"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/111 E., 2024/17 K.
Taraflar arasındaki sigorta başlangıcının tespiti davasında İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı Kurum vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı asil, davalılardan işverene ait işyerinde 01.06.1985 tarihinde işe girdiğini ve bir süre çalıştığını, işverence işe giriş bildirgesi verilmiş ise de sigorta primleri yatırılmadığından hizmetlerinin görülmediğini ileri sürerek, bildirgesinin verildiği tarihin sigortalılık başlangıcı olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı işveren vekili cevap dilekçesinde özetle, davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.
2.Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini istemiştir.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.11.2020 tarihli ve 2014/5 E. 2020/137 K. sayılı sayılı kararıyla; davanın kabulü ile davacı ...'in 16121962 sigorta sicil numaralı olarak, 2.2432.371169.32.06 sigorta sicil numaralı davalı Öncü Konfeksiyon isimli iş yerinde sigorta başlangıç tarihinin 01.06.1985 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi kararının süresi içerisinde davalı Kurum vekili tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 07.06.2022 tarihli ve 2022/2006 E. 2022/8631 K. sayılı ilamında, "...öncelikle davacıya davası açıklattırılmalı, hangi tarihler arasında kimlerle birlikte çalıştığı yönünden beyanına başvurularak bu kişilerin tespiti ile ifadelerine başvurulmalı, komşu işyeri çalışanı olarak tespit edilen ancak dinlenmeyen tanık ...’ın davacının çalışmasına ilişkin yöntemince beyanı alınmalı, böylelikle uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir..." denilmek suretiyle karar bozulmuştur.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile " ...Davacının çalıştığı döneme ilişkin olarak bordro bulunmadığı anlaşıldığından; bordrolu tanık dinlenememiştir. Dosyamız kapsamında komşu iş yeri tanıkları dinlenilmiş olup komşu iş yeri tanıklarının davacıyı tanımadıkları anlaşılmıştır. Vergi Dairesinden davacının çalıştığı dönemlerde başkaca komşu iş yerinin bildirilmesi için müzekkere yazılmış ise de dosya kapsamında verilen müzekkere cevabında davacının çalıştığı hanın yandığı, yangın tarihinden itibaren hanın kapalı olduğu; 1985 yılında iş yerine komşu olan vergi mükellefi iş yerleri hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyamız kapsamında davacı tanıkları dinlenilmiş; davacının davaya konu tarihte çalıştığı beyan edilmiştir. Ayrıca sigorta işe giriş bildirgesindeki fotoğrafın ve imzanın davacıya ait olduğuna dair grafoloji alanında uzman bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır. Ayrıca davalı taraf da davacının 01.06.1985 tarihinde işe alındığını ve bir süre çalıştığını kabul ettiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama, SGK ve vergi kayıtları, tanık beyanları, sigorta işe giriş bildirgesinde, sigorta sicil kartı, grafoloji alanında uzman bilirkişi raporu, sosyal güvenlik alanında uzman bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporları, Bölge Adliye Mahkemesi karar ilamı, Yargıtay bozma ilamı, Yargıtay bozma ilamı sonrasında dinlenen tanık beyanları, bozma ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Yargıtay bozma ilamı sonrasında tanık ...'ın beyanı alınmış, tanık davacıyı ve davalıyı tanımadığını, kendisine sorulan Öncü Konfeksiyon işyerini bilmediğini beyan etmiştir.
Mahkememizce kamu tanığı araştırması yapılmış ancak tanık bulunmadığından temin edilememiştir. Bu nedenle bozma ilamı sonrasında davanın esasına etki edecek yeni bir delilin ortaya çıkmadığı anlaşılmakla davalının kabul beyanı ve dosyada daha önce beyanı alınan tanıklan ve diğer deliller birlikte gözetildiğinde bir önceki kararda değişiklik yapılmasına gerek görülmemiş,..." gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının 2.2432.371169.32.06 sigorta sicil numaralı davalı Öncü Konfeksiyon isimli iş yerinde; sigorta başlangıç tarihinin 01.06.1985 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde, davanın reddinin gerektiğini beyanla kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sigorta başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri.
2.506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 2, 6, 9, 79, 108. maddesi hükümleridir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli olmayıp, aynı zamanda o kimsenin Kanun'un belirlediği biçimde (506 sayılı Kanun'un 2. maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Kanun'un 6. maddesi ile 5510 sayılı Kanun'un 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Hizmet tespitinin bir türü olan sigortalılık başlangıç tespiti davasında, dava konusu dönem yönünden hem çalışmaların geçtiği işyerinin varlığı hem de sigortalının çalışmalarının gerçek ve sigortalı çalışma olduğunun hiçbir tereddüte yol açmayacak şekilde ispatlanması gerekmektedir.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.
Bu da dava konusu çalışmaların sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, sigortalı çalışma niteliğinde ise çalışmanın varlığı yönünden dönemde bordrolu olan tanık, yoksa komşu işyeri tanığı araştırarak ifadelerinin alınması, varsa bu döneme ilişkin makbuz, fatura, defter gibi tüm kayıt ve belgelerin incelenmesi, 506 ve 5510 sayılı Kanunlar ile Yargıtayın yerleşik içtihatları gereğidir.
3. Değerlendirme
1.Sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
2.Mahkemenin yazılı hükmü, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalıdır. Yukarıda anılan yasal düzenleme ve açıklamalara göre inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına 371169.034 sicil sayılı ...-... (... Konfeksiyon) unvanlı işyerinden verilen işe giriş bildirgesinin 19.06.1985 tarihinde 429336 varide numarasıyla Kurum kayıtlarına girdiği, sigortalının ve işverenin imzasının bulunduğu, bildirgedeki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarıyla uyumlu olduğu, sigorta sicil numarasının 1985 yılı serilerinden olduğu ve sigorta sicil numarasının davacının sonraki hizmetlerinde de kullanıldığı, işe giriş bildirgesi üzerindeki imza ve fotoğrafın davacıya ait olduğunun bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davacının 05.06.1986-05.12.1987 tarihleri arasında askerlik hizmetini yerine getirdiği, 371169.034 sicil sayılı ...-... ( Konfeksiyon) işyerinin “fason konfeksiyon mayo ve imali” mahiyetinde 01.01.1983-31.07.1990 tarihleri arasında yasa kapsamında olduğu, işyerine ait dönem bordrosu verilmediğinden bordro tanığı dinlenemediği, bozma ilamında da belirtilen ve komşu işyeri çalışanı olarak tespit edilen ...'ın beyanının alındığı ancak davacıyı tanımadığını beyan ettiği,yapılan ayrıntılı araştırmada başkaca komşu işyerinin tespit edilememiş olduğu, öte yandan bozma sonrası davacı tanığı olarak dinlenen ve aynı işyerinde çalıştığını beyan eden ... 'un işyerinden verilmiş bir işe giriş bildirgesinin olup olmadığının araştırılmadığı, hizmet döküm cetvelinin celbedilmediği, böylelikle beyanının denetlenmediği, yukarı anılan tanık beyanları ve dosyadaki diğer delillere göre eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Buna göre Mahkemece, davacı tanığı ... 'un işyerinden verilmiş bir işe giriş bildirgesinin olup olmadığının araştırılarak varsa bir örneğinin ve hizmet döküm cetvelinin Kurumdan celbedilerek bozma öncesi beyanı denetlenmeli, taraflardan sorulmak suretiyle davacının çalışmasını bilebilecek başkaca kişiler belirlenerek bu kişilerin de sigorta ve çalışma kayıtları getirtilerek beyanları alınmalı, böylelikle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının gerçek çalışma olgusu, somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde ortaya koyulmalıdır.
3.Kabule göre de sigortalılığın başlangıcı, işverence yasal süresinde verilmekle zorunlu sigortalılık tescilinin dayanağını oluşturan bildirgede işe giriş günü olarak yazılı tarihin kabul edilmemesi yönündeki Kurum işleminin iptali ile anılan bir günlük çalışma süresinin geçerliliğinin tespiti niteliğinde olduğundan, davacının sigorta başlangıcının yanısıra 01.06.1985 tarihinde asgari ücretle 1 gün çalıştığının tespitine şeklinde hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemiş olması da isabetsiz bulunmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.