Logo

10. Hukuk Dairesi2024/9996 E. 2024/9389 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının belirtilen tarihlerde davalıya ait kreşte aşçı olarak fiilen çalışıp çalışmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının fiili çalışmasını tanık beyanları ve sunulan fotoğraflarla kanıtladığına dair değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacının çalıştığının tespitine ilişkin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2022/331 E., 2023/346 K.

KARAR : Kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı fer'i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 26.10.2016-13.05.2017 tarihleri arasında davalıya ait "... Kreş Gündüz Bakımevi" nde aşçı olarak fiilen ve kesintisiz şekilde çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Fer'i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için çalışma ilişkisinin hizmet akdine dayanması gerektiğini, fiilen çalışma olgusunu çalışmanın gerçekleştiğini gösterir yazılı delil veya dönem bordroları veya yatırılmış primlerle, puantaj kayıtları, vergi kayıtları ile ispat edilmesi gerektiğini ifade ederek, asılsız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamış olup; duruşmalara da iştirak edilmemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.05.2019 tarihli ve 2017/484 Esas, 2019/113

Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile davacının 25.10.2016-13.05.2017 tarihleri arasında kesintisiz ve fiilen davalı ...'a ait işyerinde çalıştığının ve sakatlık, yaşlılık, ölüm, hastalık, iş kazası ve meslek hastalığı sigortasına tabi olduğunun tespitine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

Davalı vekili ve fer'i müdahil Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 21.04.2022 tarih 2020/1497 Esas, 2022/693 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve fer'i müdahil Kurum tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 12.10.2022 tarihli ve 2022/7952 Esas, 2022/12294 Karar sayılı bozma kararında; davacının davalıya ait ... Kreş Gündüz Bakımevinde aşçı olarak 25.10.2016 - 13.05.2017 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemiyle açılan davada Mahkemece verilen karar eksik incelemeye dayalıdır. Dosya içerisinde yer alan kayıt ve belgelerden, davalı iş yerinin gündüz bakımevi mahiyetiyle 26.05.2017 tarihinde kapsama alınmış olduğunun anlaşılması karşısında; öncelikle, iş yerinin kapsam ve kapasitesi araştırılmalı, bu bağlamda iş yerinin kapsamı ve çalışanları İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden sorulmalı, iş yeri ruhsatı ilgili belediyeden sorulmalı, vergi dairesinden vergi kayıtları araştırılarak iş yerinin kapsam ve kapasitesi belirlenmelidir. Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden, dava konusu döneme ilişkin davalı işverenlik dönem bordrosu bulunmadığı ve bu kapsamda bordro tanığı dinlenemediği anlaşılmakta ise de; Mahkemece kabule konu dönemde komşu işyeri çalışanları veya bu işyerlerinden bordroya geçmiş çalışanlar re'sen tespit edilerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, yine kayden esnaf olan komşu iş yeri tanıkları re'sen tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı; tanık olarak beyanına başvurulan ve oğlunun davacının çalıştığı ... Kreş Gündüz Bakım Evine gittiğini belirten tanık ...'ün çocuğunun kaydının Milli Eğitim Müdürlüğüne bildirilip bildirilmediği araştırılarak tanık beyanı bu doğrultuda yeniden değerlendirilmeli ve elde edilecek tüm deliller toplanarak fiili çalışmanın varlığı tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamından davalıya ait çocuk bakımevinin resmi açılış yapmadan faaliyete geçtiği, bu süreçte davacı ile birlikte bakımevinde çalışan kişilerin sigortasız olarak elden ücret alarak çalıştıkları, ödemelerin süresinde ve tam olarak yapılmamasına bağlı olarak işyerinden çıkanların olduğu, gerek davacı tanıklarının gerekse kamu tanığının beyanlarının davacının iddiası ile tutarlılık taşıdığı, davacı tarafça davalının işyerinde çalıştığı sürelerde çekilmiş olduğu fotoğrafların dosyaya ibraz edildiği nazara alındığında davacının davalıya ait işyerinde fiilen ve kesintisiz olarak çalıştığı anlaşıldığından davanın kabulü ile davacının 25.10.2016-13.05.2017 tarihleri arasında kesintisiz ve fiilen davalı ...'a ait işyerinde çalıştığının ve sakatlık, yaşlılık, ölüm, hastalık, iş kazası ve meslek hastalığı sigortasına tabi olduğunun tespitine, davacının, davalı işveren yanında çalıştığı sürelere ait sigorta primlerinin davalı tarafından ödenmesine, davacıya ait sigorta kaydının yaptırılmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde fer'i müdahil Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Fer'i müdahil Kurum vekili; 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu ve yazılı delil ile ispat gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının 26.10.2016-13.05.2017 tarihleri arasında davalıya ait "... Kreş Gündüz Bakımevi" nde aşçı olarak fiilen ve kesintisiz şekilde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanunu'nun 86 ncı maddesinin 9 uncu fıkrası

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle fer'i müdahil Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine, gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.