Logo

10. Hukuk Dairesi2024/7467 E. 2024/8725 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vefat eden sigortalının hak sahibine hem gelir hem de ölüm aylığı bağlanıp daha sonra ölüm aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali ve buna bağlı icra takibine yapılan itirazın iptali taleplerinin değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un 92. maddesi gözetilerek yapılan yargılamada, mahkemece yersiz ödenen ölüm aylığının miktarının tespiti ve fazlaya dair Kurum işleminin iptaline, icra takibinin ise tespit edilen miktar üzerinden devamına karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2018/402 E., 2024/38 K.

KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen dava Kurum işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Kurum işleminin iptali istemli asıl davanın kısmen kabulüne, bozma sonrası açılarak asıl dava ile birleşen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya davalı Kurum tarafından borç bildirim belgesi adlı yazı ile 26.635,72 TL borcu olduğunun bildirildiğini, davalı Kuruma borcun nedeninin sorulduğunu, Kurumun 23.11.2005 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle vefat eden oğlu ...'tan dolayı 9/86417 no.lu dosyadan iş kazası ve 3/1105377 no.lu dosyadan ölüm aylığı bağlandığının tespit edildiği, sadece bir dosyadan aylık bağlanması gerekirken sehven 3/1105377 no.lu dosyadan da aylık bağlanarak ödemelerin devam ettiği, 3/1105377 no.lu dosyadan bağlanan ölüm aylığının başlangıç tarihi itbariyle iptal edildiğini, yersiz ödenen 26.635,72 TL'nin Kurum hatasından kaynaklandığı için faizsiz kesilmeye başlandığının bildirildiğini, Kurum işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının daha fazla mağdur olmaması için Kurum işleminin iptal edilmesi gerektiğini, varislerin iş kazası nedeniyle vefatı sonucu gelir bağlanmasına yönelik taleplerinin olmadığının anlaşıldığı, Kurum hatasının davacıya yüklenemeyeceğini ve ödemelerin davacıdan istenemeyeceğini beyanla, davacının maaşından yapılan kesintinin durdurularak borçlu olmadığının tespitiyle davalı Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

2.İşbu dava dosyası ile birleşen Bakırköy 1. İş Mahkemesinin 2013/378 Esas, 2013/308 karar sayılı dava dosyasında davacı Kurum vekili dava dilekçesinde, Kurum sigortalısı ...'ın geçirdiği iş kazası nedeniyle ölmesi üzerine annesi olan davalıya 9/810086417 no.lu dosyadan iş kazası, 3811105377 no.lu dosyadan ölüm aylığı bağlandığını, 4958 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile değişik 506 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesine göre 06.08.2003 tarihinden sonra ölen sigortalıların anne ve babalarına gelir ve aylık bağlanabilmesi için bunların 2022 sayılı Kanun'a göre bağlanan aylıklar hariç, Sosyal Güvenlik Kurumlarına tabi olarak çalışmaması ve bu kuruluşlardan her ne ad altında olursa olsun aylık almamaları şartı getirildiğini, açıklanan yasal hüküm karşısında davalının oğlundan dolayı tek dosyada aylık bağlanması gerekirken sehven iş kazası ve ölüm sigortalısından dolayı iki aylık bağlandığını, bu durumun anlaşılması üzerine 38111053077 no.lu dosyada bağlanan ölüm aylığının başlama tarihi itibari ile iptal edilerek 22.08.2007-21.08.2012 tarihleri arasında yersiz ödenen miktar için Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2012/20052 Esas sayılı dosyada icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve Bakırköy 2. İş mahkemesi'nin 2013/41 Esas sayılı dosyası ile aralarındaki irtibat sebebiyle dava dosyalarının birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamış, aşamalardaki beyanında asıl davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.06.2015 tarihli ve 2013/41 Esas 2015/193 Karar sayılı kararıyla davanın Kurum işleminin yerinde olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 14.05.2018 tarih ve 2015/20040 Esas 2018/4690 Karar sayılı bozma ilamında; 23.11.2005 tarihinde iş kazası sonucunda ölen 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı oğlu üzerinden hem kısa vadeli sigorta kollarından tahsisi yapılan ölüm geliri, hem de uzun vadeli sigorta kollarından ölüm aylığı bağlanıp da daha sonra davacıya uzun vadeli sigorta kollarından bağlanan ölüm aylığının kesilmesine dair işleminin yerinde olmadığı, bağlanan gelir ve ölüm aylığı bakımından 506 sayılı Kanun'un 92 nci maddesi de gözetilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacıya iş kazası sonucu vefat eden oğlu ...’ın hak sahibi olarak 23.11.2005 tarihinden itibaren gelir bağlandığı, ... sigortalının 841 gün hizmetinin olması nedeniyle, davacı tarafından 255 gün askerlik borçlanması yapmak suretiyle ödeme tarihini takip eden aybaşı olan 01.04.2006 tarihinden itibaren ölüm aylığının bağlandığı, ancak Kurumun hak sahibine sigortalıdan dolayı daha önceden gelir bağlandığından dolayı, davacıya 18.08.2007-17.08.2012 arası ölüm aylığı olarak yapılan 26.635,72 TL’nin 5510 sayılı Kanun'un 96/1-b bendi kapsamında ödenmesi hususunun davacıya bildirildiği, ancak 506 sayılı Kanun'un 92 nci maddesi gereğince bilirkişi raporunda açıkladığı üzere davacının yersiz ödeme borcunun 10.858,05 TL olduğunun tespit edilmiş olduğu, davacının 18.08.2007-17.08.2012 tarihlerini kapsayan 26.635,72 TL bedelli borç bildirim belgesindeki miktardan 10.858,05 TL'sinden borçlu olduğunun, fazlasından sorumlu olmadığının tespiti ile fazla miktara yönelik Kurum işleminin iptaline, birleşen dava yönünden davacı Kurum tarafından 5510 sayılı Kanun'a ve Kanun'un 96/1-b bendine göre işlem yapıldığından davalının icra takibine yaptığı itirazın kısmen yerinde olmadığı, bu nedenle davalının Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2012/20052 Esas sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen kabulü ile 10.858,05 TL üzerinden icra takibinin devamına, fazlaya yönelik istemin reddine, takibe konu alacağın alacağın likit (belirlenebilir) olması nedeniyle hükmedilen alacak üzerinden %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesi gerektiği gerekçesiyle

1.Asıl davanın kısmen kabulü ile davacının 18.08.2020 - 17.08.2012 tarihlerini kapsayan 26.635,72 TL bedelli borç bildirim belgesindeki miktarın 10.858,05 TL'sinden borçlu olduğunun, fazlasından sorumlu olmadığının tespiti ile fazla miktara yönelik Kurum işleminin iptaline,

2.Birleşen itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile davalının Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2012/20052 Esas sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen kabulü ile 10.858,05 TL üzerinden icra takibinin devamına, fazlaya yönelik istemin reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili (birleşen davalı vekili) temyiz dilekçesinde, asıl davanın kabul, birleşen davanın reddinin gerektiği, davada takas-mahsup şartlarının oluşmuş olmasına karşın Mahkemece bu taleplerinin göz ardı edildiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

2.Davalı SGK vekili (birleşen davacı vekili) temyiz dilekçesinde, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulünün gerektiğini belirterek kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Kurum işleminin iptali ile itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 92 nci maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında temyiz nedenlerine göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle,

Tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.