"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2684 Esas, 2023/1620 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/1402 E., 2019/938 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı ... San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. ile mal alımı konusunda anlaştıklarını, alınan mallar ile konfeksiyon dikimi yaptıklarını ve dikilen malları da ihraç ettiklerini, yapılan mal alımlarına dair ödemelerini düzenli yaptığını, müvekkilinin ekonomik zorluk yaşamasından dolayı ... şirketine verdiği senetleri vadesinde ödemekte zorlandığını, vadesinde yapılmayan ödemelerden kaynaklı olarak müvekkilinin vadesini uzatarak yeni senetler verdiğini, yeni verilen senetlere de müvekkilinin babası olan ...'nin kefil olduğunu ve ödemede de garantör haline geldiğini, mevcut vadesinde ödenmeyen senetlerin mukabili verilen senetlere rağmen diğer senetler müvekkiline iade edilmediğini, müvekkili ... şirketine kısmi ödemeler yapmaya başladığını, davalı şirketin senetleri başka şirketlere ciro edildiğini ancak ödemeyi kendilerinden beklendiğini iletmiş olmakla ödemelerin bu şirkete yapıldığını, müvekkilinin borçları kardeşine ait olan şirket tarafından ödendiğini, müvekkilinin dürüstlük kuralları gereği borcundan kurtulmak maksatlı olarak her türlü imkanlarını kullandığını, verilen senetlerin hiç mirinin tahsile konulmadığı, vadesinin geçmediği ve protesto edilmediği ve halen bir icra takibine de konu edilmediğini, davalı şirketin elinde olan senetler mukabili olarak bir kısım çekler verdiğini, müvekkilinin verilen çeklerden kaynaklı olarak şirket merkezine geldiğinde muhasebe biriminden bu şirketten alınan mallara ve yapılan ödemelere dair hesap dökümü çıkartmasını istediğini aslında gönderilen bedellerden kaynaklı müvekkilinin borçlu olmadığı halen daha davalılar ve başkaca şirketler elinde bulunan 410.000,00 ABD doları bedelli senetlerin kendisine iade edilmesi gerektiğini tespit ettiğini, bu sırada müvekkiline satışı yapılan bir kısım kumaşın ayıplı olduğunu, ayıplı malların davalı şirkete iade edildiğini, iade edilen mallardan kaynaklı olarak da müvekkilinin alacağının ortaya çıktığını, müvekkili tarafından verilen 30.04.2017 vadeli 55.000,00 USD bedelli ve 30.06.2017 vade tarihli 50.000,00 USD bedelli senetlerin davalı ... şirketi elinde bulunduğunun bildirildiğini, bu iki davalı şirket arasında organik bağın bulunduğunu, 15.07.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli, 15.08.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli, 31.08.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli senetlerin ise davalı Ilsan şirketi elinde bulunduğunu, 31.07.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli senedin ise Türkmen şirketi elinde olduğu beyan edildiği ancak, Türkmen şirketinin kaydına rastlanmadığını, mevcut senetlere dair müvekkiline herhangi bir tahsilata dair ihbarname veya bilgi de gelmediğini, yine ... şirketi yetkilisinin müvekkilini arayarak tüm senetlerin elinde olduğunu bildirdiğini, yine müvekkilinin kardeşine ait şirket tarafından icra tehdidi altında ... tekstil şirketinde bulunan senetlerine mukabil olarak da 30.11.2017 vadeli 20.000,00 USD bedelli çek verildiğini ileri sürerek, sonuç olarak, müvekkilinin ilk verdiği davalı ... şirketine borcu değil aksine alacağı olmakla diğer davalı ... Şirketi elinde bulunduğu bildirilen 30.04.2017 vadeli 55.000,00 USD bedelli senet, 30.06.2017 vade tarihli 50.000,00 USD bedelli senet, davalı Türkmen şirketi elinde bulunan 31.07.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli senet, davalı Ilsan şirketi elinde bulunan 15.07.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli senet, 15.08.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli senet, 31.08.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli senetlerden dolayı müvekkili ... ve kefil olan babası ...'nin borçlu olmadığı yolunda menfi tespitine, mevcut senetlerin bedelsiz kalmış olması ve durumu 3. şahıs hamillerin de bilmesi nedeni ile senetlerin iptaline, dava sonuna kadar davaya konu senet ve çeklerin ödenmemesi amacı ile ile teminatsız veya 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (2004 sayılı Kanun)'nun 72 nci maddesi kapsamında henüz icra takibi yapılmamış olduğundan teminat mukabili ödenmesini durdurulmasına dair ihtiyati tedbir karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin karşı taraflara aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı İlsan Tekstil San. Tic. A.Ş. vekili cevap dikeçesinde; müvekkilinin adresi dava dilekçesinde belirtildiği üzere İstanbul olduğundan davanın davalının ikametgahında açılması gerektiğini, bundan dolayı yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin diğer davalı ... şirketine iplik sattığını, diğer davalı şirketin müvekkiline borcu karşılık olarak 15.07.2017, 31.08.2017 ve 15.08.2018 vadeli her biri 30.000,00 USD meblağlı üç adet bono verdiğini, bonolar protesto olunca icralık olmamak için ... şirketinin bonolara karşılık çek ve nakit ödeme yaparak iade aldığını, bu bonoların müvekkilinin elinde olmadığını ... şirketine iade edildiğini, bonoların müvekkilinin elinde olsa dahi davacının iddiasının kişisel def'i olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu, kişisel def'inin üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Baskı Apre Boya San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin adresi dava dilekçesinde belirtildiği üzere İstanbul olduğundan davanın davalının ikametgahında açılması gerektiğini, bundan dolayı yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, esasa ilişkin olarak; diğer davalı ... şirketi ile ticari ilişki içinde olup satmış oldukları mallara mahsuben 31.03.2017 vadeli 20.000,00 USD, 30.04.2017 vadeli 55.000,00 USD ve 30.06.2017 vadeli 50.000,00 USD bedelli senetlerin alındığını, senetlerin vadesinde ödenmemesi üzerine ... şirketine iade edildiğini, cari hesap alacağına mahsuben bu kez davacının keşide ettiği 30.11.2017 tarihli 15.000,00 USD bedelli, 15.04.2018 tarihli 38.000,00 USD bedelli, 15.05.2018 tarihli 38.000,00 USD bedelli çeklerin alındığını, müvekkiline karşı menfi tespit davasının açılabilmesi için ancak çeke karşı bir ödeme yaptığının ileri sürülmesinin gerektiğini, tedbir kararının ve ödeme yasağı kararına itiraz ettiklerini, müvekkili yönünden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini savunarak, öncelikle yetki itirazının kabulüne karar verilmesini, müvekkili yönünden husumet itirazının kabulüne karar verilmesini, 30.11.2017 tarihli 15.000,00 USD bedelli çek ile ilgili olarak verilen ihtiyati tedbir ve ödeme yasağı kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini, aksi kanaat oluşur ise hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini, davanın %20'den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin adresi dava dilekçesinde belirtildiği üzere İstanbul olduğundan davanın davalının ikametgahında açılması gerektiğini, bundan dolayı yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı ile protokol yapıldığını, ödenmeyen 285.000,00 USD bedelli senetlere mahsuben davacıdan 242.000,00 USD bedelli çekler alındığı ve bakiyenin peyderpey müvekkiline ödeneceği kararlaştırıldığını, protokole konu edilmeyen senetlerden dolayı müvekkilinin alacağının baki olduğunu, davaya konu edilen 30.04.2017 vadeli 55.000,00 USD ve 30.06.2017 vadeli 50.000,00 USD bedelli senetlerin işbu protokole konu edildiği ve bu senetler yönünden borcun yenilendiği tarafların kabulünde olduğunu, davacı tarafın senetlerin iadesi noktasında bir talebinin olmadığını, bu iki senedin davaya konu edilmesinin kötüniyetli olduğunu, anılı iki senedi talep halinde haricen davacı tarafa teslim edilebileceği gibi, davacıya teslim edilmek üzere mahkeme kasasına ibrazının hazır olduğunu, anılı senetler takibe konulmadığını, müvekkili şirketin davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini savunarak öncelikle, yetki itirazının kabulüne karar verilmesini, davaya konu 30.04.2017 vadeli 55.000,00 USD ve 30.06.2017 vadeli 50.000,00 USD bedelli senetlere konu borcun yenilenmiş olması sebebi ile davacı tarafa teslime hazır olunduğu hususu davacı tarafın bilgisi dahilinde olduğu halde buna rağmen bu senetlerden dolayı menfi tespit davası açmakta davacının hukuki yararının bulunmaması sebebi ile bu senetler yönünden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesini, davanın usulden reddedilmemesi ve esasına girilmesi halinde ise anılı senetler yönünden borçlu olmadığı yönündeki iddiasını kabul ile müvekkili yönünden yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, davanın %20'den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davacı ... ... şirketi arasında düzenlenen cari hesap kat sözleşmesi ve ibranameye/protokole göre 30.04.2017 vadeli 55.000,00 USD ve 30.06.2017 vadeli 50.000,00 USD bedelli senetler yönünden yenileme yapıldığı ve yerine bir kısım çekler verildiği tarafların ikrarında bulunduğu, ancak bu senetlerin dışında kalan 31.07.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli, 15.07.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli, 15.08.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli, 31/08/2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli senetler yönünden herhangi bir yenileme söz konusu olmadığı, senetlerin taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin malın teslim edildiğine karine teşkil ettiği, davalı ... ... Ltd. Şti. tarafından müvekkiline teslim edilen kumaşlar bakımından ekonomik değerini yitirdiğini, dolayısıyla ayıplı olduğunu iddia etmiş ise de; bununla ilgili herhangi bir delil sunmadığı, ... ... Ltd. Şti. yetkilisinin 31.07.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli, 15.07.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli, 15.08.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli, 31.08.2017 vadeli 30.000,00 USD bedelli senetler ile ilgili yemin eda ettiği, sonuç olarak iade edildiği anlaşılan 30.04.2017 vade tarihli 55.000,00 USD bedelli ve 30.06.2017 vade tarihli 50.000,00 USD bedelli senetler yönünden davanın konusu kalmadığı, diğer dört adet senet ile ilgili olarak davanın ispatlanamadığı, ayrıca 30.04.2017 vadeli 55.000,00 USD ve 30.06.2017 vadeli 50.000,00 USD bedelli senetler protokol ile yenilendiğinden anılı senetlerin alacaklı uhdesinde bulunması yenileme iradesini yok saymadığı gibi; senetlerin davacı yana protesto edilmediği, icra takibi yapılmadığı, bir ödemede de bulunulmadığı ve senetlerin davacıya iade edildiği, bu durumun davacı yanın da ikrarında olduğu, buna göre davalı ...... Ltd. Şti.'nin kasıtlı davranışları ile davanın açılmasına sebebiyet vermediği, yargılamanın ilk duruşmasında ve cevap dilekçesinde de bu yöndeki talep sonucunu kabul ettiği, yargılama giderlerinden sorumlu olmayacağı gerekçesiyle 30.04.2017 vade tarihli 55.000,00 USD bedelli ve 30.06.2017 vade tarihli 50.000,00 USD bedelli senetler yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer senetler yönünden davanın reddine, tedbir kararı infaz edilmediğinden davalı ...... Ltd. Şti. ve ... Baskı... Ltd. Şti. tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki cari hesap kat sözleşmesi ve ibraname başlıklı sözleşmenin dışında kalan çekler yönüyle yenilemenin söz konusu olmamasına, cari hesabın bu sözleşmeye göre sonlandırıldığının kabul edilemeyeceğine, davalı tarafından iade edilen bonoların davadan önce davacı tarafından iadesinin talep edilmiş olduğu, dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davaya konu senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı Kanun'un 72 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 20.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.