"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/218 Esas, 2023/1381 Karar
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
SAYISI : 2017/409 E., 2020/497 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri ile davalı ... arasında 31.01.2011 tarihinde “Düzenleme Şeklinde Arsa Paylı Bağımsız Bölüm Karşılığı İnşaat ve Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi” imzalandığını, davalılar arsa sahiplerinin Aydın 1. Noterliğinden 08.01.2015 tarihli ihtarnameyi bankalara göndererek müvekkili şirketin ticari itibarını ve saygınlığını zedelenmesine yol açtığını, davalıların dava dışı 3. kişilere müvekkili şirketin faaliyetlerini ve ticari işlerini kötülemesi nedeniyle oluşan zarardan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) madde 55 vd. hükümleri gereği haksız rekabet oluşturduğunu ve zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, yasal düzenlemeler ışığında davalıların müvekkili şirketin faaliyetlerini ve ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülediğini, davalıların haksız ve hukuka aykırı eylemleri sebebiyle projelerde kredi ilişkisi içerisinde oldukları bankalar nezdinde kötülendiğini, sanki sözleşme gereği edimlerini yerine getirmemiş gibi kendilerine yönelik asılsız iddialara muhatap bırakıldıklarını, müvekkili şirketin tüm ve fazlaya ilişkin olmak üzere her türlü hak, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların gerçek dışı iddialarla taraflar arasında akdedilen sözleşmenin tek taraflı feshinden bahisle gönderdikleri ihtarnamenin dava dışı ve müvekkil şirketin ticari faaliyetlerini sürdürdükleri bankalara bildirilmesi nedeniyle tespit edilecek maddi zarar bedelinden şimdilik 1.000,00 TL maddi zarar ile 150.000,00 TL manevi zarar bedelinin fazlaya ilişkin tüm hak, talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla zarara uğratma tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tarafların ekonomik faaliyet sebebi ile birbirlerine rakip olan tacirler olmadığının açık olduğu, davacının dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını, ihtar edilen bankaların "güven kurumu" ve "basiretli tacir olmaları" karşısında, feshe konu sözleşmeyi, ipotek alırken bilmeleri gerekmektiği, keza bankaların ipotek alırken kıymet takdirini eksperle yaptırdıklarından dolayı yerin başkasına ait olduğunu bildiklerinin de malum olduğunu, davalıların gerçek dışı ve yanıltıcı beyanları olmadığı için haksız rekabetten bahsedilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davacı şirket ile bir kısım davalılar murisi ... arasında Arsa Paylı Bağımsız Bölüm Karşılığı İnşaat ve Taşınmaz Satış Vaadi sözleşmesi akdedildiği, taraflar arasındaki anlaşmazlıklardan dolayı davalıların ihtarname ile davacı şirkete bir kısım iddia ve talepleri ilettiği, davacı yüklenici şirketin dava konusu ettiği ihtarnamenin incelenmesinde davalıların ihtar edenler, davacı şirketin ve dava dışı ... Katılım Bankası, ... A.Ş., ... A.Ş.'nin ihbar edilenler olduğu, ihtarname konusunun ipotek fekki istemi olduğu, içeriğinde taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği, inşaatların bitirilme oranlarının bildirildiği, yüklenici davacı şirketin edimlerini yerine getirilmediği iddiasıyla ipoteklerin fekkinin talep edildiği, ipotek fek isteminin hukuki olduğu, davacı tarafa zarar vermek kastıyla yapılmadığı, ayrıca davalı tarafın iddia ettiği beyanlarının yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici mahiyette olmadığı, davacı şirketin ticari defterlerinde yapılan incelemelerde 2009-2015 yılları arasında şirketin sadece 2011 yılında kar ettiği, kalan yılların tamamını dava konusu olan projenin etkisi dışında zararla kapattığı, yine ...'tan gelen yazıda davacı şirketin kredisinin iki kere yeniden yapılandırıldığı, taksitlerin zamanında ödenmediğinin belirtildiği, kredi notunun düşürülmüş olması halinde bu durumun etkili olabileceği, davalılar tarafından gönderilen ihtarnamenin kredi notunu düşürecek seviyede olmadığı, zira Findeks'e göre kredibilitenin, geçmiş ödeme alışkanlıklarına, limit doluluk oranlarına, stabiliteye, kredi kullanım alışkanlıklarına ve kayıtlı finansal bilgilere göre değerlendirildiği, bu durumda davalıların bankalara gönderdiği ihtarnamenin davacı yüklenici şirketin ticari itibarını zedeleyici nitelikte olmadığı, haksız rekabet şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince ve davalılar ... ve ... vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davalıların bankalara gönderdiği ihtarnamenin davacı yüklenici şirketin ticari itibarını zedeleyici nitelikte olmadığı ve dolayısıyla haksız rekabet şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddinin gerektiği, davalılar vekillerinin istinafı yönünden manevi tazminat yönünden her ne kadar mahkemece maktu vekalet ücreti verilmesi doğru olsa da karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.ye göre maktu vekalet ücretinin 4.080,00 TL olduğu gözetilmeyerek bir önceki seneye ait tarife uyarınca hüküm kurulmasının hatalı olduğu, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf itirazlarının esastan reddine, davalılar ... ve ... vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, haksız rekabet hükümlerine aykırı davranılması nedeniyle uğranıldığı iddia olunan maddi ve manevi zararın tazmini ile haksız rekabetin önlenmesi istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6102 sayılı Kanun'un 55 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davalı vekilinin vekalet ücretine dair talebi haklı bulunarak kararın bu yönden kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince yeni bir karar verilmesi sebebiyle hüküm kurulan 2024 tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesinin karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bend uyarınca davalı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2-e) numaralı bendinde yer alan “4.080,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “17.900,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı ...'a iadesine, 26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.