"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2064 E., 2024/288 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2015/879 E., 2019/672 K.
Taraflar arasındaki sürekli iş göremezlik oranının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ile davalılardan Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davalı işçinin geçirmiş olduğu iş kazası sonucu iş göremezlik derecesinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı SGK vekili özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince "1-Davalı ...’in 01.02.2013 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının %26,0 olduğunun tespitine," karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili, ...'in çalışmaya devam ettiği gözetilmeden hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, davanın kabulü ile davalının sürekli iş göremezlik oranının %0 olarak tespiti gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı Kurum vekili, Yüksek Sağlık Kurulu tarafından sürekli iş göremezlik oranının %37,2 olarak tespit edildiğini, davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "... Dosyadaki kayıt ve belgelere göre 1966 doğumlu davacı ...'in, İstanbul Sosyal Güvenlik Kurumunun 21.04.2015 tarih 2221 sayılı kararında; sürekli iş göremezlik derecesinin %48 olduğunun belirtildiği,
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 19.08.2016 tarih 64/11596 sayılı kararında; "Sigortalının 01.02.2013 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle maluliyet oranının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzeltme kaydıyla %37,2 olduğuna, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığına, kontrol muayenesi gerekmediğinin bildirildiği,
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulunun 27.09.2017 tarihli raporunda; ...’in 01.02.2013 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup 1 kabul olunarak, E cetveline göre %33.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının mütalaa olunduğu,
Adlî Tıp İkinci Üst Kurulu'nun 18.07.2019 tarihli raporunda, ...'in 01.02.2013 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu meydana geldiği bildirilen kol sinir kuvvet kaybı, omuz hareket kısıtlılığı ve TSSB arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup 4 olduğu anlaşılmakla; E cetveline göre %26 meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının mütalaa olunduğu görülmektedir.
Somut olayda; Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararı ile Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporu arasında çalışma gücü kaybına yönelik görüş ayrılığı bulunduğundan mahkemece Adli Tıp Kurumu Üst Kuruldan rapor alınması ve iş kazası nedeniyle meslekte kazanma gücü kaybı oranının Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu raporuna göre tespit edilmesi yerindedir.
Yukarıda yer alan açıklamalar ışığında, davalının geçirdiği iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğinin Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu raporuna göre tespit edildiği anlaşılmakla yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, istinaf başvurusunda bulunan taraf ve istinaf sebepleri gözetilerek yapılan istinaf incelemesine göre davacı vekili ve davalı Kurum vekilinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir." gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülerek istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun'un 13, 19, 95 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, temyiz edenin sıfatına göre, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.