Logo

10. Hukuk Dairesi2024/9999 E. 2024/9777 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının 1999-2014 yılları arasında bekçi olarak çalıştığı sürelerin hizmet tespiti talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çalıştığını iddia ettiği dönemlere ilişkin karar defteri kayıtları, irat kayıtları, tanık beyanları ve SGK kayıtları birlikte değerlendirilerek, bir kısmı için hizmet tespitine, bir kısmı için ise hak düşürücü süre ve delil yetersizliği nedeniyle hizmet tespit talebinin reddine karar verilmiş, yerel mahkemenin bu kararı Yargıtay tarafından onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/193 E., 2024/114 K.

KARAR : Kısman Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 10. Hukuk Dairesince Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 1999 yılından 2014 yılına kadar Niğde ili Çavdarlı kasabası Çiftçi Koruma Başkanlığında bekçi olarak çalıştığını, ancak Belediyenin ve Çiftçi Koruma Başkanlığının 6360 sayılı Yasa ile kapanmasıyla birlikte kendisinin de işine son verildiğini, işçilik alacakları için Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/636 Esası ile dava açıldığını, müvekkilinin çalışma süresinin 07.06.1999-30.03.2014 tarihleri arasında tespit edildiğini, müvekkilinin sadece 2009-2012 yılları arasında primleri yatırılmış olup, bu yılların haricindeki dönemlerdeki çalışmalarının tespitini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Feri müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; husumet ve zamanaşımı hususunun irdelenmesi gerektiğini düşündüklerini, müvekkili Kurum SGK aleyhinde hüküm kurulmaması gerektiğini, işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmiş olmasının yeterli olmadığı, bu çalışmayı ortaya koyan belgelerin prim bildirgeleri ve dönem bordroları olduğunu, müvekkili Kurumun herhangi bir ihtilafa sebep olmadığı gibi kusurlu herhangi bir davranışıyla da bu davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olduğunu, bu sebeple davanın kabulüne karar verilse bile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden müvekkil Kurumun sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.

2.Davalı cevap dilekçesinde; Çavdarlı Belediyesinin kapatıldığını, belediye tüzel kişiliğinin İl Özel İdaresine dönüştüğünü, ancak Çiftçi Malları Koruma Başkanlığının kapanan Çavdarlı Belediyesinden bağımsız ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğunu, husumetin idarelerine yöneltilmesinin hukuka uygun olmadığını, bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını, davanın hak düşürücü süre nedeniyle de reddini talep ettiklerini, Kuruma bildirilmediği iddia olunan hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın tespiti istenilen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde açılmasının gerektiği, anlatılan nedenlerle davanın reddini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2020 tarihli ve 2020/105 E., 2020/77 K., sayılı kararıyla; dosya içerisindeki karar defteri ve irat kaydı incelendiğinde 10.10.2002 ile 15.05.2009 tarihleri arasında davacının davalı işveren nezdinde fiili çalışması olmadığından bu yöndeki talebinin reddi gerektiği, aynı şekilde 16.11.2009-01.01.2010 ve 01.01.2013-28.02.2013 tarih aralıklarında davacının fiili çalışması olmadığından bu yöndeki talebinin reddi gerektiği, 15.05.2009-15.11.2009, 01.01.2010-31.12.2012 ve 01.03.2013-30.03.2014 ile belirtilen tarih aralıklarında yapılan fiili çalışması karşılığında SGK primleri yatırıldığından, bu yatırılan prim zamanlarının karar defteri ve irat kayıtları ile de uyumlu olduğundan davacının bu talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.01.2023 tarihli ve 2021/2107 E., 2023/46 K., sayılı kararıyla; davacının 1999-2014 yılları arasında Çavdarlı Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı bünyesinde aralıksız olarak kır bekçisi olarak çalıştığı iddiasına dayalı hizmet tespiti davası olup, 15.05.2009-15.11.2009, 01.01.2010-31.12.2012 ve 01.03.2013- 30.03.2014 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalışma kaydının yer aldığı ve hizmet cetvelinin incelenmesinden davalı tarafça sigorta bildirimleri yapıldığının anlaşıldığı, Çavdarlı kasabası Çiftçi Koruma Başkanlığına ait karar defteri ve içeriği ile uyumlu irat kayıtlarının incelenmesinde, 01.05.2009 tarihli karar ile "Bekçi durmak isteyen ...'a sigorta yapılacağı ve yıllık 5.000 TL ücret ödeneceği ve 15.05.2009 tarihinden 15.11.2009 tarihine kadar çalıştırılacağının bildirildiği, ... ve ...'nın bu teklifi kabul ettiğinin, 10.12.2009 tarihli karar ile davacı ile ...'ın bekçi olarak görevlendirilmelerine ve 01.01.2010 tarihinde sigorta girişlerinin yapılmasına", 10.12.2012 tarihli karar ile "2013 yılı için bekçi tutulması için yapmış olduğu ilan neticesinde bugüne kadar bekçilik yapmak üzere koruma başkanlığına hiç kimsenin müracaatının bulunmamasından dolayı ayrıca mevsim gereği kasabamızda korunacak veya zarar görecek ekili alanların olmadığı, ekimi yapılan hububatların kar altında olması yine otlatılacak büyük ve küçük baş hayvanların kış boyu araziden çekilip, ahırlarda beslenmesinden dolayı 2013 yılı için bekçi tutulmasının Mart ayına ertelenmesine" karar verildiği ve sigorta bildirimlerinin de alınan karar ve çalışma süresi ile uyumlu olacak şekilde Kuruma yapıldığı, bordro tanıkları beyanlarından davacının Kuruma bildirilen süreler dışında çalışması doğrulanamadığı, bu haliyle talebe konu 10.10.2002 ile 15.05.2009, 16.11.2009- 01.01.2010 ve 01.01.2013-28.02.2013 dönemlerine ilişkin davacının kesintisiz olarak çalıştığını somut, yeterli ve inandırıcı deliller ile kanıtlayamadığı, yine Mahkemenin sigorta bildirimi yapıldığı 15.05.2009 tarihi öncesi dönemler yönüyle hak düşürücü süreden reddine ilişkin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davacının yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin, 03.05.2023 tarihli ve 2023/4090 E., 2023/4778 K. sayılı kararıyla; Mahkemece yapılacak iş; davacının hizmet tespitini talep ettiği dönem yönünden, davacının yaptığı işin bekçilik olduğunun dosya kapsamından anlaşılmasına göre, davacıya bekçi kimliği verilip verilmediğinin, yine görevde kullanılmak üzere silah verilip verilmediği, verilmiş ise silah verilmesine ilişkin tutanakların ilgili Jandarma Komutanlığından veya Kaymakamlıktan istenilmeli, davacının talep ettiği dönemdeki köy muhtar ve azaları ile görev yaptığı yerdeki karakoldan yetkili kişiler tanık olarak dinlenilmeli, tanık anlatımları ile çalışmanın kesintisiz olduğunun anlaşılması durumunda hak düşürücü süre olmayacağı değerlendirilmeli, işçilik alacakları dosya içeriği de gözetilerek, tanık anlatımları arasındaki çelişki giderilmeli ve varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir, gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen kamu tanıklarının beyanları, getirtilen karar defter ve içeriğine göre, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacının dosya içeriğinden tespit edilen 06.06.1999-10.04.2000 ve 24.11.2000-10.04.2004 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespit isteminin; hak düşürücü süreden reddine, 11.04.2004 ile 15.05.2009 tarihleri arasında davacının davalı işveren nezdinde fiili çalışmasının olmadığından bu yöndeki talebinin reddine, 15.05.2009-15.11.2009, 01.01.2010-31.12.2012 ve 01.03.2013-30.03.2014 ile belirtilen tarih aralıklarında yapılan fiili çalışması karşılığında SGK primleri yatırıldığından, karar verilmesine yer olmadığına; 16.11.2009-01.01.2010 ve 01.01.2013-28.02.2013 tarih aralıklarında davacının davalı iş yerinde hizmet akdi ile çalıştığının tespitine ve kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı vekili temyiz dilekçesinde; tam kabul kararı verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2-Fer'i müdahil Kurum vekili temyiz dilekçesinde;davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

3.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 506 sayılı Kanun 79 uncu, 5510 sayılı Kanun 86 ncı maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, karar defteri ve içeriği, kamu tanıkların beyanlarına göre kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi