Logo

10. Hukuk Dairesi2024/10130 E. 2024/12198 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşandığı eşiyle fiili birlikteliğinin sona erdiğinin tespit edilmesi ve davacının Kuruma yaptığı başvuru tarihi itibariyle birlikte yaşamadığının anlaşılması gözetilerek, başvuru tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/290 E., 2024/1317 K.

KARAR : Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ödemiş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2017/5 E., 2021/651 K.

Taraflar arasındaki ölüm aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması ve ödenmeyen aylıkların tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 15.04.2008 tarihinde eşinden boşandıktan sonra babası üzerinden yetim aylığı aldığını ve 21.06.2010 tarihinde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle aylığının kesildiğini, 17.02.2015 tarihinde Kuruma başvurarak aylığının bağlanmasını talep ettiğini, Kurum tarafından 02.03.2016 tarihli dilekçe ile aylık bağlama talebinin reddedildiğinin bildirildiğini, Kurum işleminin hukuka aykırı olduğunu, boşandığı eşi ile birlikte yaşamadığını, davacının Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunduğunu ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyasında davacının eşi ile yaşamadığının ortaya koyulduğunu ileri sürerek, aksi Kurum işleminin iptali ile davacıya babası üzerinden ölüm aylığı bağlanmasına ve bugüne kadar ödenmeyen aylıkların toplu olarak ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

II.CEVAP

Davalı SGK Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Kuruma başvurusunun bulunmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Kurum tarafından düzenlenen 29.11.2010 tarih ve MY-336 sayılı rapor ile davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edildiğini, Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI

Yapılan yargılama, toplanan deliller, tanık beyanları, celp olunan ve ibraz edilen bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ve eşinin boşandıktan sonra devamlı olarak beraber yaşamaya devam ettiklerini gösterir bir delil bulunmadığı, Kurum işleminin hatalı ve hukuka aykırı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile davacıya vefat eden babasından dolayı bağlanan 3/1171410 tahsis numaralı yetim aylığının 26.10.2008 tarihinden itibaren kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaline, kesilen yetim aylıklarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

A.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:

Davalı SGK Başkanlığı Vekilinin İstinaf Sebepleri

Davalı SGK Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde; 29.11.2010 tarih ve MY-336 sayılı Kurum denetmen raporu ile davacının 15.04.2008 tarihinde boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi üzerine babası üzerinden aldığı ölüm aylığının kesildiğini, tanıkların 16.09.2010 tarihli ifadelerinde davacının boşandığı eşi ve çocukları ile beraber yaşadıklarını beyan ettiklerini, davacının eski eşinin 10.05.2013 tarihinde Kurum'a gönderdiği Tele-post mesajda davacı ile birlikte yaşamaya devam ettiğini bildirdiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına göre, davacının eşinden boşandıktan sonra onunla fiilen birlikte yaşamaya devam ettiği ve Kurum denetmeni tarafından yapılan buna ilişkin tespitin yerinde olduğu, ancak, daha sonradan davacı ve boşandığı eşinin arasının bozulduğu ve aralarında adli makamlara yansıyan uyuşmazlıklar başladığı, hatta davacının boşandığı eşinin 28.08.2014 tarihinde bir başkası ile evlendiği, Kurum denetmeni tarafından yapılan tespit yerinde ise de sonradan fiili birlikteliğin sona erdiği, Kurum denetmeni tarafından yapılan tespit üzerinden yaklaşık 7 yıl geçtikten sonra dava açıldığına göre davacının yeniden aylık bağlanmasına ilişkin talep tarihleri dikkate alınarak talep tarihine göre yetim aylığının bağlanması şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği, davacı tarafça, yetim aylığı iptal edildikten sonra yeniden aylık bağlanması hususunda ilk olarak 06.11.2013 tarihli dilekçe ile Kuruma başvuru yapıldığı, davacının Kuruma yapmış olduğu başvuru tarihi itibariyle, boşandığı eşi ile aralarındaki uyuşmazlıklara ilişkin soruşturma ve kovuşturma dosya içerikleri dikkate alındığında, fiili olarak birlikte yaşamadığı, fiili birlikteliğin daha önceki bir tarihte sonlandığı sonuç ve kanaatine varıldığından başvuruyu takip eden ay başı itibariyle davacının babasının sigortalılığı üzerinden yetim aylığı almaya hak kazandığı, Mahkemece dosya kapsamındaki mevcut delillerin aksine fiili birlikteliğin başlangıçtan itibaren olmadığı yönündeki belirleme ile aylığın kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ve başlangıçtan itibaren yetim aylığı almaya hak kazandığının tespitine yönelik karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle, davalı Kurum vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile Ödemiş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesince verilen 24.11.2021 tarih, 2017/5 Esas ve 2021/651 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne kısmen reddi ile davacıya, 8920914 sigorta sicil numaralı babası ... 'nın sigortalılığı üzerinden başvuru tarihini (06.11.2013) takip eden aybaşından itibaren (01.12.2013) yetim aylığı bağlanması gerektiğinin ve bu tarihten itibaren ödenmeyen birikmiş yetim aylıklarının 5510 sayılı Kanun'un 42 nci maddesinde belirtilen 3 aylık sürenin sonu göz önünde bulundurulmak suretiyle bu sürenin sonundan itibaren işlemeye başlayacak yasal faizi ile davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı SGK Başkanlığı Vekilinin Temyiz Sebepleri

Davalı SGK Başkanlığı vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda hükmün temyizen bozulmasını istemiştir.

C.Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle ölüm aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanmasına ve ödenmeyen aylıkların tahsiline ilişkindir.

2.İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 56 ncı maddesi.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.