Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6616 E. 2025/360 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Limited şirketin genel kurul toplantısına çağrı usulüne uyulup uyulmadığı ve bu toplantıda alınan kararların yoklukla malul olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Müdürler Kurulu başkanının tutuklu olması sebebiyle genel kurulu toplantıya çağırma görevini yerine getirememesi durumunda, diğer müdürlerin Türk Ticaret Kanunu'nun 410/2 ve 412. maddelerine göre mahkemeden genel kurulun toplantıya çağrılması talebinde bulunmaları gerekirken, bu yolu izlemeden genel kurulu toplantıya çağırmaları ve bu toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/787 Esas, 2023/1451 Karar

HÜKÜM : Davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/1150 E., 2021/57 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından duruşma istemsiz olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 21.01.2025 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı asıl dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin %33,3 oranda ortağı ve müdürler kurulu başkanı, şirketin diğer ortakları ... ve ...'nun müdürler kurulu üyeleri olduğunu, ... ve ...'nun, müdürler kurulu başkanının bilgisi dışında 12.10.2017 tarihli olağanüstü genel kurul kararı taslağı hazırlayarak ihbarname ile müvekkiline gönderdiklerini, kararın imza edilmesini istediklerini, anılan genel kurul kararında müvekkilinin müdürlükten azledildiği ve ortak ...'nun paylarını diğer ortak ...'e devrettiği hususunun onaylandığının belirtildiğini, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1057 E. sayılı dosyası ile alınan genel kurul kararının yokluğu, butlanı ve iptali istemli dava açıldığını, Mahkemece 12.10.2017 tarihli 74 sayılı ortaklar kurulu kararının yokluğuna karar verildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, davalı şirketin diğer ortaklarının ihtarname ile müvekkiline olağanüstü genel kurul gündemli müdürlük kurulu kararını gönderdiklerini, ihtarnamenin 07.09.2018 tarihinde müvekkiline cezaevinde usulsüz bir şekilde tebliğ edildiğini, 14.09.2018 tarihinde olağanüstü genel kurulun yapılarak daha önce İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1057 E. sayılı dosyası ile yokluğu tespit edilen kararların tekrar alındığını, alınan kararların alınma usulü ve içeriği yönünden yok hükmünde olduğunu, genel kurulun toplantıya 15 gün öncesinden çağrılması gerektiğini, limited şirketlere uygulanacak çağrı merasimine uyulmadığını, genel kurulu toplantıya çağırmak için alınmış geçerli bir müdürler kurulu kararının bulunması gerektiğini, müdürler kurulu başkanı olan müvekkilinden habersiz bir şekilde müdürler kurulu ya da genel kurul kararı alınmasının mümkün olmadığını, yönetim kurulunu toplantıya çağırma yetkisinin kural olarak yönetim kurulu başkanına ait olduğunu, genel kurula çağrı şekline de uyulmadığını, genel kurulda alınan kararların içerik olarak da kanun ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, davalı ...'in şirketi temsil yetkisini fiilen ele geçirdiğini, şirkete zarar verici, şirket mal varlığını azaltıcı şekilde hareket etmeye başladığını, anılan kişi hakkında sorumluluk davası açıldığını, davalı şirketin 20 milyon USD değerli ... Gayrimenkul A.Ş.'deki %50 hissesini de kendine üzerine aldığını ileri sürerek 14.09.2018 tarihinde alınan ve 02.10.2018 tarihinde tescil edilen 80 sayılı kararın ve özellikle genel kurulun 7. maddesinde yer alan şirketin ... Gayrimenkul A.Ş.'deki hisselerinin tamamının ...'e devrine icazet verilmesine ilişkin kararın yok hükmünde olduğunun tespitine, bu talep kabul görmezse butlanla batıl olduğunun tespitine, olmadığı taktirde iptaline karar verilmesini, alınan kararların icralarının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı TTK) 449. maddesi uyarınca tedbiren durdurulmasına, ... adına muvazaalı devredilen ... Gayrimenkul A.Ş.'deki %50 hissesinin 3.kişilere devri ve temlikinin önlenmesi için tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; TTK'da öngörülen çağrı prosedürüne uyulduğunu, 6102 sayılı TTK'nın 617/1 hükmünde genel kurulun müdürler tarafından toplantıya çağrılacağının düzenlendiği, limited şirket müdürlüğü görevinin vekaleten ifa edilemeyeceği, davacı müdürler kurulu başkanı olması sebebiyle anılan Kanun'un 624. maddesi gereği genel kurulu kendisinin toplantıya çağırabileceğini belirtmiş ise de davacının tutukluluk hâli nedeniyle söz konusu görevini fiilen ifa edemeyeceğini, TTK'nın 411. maddesi uyarınca ortak ...'in müdürler kuruluna, genel kurulun toplantıya çağrılması için genel kurul gündemi de belirtilmek suretiyle ihtarname gönderdiğini, müdürler kurulunun toplantıya çağrısı değil azlık hakkı sahibi ortağın toplantıya çağrısı bulunduğunu, müdürler kurulunun diğer üyeleri ... ve ... tarafından 31.08.2018 tarihli çağrı ile 10.08.2018 tarihli ihtarda belirtilen gündem maddelerinin karara bağlanması için olağanüstü toplantıya davet edildiğini, çağrının tutuklu bulunan davacıya, eşine ve avukatına iadeli taahhütlü gönderildiğini, tebligat davacıya tebliğ edilmesine rağmen genel kurula katılmadığını, genel kurula ilişkin ilan ve prosedüre uyulduğunu, genel kurula katılmayan davacının alınan kararlar hakkında yokluğun ve butlanın tespiti ile iptal davası açamayacağını, davanın kötü niyetli olduğunu, ...'e ait dava dışı bir şirkete ait hisseler üzerinde tedbir uygulanması talebinin kabul edilemeyeceğini, genel kurul kararlarının usulüne uygun alındığını, gerekli nisaplara uyulduğunu, davacının oy oranının da kararın alınmasını etkileyebilecek nitelikte olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile müdürler kurulu başkanının davet konusunda öncelikle yetkisinin bulunduğu, başkanın görevini yapmaması veya yapmasına engel bir durumun mevcut olması gibi istisnai hallerde müdürler kurulu üyelerinden herhangi birinin müdürler kurulunu toplantıya çağırabileceğini, müdürler kurulunun toplantıya çağrılması ya da müdürler kuruluna bizzat katılımın zorunlu olduğunu, yönetim kurulu toplantısına davacının vekaleten katılma imkanı bulunmadığı, davacının belirtilen tarihlerde cezaevinde tutuklu bulunduğu, bu nedenle müdürler kurulunu toplantıya çağırması ya da müdürler kurulu toplantısına bizzat katılmasının fiziken mümkün olmadığı, müdürler kurulunun diğer üyeleri ... ve ... tarafından müdürler kurulunun toplantıya çağrılabileceği, ... tarafından 10.08.2018 tarihli ihtarname ile şirket müdürler kurulu tarafından genel kurulun belirtilen gündem maddeleriyle toplantıya çağrılmasının talep edildiği, söz konusu ihtarnamenin ve çağrının tutuklu bulunan davacıya, eşine ve vekiline iadeli taahhütlü olarak gönderildiği, davacının tutuklu olması sebebiyle müdürler kurulunu toplantıya çağıramadığı, daha sonra ... tarafından müdürler kurulunun toplantıya çağrılmasına ilişkin 31.08.2018 tarihli istemin 07.09.2018 tarihinde davacıya cezaevinde taahhütlü mektupla tebliğ edildiği, yapılan müdürler kurulu toplantısında genel kurulun toplantıya çağrıldığı, çağrının usulüne uygun olarak yapılmış sayılması gerektiği, 1,2,3,4 ve 5. gündem maddelerinde alınan kararların gerekli usul ve nisaplara uygun alındığı, gündemin 6. maddesinde alınan yöneticiye TTK'nın 395 ve 396. maddeleri uyarınca izin verilmesine ilişkin kararın gerekli nisapları taşımaması ve oydan yoksunluk hali nedeniyle yoklukla malul olduğu, davalının ... Gayrimenkul Yatırım A.Ş.'de bulunan %50 payın ortak ...'e devrine izin verilmesine ilişkin 7 no.lu kararında oydan yoksunluk, satış yetkisinin genel kurula ait olması ve nisaplara uygun olmaması nedeniyle yoklukla malul olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 14.09.2018 tarihinde yapılan genel kurulda alınan 6 ve 7 no.lu kararların yoklukla malul olduğunun tespitine, TTK'nın 449. maddesi gereği hüküm kesinleşinceye kadar kararların icrasının geri bırakılmasına, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile müdürler kurulu başkanı olan davacının tutuklu olması sebebiyle diğer müdür ...'in 10.08.2018 tarihli ihtarnamesi olağanüstü genel kurul toplantısına çağrı yapılmasını talep ettiği, davacı tarafından çağrı yapılmaması üzerine davacı dışındaki aynı zamanda müdür olan diğer ortaklar ... ve ...'in 31.08.2018 tarihinde müdürler kurulu kararı alarak 14.09.2018 tarihinde olağanüstü genel kurul yapılmasına ve gündemin belirlenmesine karar verdiği, söz konusu davet ve gündemin 15.08.2018 tarihinde noterlikce tasdik edildiği, 28.08.2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edildiği, ayrıca gazete de yayımlandığı, davet ve gündemin davacıya cezaevi aracılığı ile 07.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, TTK'nın 617. maddesinde genel kurulun toplantı gününden en az 15 gün önce toplantıya çağrılacağının belirtildiği, davet mektubunun ulaştığı tarih ile toplantı tarihi arasında 15 günlük bir süre olacağının belirtilmediği, toplantının ilanı ile yapıldığı tarih arasında 15 günlük süreye uyulduğu, davet mektubunun toplantıdan makul bir süre önce davacıya ulaştığı, bu sebeple çağrı usulüne uygun olup davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde görülmediği, müdür olan ortaklar ... ve ...'in katılımı ile 14.09.2018 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığı, TTK'nın 617/1 hükmünde genel kurulun müdürler tarafından toplantıya çağrılacağı, birden fazla müdür olması halinde çağrının kurul kararı ile yapılacağı, TTK'nın 624/2 hükmünde başkan olan müdürün genel kurulun toplantıya çağrılması ve genel kurul toplantılarının yürütülmesi konularında olduğu gibi genel kurul başka yönde bir karar almadığı ya da şirket sözleşmesinde farklı bir düzenleme öngörülmediği takdirde, tüm açıklamaları ve ilanları yapmaya da yetkili olduğu, bu hükmün emredici kural olarak düzenlendiği, başkan olan müdürün herhangi bir sebeple çağrıda bulunmasına yasal engel olması veya çağrıyı sürüncemede bırakması halinde diğer müdür veya ortakların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 427/b-4 hükmü uyarınca genel kurul toplantısına çağrılması ve toplantı yapılması için temsil kayyımı atanması talebinde bulunabileceği, anılan TTK'nın 617/3 hükmü delaletiyle limited şirketler içinde uygulanan aynı Kanun'un 410/2. Hükmüne göre yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceği, TTK'nın 412. maddesinin uygulamasında ise şirkette yönetim kurulu mevcut olup pay sahiplerinin çağrı istemi reddedildiği veya isteme olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, mahkemenin genel kurulun toplantıya çağrılmasına karar verebileceği; ancak çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atayacağı, somut olayda müdürler kurulu başkanı olan davacının tutuklu olması sebebiyle görevini ifa edemediği ve talebe rağmen genel kurul toplantısı yapılması için çağrıda bulunmadığı, bu sebeple davacı dışındaki diğer müdürlerin izleyeceği yolun TTK'nın 410/2 ve 412. maddelerine göre mahkemeden genel kurulun toplantıya çağrılması için talepte bulunmak olacağı, davacı dışındaki diğer müdürlerin bu yolu izlenmeksizin olağanüstü genel kurulu toplantıya çağırma yetkisinin yasal olarak bulunmadığı, yetkisiz kişiler tarafından çağrılan ve toplanan genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, 14.09.2018 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan tüm kararların yoklukla malul olduğunun tespitine, TTK'nın 449/1. hükmü uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar dava konusu olağanüstü genel kurulda alınan tüm kararların yürütülmesinin geri bırakılmasına, ihtiyati tedbir kararının tescil ve ilanı için karardan bir örneğinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, limited şirket genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti, butlanı olmadığı takdirde iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden taraflara ayrı ayrı yükletilmesine, 23.01.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.