"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1088 E., 2024/1282 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/530 E., 2024/151 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne ve duruşmanın düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıya ait iş yerinde 26.12.2014 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun tespitini taleple dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 26.12.2014 ve 07.07.2015 tarihlerinde geçirmiş olduğunu iddia ettiği iş kazalarının ve sözle iş kazaları nedeniyle meydana gelen meslekte güç kayıp oranının tespiti, tespit sonrasında davacıya dava tarihi itibariyle iş kazası nedeniyle meslekte kazanma güç kaybının karşılığı olan miktarda iş göremezlik geliri bağlanmasının talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının iddiasını ispatlayamadığı, ... verdiği dilekçe ile dava dilekçesindeki çelişkileri gideremediği, beyanlarında lehine kazanç çıkarmaya yönelik ispatlayamadığı ve hayatın olağan akışına aykırı beyanlarda bulunduğu değerlendirilmiş, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece re'sen seçilip dinlenen bordro tanıklarının kazaya bizzat şahit olmamaları ve iş yerinde yaşanacak iş kazaları durumunda herhangi bir görevlerinin olmaması durumunda bu çalışanların, davacı tarafça yaşandığı iddia edilen iş kazalarından haberdar olmamaları olağan bir durum olup, kazaların oluşunu görgü tanığı olarak doğrulayan tanıkların beyanları da dikkate alındığında, belirtilen bordro tanıklarının iş kazasından haberdar olmamaları iş yerinde kazaların oluşmadığı anlamına gelmediği, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davacının davalı işyerinde çalışırken 26.12.2014 ve 07.07.2015 tarihlerinde geçirdiği kazaların iş kazası olarak tespitine karar verilmesi gerektiği, ayrıca her ne kadar, maluliyet tespiti ve gelir bağlanması taleplerine ilişkin dava kısmı yönünden Dairenin görüşü; iş kazasına dair kararın kesinleşmesi sonrası bu talepler hususunda davacının Kuruma başvurması ile Kurumun idari işlem yapması gerektiğinden ve hali hazırda bu hususlarda oluşan bir uyuşmazlık bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerektiği yönünde ise de; emsal nitelikteki Dairenin aynı yöndeki kararının, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda aksi yönde karar verilmiş olması dikkate alınarak, Yargıtay ilamı doğrultusunda maluliyet oranı hususunda da karar verilmesi gerekmiş ve ATK raporları doğrultusunda her iki kaza yönünden de sürekli maluliyet oranının %0 olarak tespiti ile gelir bağlanması şartları oluşmadığından bu talebin ise reddine karar verilmesi gerekmiş, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi gereğince yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin uygulamaları doğrultusunda;
Davanın kısmen kabulüne;
1-Davacı ...'un davalı ... iş yerinde 26.12.2014 ve 07.07.2015 tarihlerinde geçirmiş olduğu kazaların iş kazası olduğunun tespitine,
2-Davacının sürekli maluliyet oranının her iki kaza yönünden de %0 olduğunun tespitine,
3-Davacının sürekli maluliyet oranının her iki kaza yönünden de %0 olarak belirlendiğinden gelir bağlanması şartları oluşmadığından bu talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; maluliyet oluşmadığı yönündeki raporların hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerektiğini belirtmiştir.
Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerektiğini belirtmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık iş kazası ve iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının ilgilisinden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.