"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/610 E., 2024/124 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında rücuan tazminat davasında davanın kabulüne dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın yeniden bozulmasına karar verilmiş olup Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili 05.07.2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; dosyası müvekkili Kurumda işlem gören Muş Telekom İl Müdürlüğü işçilerinden ...'nin 13.01.2010 tarihinde bir iş kazası geçirdiğini, meydana gelen iş kazası nedeniyle sigortalıya 945,73 TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiğini, sigortalı için 1.724,44 TL tedavi masrafı sarfedildiğini, 240,00 TL optik masrafı ödendiğini, kendisine 158.498,12 TL peşin sermaye değerli gelir bağlandığını, müvekkili Kurumun toplam zararının 161.408,29 TL'ye bağlı olduğunu, iş müfettişliği tarafından tanzim olunan 27.04.2011 tarih NY/32 sayılı raporda kazanın meydana gelmesinde işverenliğin kusurlu olduğuna hükmedildiğini, 5510 sayılı Kanun'un 21/4 ve 76/4 maddeleri uyarınca müvekkili Kurumun zararlarının kazaya sebebiyet veren işverenlikçe tazmin edilmesi gerektiğini belirterek; bağlanan gelirin peşin sermaye değerli gelir, tedavi masrafları ve geçici iş göremezlik ödeneğinin davalı işveren Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili 03.09.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; olayın meydana gelmesinde müvekkili Kurumun kusurlu olmadığını bu nedenle davacı Kurumun rücu talebinin yerinde olmadığını, kazazede işçiye iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmiş olduğunu, olayın kazazede işçinin dikkatsiz ve tedbirsiz davranması neticesinde meydana geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24.12.2015 tarih, E.2013/313, K.2015/1011 sayılı kararıyla; "... Tüm dosya kapsamında toplanan deliller çerçevesinde dosya kusur oranının tespiti amacıyla Elazığ Nöbetçi İş Mahkemesi Hakimliğine gönderilmiştir. Alınan 22.12.2014 havale tarihli kusur bilirkişisi raporuna göre işveren Muş Telekom İl Müdürlüğünün % 70 oranında kusurlu olduğu, kazazede işçi ...'nin % 30 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür. Anılan rapor objektif, bilimsel, hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir bulunmakla hükme esas alınmıştır. Dosyaya ibraz edilen bu kusur raporuna istinaden alınan bilirkişi Süleyman Dumanlıdağ tarafından düzenlenen 29.04.2015 havale tarihli hesap bilirkişisi raporu ve 19.11.2015 havale tarihli ek bilirkişi raporuna göre kusuru oranında, davalı işverene davacı Kurumun; Peşin Sermaye Değerli Gelir ödemesi için 120.602,11 TL miktarında rücu edebileceği anlaşılmıştır.
Tüm bu anlatımlar ve gerekçeler çerçevesinde davacının davasının talep arttırım talebi de göz önünde bulundurularak kabulüne" karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Dairenin 18.12.2018 tarih ve E.2016/12382, K.2018/10729 sayılı kararında; "Somut olay incelendiğinde, denetmen raporunda, davalı işverenin %60, sigortalının %40; kesinleşen tazminat dosyasında yine davalı işverenin %60, sigortalının %40; ceza soruşturmasında suç ve suçlu bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, aynı zamanda dosyada UYAP kaydı bulunmayan Muş Sulh Ceza Mahkemesinin E.2010/598 sayılı dosyasının dava dosyası içinde yer almadığı, hükme esas alınan kusur raporunda ise; davalı işverenin %70, sigortalının %30 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşılmakla; Mahkemece ceza dosyasının akıbeti araştırılarak ve ceza dosyasının kesinleşmiş olması halinde kesinleşen Ceza Mahkemesi kararı ile mahkum olanlara da bir miktar kusur verilmesi gerektiği de gözetilerek söz konusu çelişkinin giderilmesi gerektiğinden, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
2- ... kazalı ...'in sürekli iş göremezlik derecesinin %60'ın altında olmasına rağmen pasif devre hesabı yapıldığı anlaşılmakla; Mahkemece pasif devre hesabı yapılmaksızın gerçek zarar belirlenerek, bu miktar gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile karşılaştırılıp davalının kusur oranına göre sorumluluğu belirlendikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
" gerekçesiyle söz konusu karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 17.10.2022 tarih ve E.2021/88, K.2022/546 sayılı kararı ile "... Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, elektrik-elektronik mühendisi bilirkişi ..., B sınıfı iş güvenliği uzmanı bilirkişi ... ve A sınıfı iş güvenliği uzmanı Dr. Öğr. Üyesi ... 'den oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden kusur belirlemesine ilişkin 06.01.2021 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve hükme esas alınabilir nitelikteki usul ve esasa uygun tutarlı ve dosya kapsamı ile örtüşen bilirkişi raporu doğrultusunda kazazede ...'nin olayın meydana gelmesinde %30, davalı işverenin ise %70 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Akabinde Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için aktüerya hesaplamaları konusunda uzman bilirkişi ...'dan rapor düzenlemesi istenilmiş ve 21.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı Kurumun kazazede yararına yapmış olduğu toplam 1.724,44 TL sağlık harcamasının davalının kusuruna isabet eden 1.207,11 TL'lik kısmının, 945,73 TL'lik geçici iş göremezlik ödeneğinden davalı tarafın kusuruna isabet eden 662,01 TL'lik kısmının ve kazazede sigortalı için yapılan gerçek zarar tavan hesabına göre aktif dönem zararının 91.041,78 TL olduğu ve yapılan ödemenin peşin sermaye değeri gerçek zarar tavanını aştığından, gerçek zarar tavanının davalının kusuru na isabet eden 63.732,04 TL'lik kısmının ödenmesi gerektiği yönünde hesaplama yapılmış, davacı vekilince bozma ilamı öncesinde dosyaya sunulan bedele artırım dilekçesi de nazara alınarak hükme esas alınabilir nitelikteki usul ve esasa uygun tutarlı ve dosya kapsamı ile örtüşen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. 2'nci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
Dairenin 17.02.2023 tarih, E.2023/93, K.2023/1341 sayılı kararında; "...1.Eldeki davada verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, ceza dosyasının celbi ile belirlenecek kusur oranına göre gerçek zarar hesabının yapılması gerekmekte olup bozma ilamı sonrası alınan gerçek zarar hesabı da hatalıdır. Kazalının net ücretinin doğru şekilde belirlenip pasif devre hesabı yapılmaksızın hesap raporu alınması gerekirken hatalı hesap raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle verilen karar bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "... Meydana gelen iş kazasında davalının kusurlu olarak dava konusu kazanın meydana gelmesine ve kaza nedeniyle dava dışı ...'ye gelir bağlanması ve tedavi gideri yapılması nedeniyle Kurum zararına neden olduğu anlaşılmış; davacının maddi zararının oluştuğu görüldüğünden davanın kısmen kabulüne" karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı Kurum vekili, davanın kabulü ile Mahkemece verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili, davanın reddi ile Mahkemece verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası ile 5510 sayılı Kanun'un 21 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ancak davalı şirket unvanı "... Telekomünikasyon A.Ş." olmasına rağmen karar başlığında "... Telekom İl Müdürlüğü" şeklinde gösterilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bu yönlerin düzeltilmesi gerekmiş, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinde hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçeleri kararın bozmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi ile,
Karar başlığında davalı konumunda "... Telekom İl Müdürlüğü" olarak yazılan davalı adının silinerek yerine "Davalı: ... Telekomünikasyon A.Ş." ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.