Logo

10. Hukuk Dairesi2024/10004 E. 2024/12358 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, boşandığı eşiyle birlikte yaşamadığı halde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetim aylığının kesilmesi işleminin iptali ve yeniden yetim aylığı bağlanması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı ve boşandığı eşinin birlikte yaşadıklarına dair tanık beyanları ve boşanmadan kısa süre sonra dünyaya gelen müşterek çocuklarının varlığı gibi delillerin, Kurum denetmen raporlarına karşı aksini ispatlayamadığı değerlendirilerek, davacı vekilinin temyiz başvurusu reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/21 E., 2024/462 K.

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2019/114 E., 2020/270 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının boşandığı eşi ile beraber yaşadığının tespit edilmesi iddiası ile Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından borç çıkarıldığını, yapılan işlemin 17.12.2018 tarih ve E.17265368 sayılı yazı ile müvekkiline 15.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, müvekkilinin bu durumdan dolayı Kuruma yaptığı itirazın reddedildiğini, davacının muvazaalı bir boşanma gerçekleştirmediğini, eski eşi ... ile 13.08.2001 tarihinde evlendiğini, şu anki evliliğinin 2. evliliği olduğunu, ilk evliliğinden 2 çocuğunun olduğunu, ilk evlilikten olan çocukları ile eşinin arasında anlaşmazlıklar olduğunu bu durumun evliliği çekilmez ... getirdiğini, çocukların daha fazla yıpranmaması için boşanma kararı aldığını, 07.02.2007 tarihinde Erzincan ili Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/97 E. sayılı kararı ile boşandığını, boşandıktan sonra 17.02.2007 tarihinde babası 07.03.2007 tarihinde ise annesini kaybettiğini, boşandığı tarihte anne ve babası hayatta olup hak sahibi olarak ölüm aylığı talep edebilme imkanının söz konusu olmadığını, davacının boşandığı eşi ile müşterek çocukları olduğunu zaman zaman bir araya geldiklerini ancak fiilen aynı konutta birlikte kalma durumunun olmadığını, müşterek çocuklarının hasta olduğu için uzun süre tedavi gördüğünü, boşandıktan sonra da eşlerin birbirlerine ve çocuklarına karşı ortak hak ve yükümlülükleri kullanılmasından dolayı kişilerin cezalandırılmalarının hukuken mümkün olmadığını, bu zaman zaman görüşmenin fiilen birlikte yaşama olgusu ispatı için delil teşkil etmediğini, bu nedenlerden dolayı davacının aylığının kesilmesi ve ödenmiş aylıkların davacıya borç olarak tahakkuk ettirilmesi için hukuku hiçbir sebebin olmadığını beyanla Kurum işleminin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; davacıya 3/1118016 tahsis numarası ile 5434 sayılı Kanun gereği yetim aylığı bağlandığını, Erzincan İl Emniyet Müdürlüğüne yapılan davacı ve eski eşinin halen birlikte yaşadıklarına dair ihbar sonucu inceleme başlatıldığını, Erzincan Nüfus Müdürlüğü ile yapılan yazışmada ... ile eşi ... 'ün 01.02.2007 tarihli beyanlarında adreslerinin aynı olduğu ve başka adreslerinin bulunmadığı, abonelik kaydı olmadığı, Aras Elektrik ile yapılan yazışmada ... adına 10.09.2007 abonelik başlangıç tarihli adresinin Aydoğdu Köyü olduğunu, Türk Telekom ile yapılan yazışmada davacı ve eşinin abonelik sözleşmelerinin aynı adresi bildirdiklerinin tespit edildiğini yapılan çevresel soruşturmada da komşularının davacı ile eşini 15 yıldır tanıdıklarını, çiftin boşanmadığını, aralarında geçimsizlik bulunmadıklarını beyan ettikleri, davacı ve eşinin birlikte yaşamadıklarını ... 'ün İstanbul ve Yalova'ya çalışmaya gittiğini ara sıra çocuklarını görmeye geldiklerini beyan ettiği ancak yapılan araştırmada ... Gürbüz adına 14.05.2008 - 09.08.2008 tarihleri arasında İstanbul ilinde sigorta bildirimi olduğu bunun dışında Erzincan ili dışında sigorta bildirimi olmadığının tespit edildiği, davacının boşandıktan 5 ay sonra hamile kaldığını ve 08.04.2008 tarihinde dünyaya gelen ...'ün babası tarafından tanındığını, davacının sorunlu bir evlilik yaşadığını, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandığını iddia ederken 5 ay sonra eşiyle bir araya gelerek cinsi münasebette bulunması iddiasını inanılması güç ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanlarından ...'nun davacı ile arasında akrabalık ilişkisi bulunduğu, tanık ...'in ve ...'ün Mahkeme huzurunda alınan beyanları ile tahkikat aşamasında alınan beyanlarında çelişki bulunduğu, tanıklar beyanlarını sonradan değiştirdiğinden itibar edilmesinin mümkün olmadığı, diğer tanıkların davacı ve eşinin boşandığına dair bilgilerinin olmadığı ve birlikte yaşadıklarını beyan ettikleri, davacı ve eşinin boşanmış olsa dahi köyde komşuların ve muhtarın bu durumdan haberinin olmamasının hayatın olağan akışında mümkün görülmediği, yine davacının boşandıktan sonra kayınbabasına ait evde kalmaya devam etmesinin de olağan kabul edilemeyeceği, Mahkemece yaptırılan kolluk tahkikatında da tarafların birlikte yaşadıklarının tespit edilmiş olduğu, boşanma sonrası dünyaya gelen ...'ün davacının eşi tarafından tanındığı, davacının eşinin adres beyanlarının boşanmadan sonra da Aydoğdu Köyü olduğu, SGK tahkikat evraklarının aksi ispat edilinceye kadar geçerli kabul edildiği ancak birbirleriyle ve kendi içlerinde çelişkili ayrıca resmi kayıtlarla örtüşmeyen tanık beyanlarından başka dosya arasında herhangi bir delil bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre ve özellikle; tanıklardan ... ve ... dışındaki tanıkların, davacı ile boşandığı eşinin birlikte yaşadıklarına ilişkin beyanları ile boşanmadan yaklaşık 1 yıl 2 ay sonra dünyaya gelen müşterek çocuklarının bulunması karşısında Kurum denetmen raporlarının aksi ispatlanmadığı değerlendirilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili ile boşandığı eşinin birlikte yaşamadıklarını, müvekkili ile boşandığı eşinin birlikte yaşadıklarına ilişkin kabul edilebilir kanıt olmadığını beyan etmektedir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, boşandığı eşiyle birlikte yaşamadığını belirterek yetim aylığının kesilmesine ilişkin olarak tesis edilen işlemin iptali ile yeniden yetim aylığı bağlanması istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.