Logo

1. Hukuk Dairesi2025/824 E. 2025/1421 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davasına ilişkin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının davacı vekiline tebliğ tarihinden itibaren istinaf başvuru süresinin geçtiği ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü tebliğ tarihinin geçersizliğine ilişkin iddialarının HMK’nın 371. maddesinde öngörülen bozma sebeplerinden hiçbirini oluşturmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2025/14 E., 2025/30 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmancık 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/460 E., 2024/183 K.

Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteğinin HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin kararı davacı tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının murisi ...’nın 853 ada 31 parsel sayılı taşınmazını kardeşi olan ...'a tek mirasçısı olan davacıdan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile temlik ettiğini, ...'ın ölümü ile taşınmazın davalılara intikal ettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; iddianın doğru olmadığını, murisle davalıların murisinin ve ölümü ile de davalıların ilgilendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; bakım borcunun yerine getirilmediği iddiasının bakım alacaklısının sağlığında kullanması gereken bir hak olduğu, bakım alacaklısı mirasçısının bu yöndeki iddialarının eldeki davada dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 01.10.2024 tarihli ek kararı ile istinaf dilekçesinin süresinde sunulmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin ek karara yönelik istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı tarafça mahkemenin asıl kararından doğan alacak için başlatılan icra takibi sonucu ödeme emrinin 20.09.2024 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emri ekinde İlk Derece Mahkemesi kararı olup asıl kararın 20.09.2024 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi içinde kararı istinaf ettiğini, ek kararda ise asıl kararın 10.08.2024 tarihinde tebliğ edildiğinin belirtildiğini ancak 06.08.2024 tarihinde gece saat:01:00 sularında yurt dışına çıktığını ve 21.08.2024 tarihinde yurt dışından döndüğünü, buna ilişkin pasaport kaydını sunduğunu, Osmancık İlçesinden 04.08.2024 Pazar günü ayrıldığını, 05.08.2024 tarihinde 11.35'te İstanbul'da olduğunu, 05.08.2024 tarihinde saat:20.00'de İstanbul'dan ayrıldığını ve aynı gece 06.08.2024 günü gece saat:01.00 sularında Yunanistan'a geçtiğini, anılan tarihte tebligatı açıp okuma imkanı olmadığını, 10.08.2024 tarihinde ise İtalya'dan İsviçre'ye gittiğini, 10.08.2024 tarihinde fiilen tebligat yapılması imkanı olmadığını, 05.08.2024 tarihinde davalı vekilince kararın tebliğe çıkarılmasının talep edildiğini, davalı tarafın kararın tebliğe çıkartılmasını talep etme hakkı bulunmadığını, Tebligat Kanunu'nun 5. maddesine göre tebliğ talep eden tarafın tebliğ masrafını peşin ödemesi gerektiğini, ihtara rağmen tebliğ masrafı ödenmezse tarafın tebliğ talebinden sarfı nazar etmiş olduğunun kabulü gerektiğini, davalı tarafın kararın tebliğini talep etmiş olmasına rağmen tebliğ masrafını dosyaya yatırmadığını, Mahkemece de davalı tarafa tebliğ masrafını yatırması hususunda muhtıra gönderilmediğini belirterek ve İlk Derece Mahkemesinin asıl kararına yönelik itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup temyiz incelemesi ile çözümlenmesi gereken husus davacı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı noktasındadır.

İlk Derece Mahkemesinin 19.07.2024 tarihli gerekçeli kararının davacı vekiline 10.08.2024 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 30.09.2024 tarihinde istinaf başvurusunda bulunduğu, istinaf dilekçesinin süresinde olmadığı anlaşılmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin yatırıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Osmancık 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

17.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.