Logo

1. Hukuk Dairesi2025/817 E. 2025/1926 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından 20 yıldan fazla süredir zilyetliği iddia edilen taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisabı davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterliliği ile taşınmazın hangi vasıfla tesciline karar verildiğinin belirtilmemesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın sınırındaki parselin kadastro kaydı, imar planı durumu, olası kamulaştırma durumu ve davacının murisi hakkında yeterli araştırma yapmaması, ayrıca taşınmazın hangi vasıfla tescile konu edildiğinin hüküm fıkrasında belirtilmemesi gibi eksiklikler nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1441 E., 2024/1769 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Durağan Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/145 E., 2024/69 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili; hudutları dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz bölümünün 20 yıldan fazla zamandır müvekkili tarafından imar-ihya edildikten sonra malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız şekilde zilyet edildiğini ileri sürerek taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine temsilcisi duruşmalardaki beyanında; davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Boyabat-Durağan Devlet Yoluna cepheli olduğunu ve idare tarafından yapılan herhangi bir kamulaştırma işleminin bulunmadığını belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi tarafından incelenen hava fotoğraflarına göre nizalı taşınmaz bölümünün 1987 yılı itibariyle bir bütün olarak imar-ihya edildiği ve günümüze kadar davacı tarafından zilyet edildiği, taşınmazın sınırında bulunan dereden de kazanılmadığı, tüm dosya kapsamına göre taşınmazda zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, harita bilirkişileri ... ve ...'nın 05.09.2023 tarihli raporunda ve rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 7.870,65 metrekarelik taşınmaz bölümünün davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı Hazinenin tescil talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıkların zilyetliği doğrulamasına, uzman jeodezi ve fotogrametri bilirkişinin nizalı taşınmaz bölümünün 1987, 1990 ve 2005 tarihli hava fotoğrafları ile 2011 yılı ortofotoda ve 2017 yılına ait uydu fotoğrafında tarım arazisi olarak kullanıldığını, 1987 yılından evvel imar-ihyanın tamamlandığını, zilyetlik faaliyetlerinin devam ettiğini ve etrafındaki tarım arazileri ile benzer özellik gösterdiğini bildirmesine, incelenen 1984 tarihli hava fotoğrafı ile dava tarihi arasında 20 yıldan fazla bir sürenin geçmiş bulunmasına, ziraat bilirkişinin nizalı taşınmaz bölümünün tarım arazisi olduğunu, dava tarihi öncesinde 20 yıldan daha uzun bir süre boyunca ekilip biçildiğini bildirmesine, jeolog bilirkişinin taşınmazlar üzerinde ırmak ve dere yatağı izine rastlanmadığını, taşınmazın alanı ve çevresinde taşkın durumunun söz konusu olmadığını ve taşınmazın ırmağın etki alanı dışında olduğunu, yapılan senetsiz araştırması sonucunda da norm kısıtlamasının aşılmadığının anlaşılmasına ve davacı ile murisi yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğinin belirlenmesine göre istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davalı Hazine temsilcisi ve dahili davalı ... vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının murisi yönüyle belgesiz araştırması yapılmadığını, taşınmazın sınırında bulunan dereden kazanılıp kazanılmadığı hususunda yapılan araştırmanın yeterli olmadığını, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın yola cephesi olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1. Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. 1971 yılında Sinop ili, Durağan ilçesi, Dağdelen köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında nizalı taşınmaz bölümü fundalık olmakla tescil harici bırakılmıştır.

3. Mahkemece nizalı taşınmaz bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece nizalı taşınmaz bölümünün sınırında bulunan 399 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı getirtilip varsa dayanağı kaydın taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmemiş, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmamış, taşınmazın sınırında Boyabat-Durağan Karayolu bulunduğu halde taşınmazla ilgili kamulaştırma çalışması yapılıp yapılmadığı ilgili kurumdan sorulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.

Hâl böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, teknik bilirkişinin 05.09.2023 tarihli raporu yazılacak müzekkereye eklenmek suretiyle raporda (A) harfi ile gösterilen nizalı taşınmaz bölümünün bulunduğu yerin ilk defa ne zaman, hangi imar planı kapsamına alındığı, imar planının kesinleşme tarihinin ne olduğu Durağan Belediye Başkanlığından sorularak alınacak yazı cevabı ve buna ilişkin tüm plan ve haritalar getirtilerek dosya arasına alınmalı, nizalı taşınmaz bölümünün sınırında bulunan 399 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı, varsa dayanağı kayıtlarla (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) birlikte getirtilmeli, taşınmaz hükmen oluşmuş ise ilgili dava dosyası ve taşınmazın tedavüllü tapu kaydı (ilk oluşumundan itibaren birbirini takip eder şekilde tapu kütük sayfalarıyla birlikte) getirtilerek dosya içine konulmalı, taşınmazın bulunduğu yerde kamulaştırma çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılarak yapılmışsa ilgili evrak ve haritalar getirtilmeli, davacının murisi olan babası ... yönüyle de belgesiz araştırması yapılmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeolog bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan nizalı taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar- ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi raporunda 2005 yılından önce (A) harfi ile gösterilen bölümün ortasından yol geçtiği gözetildiğinde söz konusu yolun kim tarafından kullanıldığı, kadim yol olup olmadığı, başka bir yolun açılması ile bu yolun kapanıp kapanmadığı ve kapanmış ise ne zaman kapandığı, yolun iki yakasının da davacı tarafça kullanılıp kullanılmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu 399 parsel sayılı taşınmazın varsa dayanak kaydının nizalı taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan nizalı taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeolog bilirkişiden nizalı taşınmaz bölümünün evveliyatının ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu, dere yatağı vasfında olup olmadığını ya da dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını ve aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı ve taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlettirilmeli; teknik bilirkişiye ise keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, nizalı taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir şekilde krokili rapor düzenlettirilmeli, böylece zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, nizalı taşınmaz bölümünün hangi vasıfla davacı adına tesciline karar verildiğinin hüküm yerinde gösterilmemiş olması da isabetsiz olup hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine ile dahili davalı ... harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.