Logo

10. Hukuk Dairesi2024/10002 E. 2025/350 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, murisin ücreti ve kusur oranının tespiti ile davalılardan asıl ve alt işveren sıfatıyla sorumluluklarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, murisin gerçek ücretinin tespiti için gerekli araştırmaların yapılmadan, davacı iddiasındaki ücret üzerinden hesaplama yapılması hatalı görülerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2014 E., 2024/489 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 19. İş Mahkemesi

SAYISI : 2019/97 E., 2022/221 K.

Taraflar arasındaki iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi olan ... ...'in SGK kayıtlarında davalı ... adlı şirkette çalışıyor görünmesine rağmen asıl işverenin davalı ... Şirketi olduğunu, davalı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğunu, ... bu şekilde çalışırken 21.06.2019 tarihinde iş kazası geçirmesi sonucu vefat ettiği, geriye eşi ve 5 çocuğunun kaldığını, ... dış mantolama işinde çalışıp aylık 4500 TL kazandığını, dava konusu iş kazasıyla ilgili İzmir CBS'nin 2019/69709 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, dava konusu olayda davalı şirketlerin kusurlu olduğunu, müteveffanın vefatıyla davacıların gelirsiz kaldığını belirtilerek maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacının müteveffanın annesi olduğunu, yukarıda özetlendiği gibi iş kazasının meydana gelmesi nedeniyle davacının destekten yoksun kaldığını, yoğun acı ve ızdırap çektiğini belirtilerek maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Yapı Sanayi Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin diğer davalı ... Mimarlık Şirketi ile taşeronluk ilişkisinin bulunmadığını, davalı şirketler arasında asıl-alt işveren ilişkisi değil, anahtar teslim hizmet ilişkisi bulunduğunu, müvekkili şirket yönünden inşaatta alınması gereken tüm tedbirlerin alındığını, müteveffanın yüksekte çalışma eğitimi aldığını ve bu hususta başarılı olduğunu, yaklaşık 6 km uzunluğundaki korkulukların her birinde aynı anda çalışma yapılmamakla beraber, yer teslimi yapılmış alanlarda bulunan bu korkulukların, teslim yapıldığı halde ancak ... Yapı tarafından sürekli olarak denetlenebilmesinin mümkün olmadığını, ... Mimarlık firmasına yer teslimi yapılmasının temel sebeplerinden birinin de bu hususun olduğunu, buna rağmen ... Yapı tarafından yer tesliminden önce monte edilen korkulukların ve diğer tüm güvenlik tedbirlerinin düzenli olarak denetlendiğini, müvekkili şirketin murisin işvereni konumunda olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... Mimarlık İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffaya yüksekte çalışma eğitimi verildiğini, müteveffanın eğitim kapsamından başarılı olduğunu, iş güvenliği hususları kapsamında gerekli eğitimlerin verildiğini, müteveffanın yazılı olarak anladığını beyan ettiğini, tüm tedbirlerin alınmasına rağmen müteveffanın tedbirleri ihmal ettiğini, korkuluklar ile alınması gereken tedbirlerin davalı ... üzerinde olduğunu, dava konusu olayda kasıtlı bir eylem bulunmadığını, müteveffanın ihmalleri de göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; "... Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların murisi olan ... ...'in, davalı ... Yapı San. Tic. A.Ş. tarafından Kazımdirik Mahallesi Üniversite Caddesi Bornova/İzmir adresinde inşa edilen "... İncity" inşaatında alt işveren olarak faaliyet gösteren diğer davalı ... Mim. İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. işçisi olarak çalıştırıldığı sırda meydana gelen iş kazası neticesinde vefat ettiği, davalı şirketlerin yapısı, yapılan işin niteliği ve müteveffanın çalışma şekli ile SGK tahkikatı ve bilirkişi raporlarındaki değerlendirmelerden de anlaşılacağı üzere davalı ... Şirketinin asıl işveren, diğer davalı ... Şirketinin ise alt işveren olarak ilgili projede yer aldığı, dolayısıyla davalı şirketlerin meydana gelen iş kazası nedeniyle tespit edilecek tazminatlardan İş Kanunu m. 2 uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekecektir. Dava konusu iş kazası nedeniyle yapılan ceza yargılamasında aldırılan kusur raporları ile SGK tahkikatı ve iş bu dosyamız kapsamında uzman bilirkişi heyet raporlarında olayın iş kazası olduğu vurgulanarak davalı şirketler/şirket yetkililerin olayda asli kusurlu, müteveffanın ise tali kusurlu olduğunun belirtildiği, iş bu dosyamız kapsamında uzman bilirkişi heyetinden aldırılan 16.02.2020 tarihli bilirkişi raporunun açık ayrıntılı ve taraf itirazlarını değerlendir şekilde hazırlanmış olması ile yukarıda belirtildiği gibi SGK tahkikatı ve diğer raporlarla büyük ölçüde uyuşması nedeniyle tarafların kusur oranları hususunda söz konusu raporun dikkate alınması gerekmiş ve buna göre hesaplamada davacıların murisi müteveffanın kusurunun %30 olarak kabul edilmesi gerekmiş ve hesaplanan maddi tazminatlardan buna göre mahsup yapılmıştır. Murisin aldığı son ücret de ihtilaflı olup, SGK kayıtlarında müteveffanın asgari ücretle çalıştığı belirtilmiş ise de, murisin dış cephe kaplama, mantolama ustası olması, yapılan işin niteliği, dinlenen tanık anlatımları ile TUİK kayıtları birlikte dikkate alındığında, müteveffanın asgari ücretin üzerinde günlük 150,00 TL yevmiye (aylık 4.500,00 TL) ile çalıştığı sonucuna ulaşılmış, buna göre müteveffanın kaza tarihindeki net ücretinin aynı tarihteki evli eşi çalışmayan beş çocuklu bir işçinin net asgari ücreti olan 2.347,05-TL.'nin 1,92 katı olduğu tespit edilmiş. Yukarıdaki açıklamalara uygun olarak hazırlandığı anlaşılan 22.05.2022 tarihli aktüer bilirkişisinin ek raporundaki 2. seçeneğe göre davacıların maddi/ destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanması gerekmiş, ancak davacı vekilinin muvafakati de alınarak davacı ... için hesaplanan 520.787,55 TL destekten yoksun kalma tazminatından 21.01.2020 tarihinde karar altına alınan 30.000,00 TL'lik geçici ödemenin mahsubu yoluna gidildiği..." gerekçesiyle ;

"- Asıl Dava açısından; -Davacı ... için hesaplanan 520.787,55 TL destekten yoksun kalma tazminatından 21.01.2020 tarihinde karar altına alınan 30.000,00 TL'lik geçici ödemenin mahsubu ile belirlenen 490.787,55 TL destekten yoksun kalma tazminatının, -Davacı ... için hesaplanan 2.876,18 TL destekten yoksun kalma tazminatının, -Davacı ... için hesaplanan 4.988,92 TL destekten yoksun kalma tazminatının, -Davacı ... için hesaplanan 9.997,21 TL destekten yoksun kalma tazminatının, -Davacı ... için hesaplanan 37.264,83 TL destekten yoksun kalma tazminatının, -Davacı ... için hesaplanan 70.507,91 TL destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihi olan 21.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ilgili davacılara ödenmesine, -Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile -60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'e ödenmesine, -30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'e ödenmesine, -30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ... Kırergine ödenmesine, -30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Gülay Kırergin'e ödenmesine, -30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'e ödenmesine, -30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'e ödenmesine, -Davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,

Birleşen dava açısından; -Davacı ...'in maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile -173.700,01 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 21.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'e ödenmesine,-40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'e ödenmesine, -Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine," şeklinde karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; kusura ilişkin bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, kazanın olduğu yerdeki betonun durumu, korkulukların bağlanmaması, kopacak durumda olması gibi hususlar dikaket alındığında müteveffanın olayda bir kusurunun bulunmadığını, buna rağmen mütveffaya %30 kusur verilmesinin hatalı olduğunu, Asliye Ceza Mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda davalıarın çalışanlarının ve sorumluluarının asli kusurlu olduklarının belirtildiğini, illaki verilecekse müteveffaya en fazla %10- %20 arası kusur verilebileceğini,hesap bilirkişi raporunun az hesaplandığını, müteveffanın maaşının asgari ücretin üç katından fazla olduğunu, müvekkillerinin alacağı tazminat miktarının çok daha fazla olup rapora yapılan itirazlarının dikkate alınmadığını, asgari ücret değişikliği nedeniyle dosyada bilirkişiden ek rapor alınması gerektiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının çok az olduğunu, manevi tazminat yönünden tam kabul kararı verilmesi gerektiğini, maddi tazminat yönünden her bir müvekkili için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin, maddi tazminat yönünden her bir müvekkili için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, birleşen dosya yönünden anne ... için hükmedilen maddi ve manevi tazminatın çok az olduğunu, davalılara asıl davada ve birleşen dosyada maddi tazminat ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

Davalı ... Yapı Sanayi Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; verilen kararda müvekkili şirket ile diğer davalı şirketin müteselsil sorumlu olduğuna karar verildiğini ancak şirketler arasında anahtar teslim sözleşmesi bulunması sebebiyle müvekkilinin kusuru bulunmadığını, şirketlerin arasındaki sözleşme maddeleri ile sahadaki uygulama ve işleyişin de bir taşeronluk ilişkisi bulunmadığını ispatlar nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin gerçekleştirdiği projelerinde inşaat işlerini ihale usulü devrettiğini, ... Incity Projesi’nin dış cephe işlerinin yapılması ile ilgili ihaleyi alan ... Mimarlık firması ile 04.01.2019 tarihinde inşaat sözleşmesi imzalandığın, sözleşmenin 20. maddesinde ... Mimarlık firmasına teslim edilen alandaki tüm iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almakla yükümlü olduğunun düzenlendiğini, 29.01.2019 tarihinde yapılan yer teslimi ile dış cephe işlerinin yapılmasının bütünüyle tamamlanana kadar tüm sorumluluğun ... Mimarlık firmasına ait olduğunun kararlaştırıldığını işin bütünüyle başka bir işverene devri durumunun yani anahtar teslim şeklinde anlaşılması halinde taşeronluk ilişkisinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, bu şekilde işi devredenin işverenlik sıfatı kalkacağından iş kazasının tespitine ilişkin davada ve buna bağlı tazminat davasında sorumluluğu cihetine gidilemeyeceğini ve dolayısıyla husumet yöneltilemeyeceğini, buna bağlı olarak müvekkil firmaya kusur izafe etmek mümkün olmayacağını, bilirkişi raporunda müvekkiline genel geçer ifadelerle kusur izafe edildiğini hangi yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle kusur izafe edildiğini belirtilmediğini, eksik inceleme ile keşif dahi yapılmadan kusur oranının belirlenmesinin hatalı olduğunu, işçinin emniyet kemerini kullanmamasının ve kilit sistemini açmasının, normal yolla malzeme çıkartmak yerine aşağıdan çekmeye çalışmasının kusurun tamamen kendinde olduğunun göstergesi olduğunu, müvekkilinin iş sağlığı ve güvenliğine yönelik tüm tedbirleri aldığını, Asliye Ceza Mahkemesindeki ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, işçinin iş sağlığı ve güvenliğine yönelik yükümlülüklerinin hiçbirini yerine getirmediğini, işçinin asli kusurlu olduğunu, işçinin ölümüne sebep olduğu iddia edilen korkulukların hazır ve garantili şekilde satın alındığını, düzgün şekilde monte edilerek ... Firmasına teslim edilen iş sahasında korkulukların açılıp kapanması ya da sökme işlemi yapılırken müvekkili firmadan izin alınması usulü ile çalışıldığını, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüm eğitimlerin verildiğini, işçinin her zaman başında durup dikkatli olup olmadığının denetlenmesinin hayatın olağan akışına göre bir işverenden beklenemeyeceğini, denetim mevcut olsa dahi söz konusu kazanın önlenemeyeceğinin açık olması karşısında müvekkili firmanın ve şirket yetkilisi olan Bora Zırhlı'nın kusurunun bulunduğunun söylenmesinin mümkün olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yönetmelik maddelerinin olaya yanlış uyarlandığını, müvekkilinin iş sağlığı ve güvenliğine dair yükümlülüklerinin yerine getirildiğine dair belgelere rağmen bilirkişi raporunda müvekkili şirketin kusurlu olduğunun belirtilmesinin hatalı olduğunu, hesap bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının dikkate alınmadığını TRH-2010 tablosuna göre yapılan hesaplamanın yüksek olduğunu, müteveffanın asgari ücretle çalıştığını, yapılan hesaplamayı kabul etmeiklerini, ... işçinin annesinin bakıma muhtaç olup olmadığı, destek verilip verilmediği değerlendirilmeden destek tazminatı hesaplanmasının ve karar verilmesinin hatalı olduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

Davalı ... Mimarlık İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde; davacının mesleki eğitimini tamamladıktan sonra işe alındığını, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi ve yüksekte çalışma eğitiminin verildiğini, kaza meydana geldiğine göre müteveffanın iş talimatlarından birini ihlal ettiğinin ve iş güvenliği kurallarına uymadığının açık olduğunu, müteveffanın balkon giriş kapıları etrafına sıva öncesi köşe profiller yapıştırmakla görevlendirildiğini, çalışması gereken yerde olmayan işçi açısından kusurun arttırılması gerektiğini, kazalı çalışanın düştüğü balkonda diğer davalı ... A.Ş.'nin dava dışı taşeronları tarafından kırım yapıldığını, korkuluk demirinin büküldüğünü, bu demirin bir emniyet tedbiri olmasına rağmen bu vasfına uygun olarak kaza anında engelleyici, önleyici fonksiyonunu yerine getiremediğini, müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, Mahkemece tarafların ikişer tanığı dinlendiği belirtilerek müvekkili tanıklarının tamamının dinlenilmeden kusura ilişkin rapor alınmasının hatalı olduğunu, birleşen dosya dava dilekçesi tebliği edilmeden deliler toplanmadan aktüer bilirkişiden rapor alınmasının hatalı olduğunu, birleşen ...'in davasına cevap ve delil bildirilmesine dair dilekçede açıklandığı üzere kazalı çalışanın, ...'e fiilen destek olduğuna dair herhangi bir kanıt sunulmadığını, eksik inceleme yapıldığını, Asliye Ceza Mahkemesi dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, geçici ödemenin önceden hakkında hüküm kurulan davacılara paylaştırılması gerekirken tamamen ...'den mahsup edilmesinin hatalı olduğunu, davacı tanığı ... ve ...'un müteveffanın günlük kazancının 150,00 TL olduğunu beyan ettiğinin öğrenildiğini, belirtilen tanıkların Mahkeme huzurunda dinlenmediğini, talimat ifadelerinin okunarak dava dosyasına konulduğuna yönelik bir ibarenin bulunmadığını, 4 gün çalışan davacının aldığı ücretin tanıklarca bilinebilmesinin mümkün olmadığını, müteveffanın asgari ücret ile çalıştığını, TRH 2010 tablosuna göre hesap yapıldığını, PMF tablosuna göre hesap yapılmamış olmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, raporun geç verildiğini, 2021 yılı asgari ücret dikkate alınması gerekirken artış meydana gelen 2022 asgari ücret miktarının dikkate alınmasının hatalı olduğunu, iskonto oranının %10 oranında tutulmasının hatalı olduğunu, müteveffanın olaydaki % 30 oranındaki kusurunun dikkate alınması halinde hükmedilen manevi tazminat tutarlarının yerinde olmadığını, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin faizin olay tarihinden itibaren başlatılmasının adalete ve hakkaniyete uygun olmadığını, davanın reddi gerektiğini belirterek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararının dosya kapsamına, kararın dayandığı delillere, İlk Derece Mahkemesince delillerin toplanmasında ve değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmamasına, kanuni gerektirici sebeplere göre davacıların, davalı ... Yapı Sanayi Tic. A.Ş.'nin ve davalı ... Mimarlık İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili sunmuş olduğu temyiz dilekçesi ile istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... Mimarlık İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili sunmuş olduğu temyiz dilekçesi ile istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... Yapı Sanayi Tic. A.Ş. vekili sunmuş olduğu temyiz dilekçesi ile istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 371. maddesi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 13, 16, 20 ve 21. maddeleri ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 77. maddesi.

3. Değerlendirme

A) Taraf vekillerinin davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat alacağına ilişkin temyiz istemi yönünden;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı açıktır.

Dosya içeriğine göre İlk Derece Mahkemesince davacı eş Hatice için 60.000,00 TL, davacı çocuk ... için 30.000,00 TL, davacı çocuk ... için 30.000,00 TL, davacı çocuk Gülay için 30.000,00 TL, davacı çocuk ... için 30.000,00 TL, davacı çocuk Melek için 30.000,00 TL ve birleşen davanın davacısı anne ... için 40.000,00 TL manevi tazminata hükmolunduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda anılan kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği gözetildiğinde reddine ve kabulüne karar verilen tazminat miktarlarının ayrı ayrı Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından taraf vekillerinin temyiz itirazlarının miktardan reddine karar verilmiştir.

B) Taraf vekillerinin davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yararına hükmedilen maddi tazminat alacağına ilişkin temyiz istemi yönünden;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı açıktır.

Dosya içeriğine göre İlk Derece Mahkemesince davacı ... için 2.876,18 TL, davacı ... için 4.988,92 TL, davacı Gülay 9.997,21 TL, davacı ... için 37.264,83 TL, davacı ... için 70.507,91 TL, davacı ... için 173.700,01 TL maddi tazminata hükmolunduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda anılan kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği gözetildiğinde reddine ve kabulüne karar verilen tazminat miktarlarının ayrı ayrı Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından taraf vekillerinin temyiz itirazlarının miktardan reddine karar verilmiştir.

C) Taraf vekillerinin davacı eş ... yararına hükmolunan maddi tazminat alacağına ilişkin temyiz istemi yönünden;

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Dosya kapsamından; davacılar vekilince dava dilekçesinde murisin iş yerinde dış cephe mantolama ustası olarak 4.500,00 TL ücretle çalıştığının beyan edildiği, Mahkemece emsal ücretin tespitine dair araştırma yapılmasına gerek duyulmadan dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edildiği, 17.01.2022 tarihli kök bilirkişi raporunda davacı iddiasının esas alınması halinde kazalının ücretinin asgari ücretin 2.09 katı olduğu tespiti ve kazalının ücretinin işveren kayıtlarının esas alınması suretiyle asgari ücret olduğu tespiti ile 2 seçenekli hesaplama yapıldığı, davacı iddiasının kabulü halinde 1.seçenekte davacı eş Hatice için 649.982,87 -TL. , davacı anne ... için 192.629,09 -TL, davacı çocuk ... için 3.109,20-TL, davacı çocuk ... için 18.843,31-TL, davacı çocuk ... için 28.376,96 -TL, davacı çocuk ... için 60.259,02-TL, davacı çocuk Melek için 100.438,25 -TL maddi zararın bulunduğu yönünde kanaat bildirildiği, davacılar vekilince anılan rapora süresi içerisinde itiraz edilerek aynı gün 26.01.2022 tarihli talep arttırım dilekçesi sunulduğu, takip eden 05.04.2022 tarihli celsede davacılar vekilince davanın kabulüne karar verilmesini talep edildiği, Mahkemece taraf itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosyanın ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişiye tevdi edildiği, 22.05.2022 tarihli ek raporda davacı iddiası gibi ücretin kabulü halinde kök raporda kat sayı tespitinde hata yapıldığı, bu hususun düzeltilerek kazalının ücretinin asgari ücretin 1.92 katı olduğu tespiti ile hesaplama yapılacağı gerekçesiyle davacıların maddi zararının belirlendiği buna göre maddi tazminatın davacı ... için 520.787,55 -TL, davacı anne ... 173.700,01 -TL, davacı çocuk ... için 2.876,18-TL, davacı çocuk ... için 4.988,92-TL, davacı çocuk ... için 9.997,21 -TL, davacı çocuk ... için 37.264,83-TL, davacı çocuk Melek için 70.507,91 -TL olarak hesaplandığı, davacılar vekilince anılan rapora da itiraz edildiği ancak takip eden 23.06.2022 tarihli hüküm celsesinde davacılar vekilince mahkemece asgari ücret değişikliğinin beklenmesi gerektiği ancak aksi kanaatte olunur ise dava ve talep arttırım dilekçesi gibi davanın kabulüne karar verilmesinin talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince ise 22.05.2022 tarihli ek raporun hükme esas alınması suretiyle hüküm kurulduğu asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.

İş kazasına maruz kalan sigortalının veya ölümü halinde desteği altında bulunanların maddi zararılarının hesabında gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı iş yeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtayın yerleşmiş görüşlerindendir.

Somut olayda, davacının ücret iddiası yönünden emsal ücretin tespitine dair araştırma yapılmaksızın davacılar murisinin ücretinin tespiti ve hesaplanması hatalı olmuştur.

Mahkemece yapılacak iş; işçinin yaşı, işi, iş yerindeki kıdemi, mesleki kıdemi belirtilmek suretiyle meslek odalarından, TÜİK, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen İşleri Kurulundan sigortalının alabileceği ücretleri araştırmak ve bu suretle kazalının ücretini tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlemek ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Taraf vekillerinin davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Taraf vekillerinin davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yararına hükmedilen maddi tazminat alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Taraf vekillerinin davacı eş ... yararına hükmolunan maddi tazminat alacağına ilişkin temyiz istemi yönünden;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililerine iadesine,

09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.