ 360. maddelerindeki istinafa ilişkin hükümlerinin uygulanması için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi zorunlu olup daha önce esas yönüyle Yargıtay denetiminden geçmeyen asıl dava ile daha önce Yargıtayın bir denetiminin bulunmadığı Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin birleştirilen 2017/691 Esas sayılı davasının ''istinaf'' kanun yoluna tabi olduğu açıktır.
Hal böyle olunca, dosyasının istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi, sonucunda verilen kararın temyiz edilmesi halinde temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine iadesi gerekmektedir.
KARAR
Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Adana 14. Asliye Hukuk Mahkemesine TETKİKSİZ İADESİNE,
06.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.