"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/511 E., 2024/1648 K.
KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/614 E., 2023/373 K.
Taraflar arasındaki Bağ-Kur sigortalılığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Aydın ili Nazilli ilçesi Ovacık Köyünde yaşadığını, müvekkilinin kendisi ve aile efradı adına kayıtlı taşınmazlarda tarımsal ürünler yetiştirerek geçimini sağladığını, müvekkilinin 1990 yılından bu yana kendi tarımsal arazilerinde yetiştirdiği inciri ... firmasına satarak geçimini sağladığını, davacının sattığı incirden tevkifat kesintisi yapılarak ürün bedelinin kendisine ödendiğini, müvekkilinin bu nedenle 2926 sayılı mülga Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigorta Kanunu’nun 2 ve 3 üncü maddeleri uyarınca adı geçen Kanun kapsamında sigortalı sayılacaklar arasında olduğunu, müvekkilinin tütün üretiminden kaynaklanan Bağ-Kur kesintilerini gösterir belge davalı Kurum kayıtlarında bulunduğu halde davalı Kurumun işlem yapmamasının açıkça kanuna aykırı olduğunu, bu nedenlerle davacının 01.08.1998- 31.12.1998 tarihleri arasında Zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespit ve tesciline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; ... T.C. Kimlik numaralı ...'nun 02.05.2011 tarihinde Kuruma ... firmasının 1998/08 dönemine ait tevkifat kesintilerinin ... Bağ-Kur numaralı hesabına yüklenmesini talep ettiğini, ancak ... firmasının 1998/08 dönemine ait tevkifat bildirim listelerinde kimlik bilgilerinin tutarsız olmasından ilgili döneme işlem yapılamadığını, 2013/11 sayılı genelge "Mülga 2926 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu halde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayan ve kendilerinden tevkifat yapılan çiftçilerin tevkifat yapıldığını gösteren belgeleri de eklemek suretiyle tevkifata istinaden sigortalılıklarının başlatılması için Kuruma yazılı talepte bulunmaları halinde, tebliğde belirtildiği gibi tevkifat tutarının Kurum hesaplarına intikal etmesi şartıyla, tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren sigortalılıklarının başlatılması, tarımsal faaliyetlerinin devam etmesi halinde sigortalılıklarının devam ettirilmesi..." denilmekte olduğunu belirterek, davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; " ... Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının kendi nam ve hesabına tarım faaliyeti ile iştigal ettiği ve yargılama aşamasında dinlenen tanıkların beyanlarının da bu hususu doğruladığı, öte yandan dosyaya ibraz edilen 1998/08 dönemine ilişkin prim tevkifat listesinde her ne kadar davacının ismi mevcut değilse de, listede ismi geçen "... " isminde bir şahsın olmadığının gerek nüfus müdürlüğü cevabi yazısı, gerek Ovacık Mahalle Muhtarlığı cevabi yazısı ve gerekse yapılan kolluk araştırması ile sabit olduğu, listede "... " olarak geçen ismin sehven yazıldığı, aslında "... " ismiyle yazılan prim tevkifatının davacı ...'na ait olduğu, bu durumda davacının prim tevkifatını takip eden ay başından itibaren 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu, yerleşik yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere prim tevkifatının ait olduğu aydan itibaren o yılın sonuna kadar tarımsal faaliyetin sürdüğünün kabulünün gerektiği de dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile davacının 01.09.1998 - 31.12.1998 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesine dayalı olarak;
" Davanın kısmen kabulü ile davacının 01.09.1998 – 31.12.1998 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine" karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında "...nüfus müdürlüğünden gelen yazı cevabında, Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (Mernis) üzerinde yapılan inceleme sonucunda Nazilli İlçesi nüfusuna kayıtlı ... oğlu, Sultanhisar - 1957 doğumlu, ... ve ... oğlu ... adında herhangi bir şahsın kaydına rastlanılmamış olduğunun bildirilmesi, muhtar beyanı ve zabıta araştırmasının da aynı yönde olması, tanıklar tarafından da davaya konu dönemde davacının köyde tarımla uğraştığının beyan edilmiş olması ve ayrıca; kesintinin Kuruma aktarılıp aktarılmadığı hususunda davalı Kurum tarafından uyuşmazlık çıkarılmamış olması hep birlikte değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu, ayrıca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine.." karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının kimlik bilgileri tutarsız olduğundan ilgili döneme ilişkin işlem yapılmadığını, aksi yazılı delille ispatlanması gerektiği bu nedenle kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde verilen hükmün yerinde olduğu anlaşılmakla davalı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.