Logo

10. Hukuk Dairesi2024/6715 E. 2025/4368 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, hükmedilen tazminat miktarlarının yeterliliği ve davalıların kusur oranları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların temyiz istemlerinin miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kalması ve davacıların temyiz itirazlarının da kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar ile davalılar ...A.Ş., ... Yapı Ltd. Şti., ... ve ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacılar vekili ile davalılar ...A.Ş. vekili, ... Yapı Ltd. Şti. vekili , ... ve ... tarafından temyiz edildiği; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava ve birleşen dava dilekçesinde özetle, sigortalının 05.08.2014 tarihinde meydana gelen iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğradığını iddia ederek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

II. CEVAP

1.Davalı ... Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ...'ın 01.02.2013 tarihinden kaza tarihinine kadar şirketlerinde çalıştığını, şirketlerinin ...'un ... Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikasını kiralayarak beton elemanı üretimi yaptığını, davacı işçinin vincin hareketinden haberi olmamasının, rapor tuttuğu için meşgul olmasından değil uyumasından kaynaklandığı, şirketleri ile ... Sigorta A.Ş. arasında mali mesuliyet sigortası sözleşmesi imzalanmış olduğunu, davanın sigorta şirketine ihbar edilmesini taleple davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ...Sanayi A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya uğrayan işçinin müvekkilinin işçisi olmadığı, ... Yapı Ltd. Şti.'nin işçisi olduğu, ... Yapı Ltd. Şti.'nin müvekkili şirketin kiracısı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.

3.Davalılar ... ve ... adına usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen yargılamaya iştirak etmedikleri, davaya karşı cevap dilekçesi ibraz etmedikleri görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile

A- Mahkememizin 2014/915 E. sayılı dosyası dosyası bakımından davanın kısmen kabulüne kısmen reddine,

1-1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05.08.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,

Davacı kazazede ... için 100.000,00 TL, davacı eş ... 60.000,00 TL, davacı kızı ... için 40.000,00 TL olmak üzere manevi tazminatın kaza tarihi 05.08.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,

Birleşen Ankara Batı 2. İş Mahkemesinin 2016/515 E. dosyası bakımından,

Davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ile davalılar ...A.Ş., ... Yapı Ltd. Şti., ... ve ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... Organize Sanayi Bölgesi ... adresinde kurulu bulunan ... Yapı Ltd. Şti unvanlı işverene ait işyerinde çalışan ve ön germe işini yapan davacı ...'ın, 05.08.2014 tarihinde demir donatıların çelik kalıp içine yerleştirilmesi için tavana monteli 2 adet sabit vinç yardımı ile taşındığı esnada donatının içine yerleştirileceği kalıbın önünde bulunan koruma için konulmuş saç demire çarpması vincin kancasından kurtularak üzerine düşmesi sonucu yaralandığı, iş güvenliği uzmanı bilirkişiler tarafından düzenlenen 14.06.2016 tarihli kusur raporunda; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca iş kazası niteliğinde olan kaza olayının meydana gelmesinde; davalı işveren ... Yapı Ltd. Şti.nin % 70 oranında kusurlu olduğu, kazazede işçi ...'ın % 20 oranında kusurlu olduğu, vinç operatörleri ...'in % 5 oranında, ...'nın % 5 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, hükme esas alınan işbu bilirkişi raporunun, 6331 sayılı Kanun'un öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususları ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyetini ve oranını hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptadığı, kazazede işçinin maluliyet oranının tespitine yönelik olarak YSK'nın 15.08.2017 tarih ve 64/12005 sayılı kararı ve ... Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulunun 05.11.2018 tarih ve 20389 sayılı raporu ile sürekli bakıma muhtaç olarak E Cetveline göre % 100 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının rapor edildiğinin görüldüğü, Mahkemece hükme esas alınan hesaba ilişkin bilirkişi raporunun yukarıdaki ilkeler esas alınarak düzenlendiği, davacının 2008 yılında emekli olduğu (pasif döneme geçmiş) ve sonrasında 2013 yılında davalı iş yerinde çalışmaya başlayıp 2014 yılında kazaya maruz kaldığı, fiili durum davacının pasif dönemde çalışması olmakla bu işte belli bir süre daha çalışacağı kabul edilmekle birtikte bu sürenin 60 yaşına kadar gerçekleşmeyeceği, makul olarak 2016 yıl sonuna kadar (31.12.2016) bu işte çalışacağı kabul edilerek 01.01.2017 tarihinden itibaren pasif dönem hesabı yapılmasının yerinde olduğu, pasif dönem hesabında hata bulunmadığı, hesap bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu, davalı ... A,Ş, tarafından Mahkemeye sunulan belgelerden; davacıya 04.10.2018'de toplam 534.000,00-TL (450.000,00-TL maddi tazminat 50.000,00-TL faizi, 34.000,00-TL masraf ve vekalet ücreti) ödeme yapıldığı, ödemenin paylaştırılmasının 108.451,38-TL' sinin maddi tazminatı, 361.694,66-TL sinin bakıcı gideri olarak ödendiğinin belirtildiği, sulh protokolünde davacının ... Sigorta A.Ş. yönünden davadan feragat edeceğinin düzenlendiği, poliçenin incelenmesinde bedeni kazalarda şahıs başı teminat limitinin 450.000,00-TL olduğu görülmüş olup, davacıya davalı ... tarafından yapılan bu ödemelerin maddi tazminat hesabı sırasında dikkate alındığı, yapılan ödemenin maddi tazminat ve bakıcı giderine ilişkin olduğu, bu nedenle Mahkemece manevi tazminat takdirinde dikkate alınamayacağı, davalı ... şirketinin aleyhine açılan ve asıl dava dosyası ile birleştirilen dava nedeniyle davacıya masraf ve vekalet ücreti ödediği, birleştirilen dava nedeniyle davacıya ödenen masraf ve vekalet ücretinin asıl davada takdir edilen masraf ve vekalet ücretinden mahsubunun mümkün olmadığı, dosyada mevcut raporlar ile sabit olduğu üzere davacının ömür boyu bakıma muhtaç kaldığı, bunun da ya ücretli bakım hizmetini almak ya da aile üyelerinin normal hayatta beklenenin üzerinde enerji vakit ve sabır göstererek davacı ile ilgilenmeleri sureti ile giderilmesine göre durumun değerlendirilmesi gerektiği, toplanılan delillere, tanık beyanları ve bizzat davacının beyanına göre bakım için dışarıdan eleman çalıştırılmadığının, davacıya eşi tarafından aile içerisinde bakıldığının anlaşıldığı, bu durumun bakıcı ücretini ortadan kaldıran bir durum olmadığı, dosyaya davacı vekilinin sunduğu Yargıtay kararlarına göre miktarda indirim yapılmasını gerektiren bir durum olduğu, Mahkemece bakıcı giderinden % 30 oranında yapılan takdiri indirimin makul oranda bulunduğu, somut olayda, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, iş kazasının meydana geldiği tarih, kazanın oluş şekli, maluliyet oranı ve tarafların kusur oranları gözetildiğinde, Mahkemece davacılar lehine takdir edilen manevi tazminat miktarlarının yerinde olduğu gerekçesiyle; davacılar vekili, davalı ...A.Ş. vekili, davalı ... Ltd. Şti. vekili ile davalılar ... ve ...'in istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353-(1) b) 1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle;

a.Manevi tazminat tutarlarının davacıların yaşadıkları acıyla kıyaslanamayacak kadar az olduğunu belirterek kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... Ltd. Şti. vekili temyiz dilekçesinde özetle;

a. Kusursuz olduğunu,

b. Hakkaniyet indiriminin daha fazla olması gerektiğini,

c. Hesap raporunun hatalı olduğunu,

d.Hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fazla olduğunu belirterek kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

3.Davalı ...Sanayi A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle;

a. Kazanın oluşumunda kusurun tamamının davacıda olduğunu,

b. Hakkaniyet indiriminin daha fazla olması gerektiğini,

c. Hesap raporunun hatalı olduğunu,

d.Hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fazla olduğunu belirterek kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir

4.Davalılar ... ve ... temyiz dilekçesinde özetle;

a. Kazanın oluşumunda kusurun tamamının davacıda olduğunu,

b. Hakkaniyet indiriminin daha fazla olması gerektiğini,

c. Hesap raporunun hatalı olduğunu,

d.Hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fazla olduğunu belirterek kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının ve yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

1.Davalılar ...A.Ş., ... Yapı Ltd. Şti., ... ve ...'in temyiz itirazlarının incelenmesinde;

a.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanunun 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

b.6100 sayılı HMK nın 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı dikkate alınmalıdır.

c.Dosya içeriğine göre, temyize getirilen miktarlar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında bulunduğu anlaşılmakla temyiz itirazlarının aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.

2.Davacılar vekilinin reddedilen manevi tazminatlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalılar ...A.Ş., ... Yapı Ltd. Şti., ... ve ...'in temyiz dilekçelerinin miktardan reddine,

2.Davacılar vekilinin reddedilen manevi tazminatlara yönelik temyiz itirazlarının reddine, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden ilgililere yükletilmesine,

Temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.