Logo

10. Hukuk Dairesi2024/7576 E. 2025/60 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamu görevinden çıkarılan davacının, daha önce adi malul olduğuna dair karar verilmiş olmasına rağmen, malullük aylığı bağlanması talebinin reddedilmesi üzerine açılan davada, davacının malullük aylığına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kamu görevinden çıkarılmadan önce malul olduğuna dair karar verildiği, fiili hizmet süresinin 10 yılı aştığı ve bu durumun 5510 sayılı Kanun'un malullük aylığına ilişkin hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği gözetilerek, davacının malullük aylığı talebinin reddine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2666 E., 2024/1100 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/482 E., 2022/43 K.

Taraflar arasındakin malullük aylığı bağlanması başvurusunun reddi işleminin iptali ile davacıya malullük aylığı tahsisinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2010 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığında astsubay olarak göreve başladığını, 21 Aralık 2011 tarihli sağlık raporu kapsamında 14.05.2012 tarihinde Kurum tarafından “adi malul” olduğuna dair karar verildiğini, müvekkilinin ilgili rapor doğrultusunda malulen emekli edilmek için Kuruma başvurduğunu ancak aktif görevde bulunduğu süre içerisinde adi malullük işleminin yapılabileceğinden bahisle müvekkilin talebinin ret edildiğini belirterek adi malul olarak emekli edilmeme işleminin iptaline ve bu işlem nedeniyle müvekkilinin yoksun kaldığı maddi kayıpların yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum tarafından yapılan işlemlerde bir hata bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesi tarafından tarafından özetle; davanın kabulü ile Ankara 18. İdare Mahkemesinin 05.04.2019 tarih ve 2018/666 Esas, 2019/763 Karar sayılı kararı ile kamu görevinden çıkarılmak suretiyle görevine son verilen davacı hakkında, görevine son verilme işleminden önce "sınıfı görevini yapamayacağının" tıbben tespiti sonrasında verilmiş ve hukuken geçerli olan bir "maluliyet" kararı bulunduğu, davacının fiili hizmet zammı ile birlikte 10 yıllık sigortalılık süresini doldurması ve 11 yıl 7 ay 25 gün fiili hizmet süresi dikkate alındığında tarafına 5510 sayılı Kanun'un 25. 26. ve 27. maddesi hükümleri uygulanmak suretiyle malullük aylığı bağlanması gerektiği anlaşıldığından davacının malulen emeklilik başvurusunun reddi işleminin iptali ile davacıya malulen emeklilik aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

A.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:

Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dosyadaki kayıt ve belgelerden, İzmir Askeri Hastanesinin 21.10.2011 tarihli, “sınıf görevini yapamaz, yeniden sınıflandırması uygundur” şeklindeki sağlık raporunun bulunduğu, bu rapora istinaden kamu görevinden çıkarılmadan önce Kurum Sağlık Kurulunun 14.05.2012 tarihli kararı ile davacının 5510 sayılı Kanun'un 25. maddesi uyarınca malul olduğuna karar verildiği, sözü edilen sağlık raporunun davacıya tebliğ edildiği ve sınıf değişikliği talebi gereğince sınıf değişikliği yapılarak idari sınıfa alındığı, davacının 01.11.2008 tarihinde astsubay meslek yüksek okulunda öğrenci olduğu, 30.08.2010 tarihinde göreve başladığı, 08.07.2018 tarihinde 701 sayılı KHK gereğince kamu görevinden çıkarıldığı, hizmet belgesinden davacının kamu görevinden çıkarıldığı 08.07.2018 tarihine kadar emekli sandığına tabi toplam 10 yıldan fazla fiili hizmet süresinin bulunduğu, davacının kamu görevinden ihraç edildikten sonra maluliyet aylığı bağlanması talebiyle yaptığı 25.12.2019 tarihli başvurunun, ihraç nedeniyle ilişiği kesilmiş olduğundan bahisle reddine karar verildiği anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, davacının, kamu görevinden çıkarılmadan önce maluliyet aylığına hak kazanmış olduğu, 5510 sayılı Kanun'un 25. maddesi hükmünün davacı hakkında uygulanması gerektiği, hizmet süresinin incelenmesinden 10 yıldan fazla fiili hizmetinin bulunması şartını sağladığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiği kesilmeden önce sağlık durumu nedeniyle hakkında verilmiş olan sağlık raporuna istinaden davalı Kurum Sağlık Kurulunca malul olduğuna dair karar alındığının anlaşılması karşısında, hakkında 5510 sayılı Kanun'un maluliyet aylığına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekirken, davacının maluliyet aylığı talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmadığından Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararında, maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının 14.05.2012 tarihinde adi malul olduğuna karar verilmesine rağmen davacının emeklilik talebinde bulunmayarak görevine devam ettiği, sonrasında davacının 701 sayılı KHK gereğince 08.07.2018 tarihinde görevine son verilmesi nedeniyle ilişiğinin kesildiğini, Kurumca hakkında adli malul olarak emekliye sevk edildiğine dair emekliye sevk onayı alınmayan davacının bu tarihten önce adli malul kapsamına alınmış olmasının adi malul olarak emeklilik yönüyle kazanılmış bir hak sağlanmadığından maluliyet aylığı bağlanmamasına dair yapılan işlemde herhangi bir yanlışlık bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, malullük aylığı tahsisi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri, 5510 sayılı Kanun'un 25 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Kurum vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.