Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6656 E. 2024/8054 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen ancak sonradan ödeme emri tebliğ edilen ipotekli taşınmazın yeni maliki aleyhine davanın devam edip etmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: İpotekli taşınmazı takip tarihinden önce satın alan üçüncü kişinin asıl borçlu ile birlikte takip talebinde borçlu olarak gösterilmesi ve kendisine usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmesi gerektiği, aksi halde aleyhine açılan itirazın iptali davasının yasal koşullarının oluşmayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1187 Esas, 2023/1516 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/470 E., 2022/922 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkili şirket ile davalı arasında "Hatay Cad No:286 Merkez, ..." adresinde bulunan ve tapuda "... İli Merkez İlçesi 2. Karantina Mah." adresinde kain akaryakıt, servis istasyonunun işleticiliği hususunda 23.08.2016 tarihinde, 13.06.2017 tarihinden geçerli olmak üzere 5 yıl süreli Bayilik Sözleşmeleri imzalandığını, davalı tarafından aynı tarihli taahhütnamenin imzalandığını, davalının, bayilik sözleşmesine ek olarak düzenlemiş olduğu Taahhütname ile müvekkil şirket tarafından kendisine yapılacak satış destek primi ödemesi, ariyet malzemeleri, iskonto ve benzeri yollarla sağlanacak menfaatleri kabul ettiğini beyan eden ve bu yükümlülüklere aykırı tutum ve davranışlarının sonuçlarını belirleyen taahhütlerde bulunduğunu, davalının müvekkil şirket nezdinde doğmuş ve doğacak olan borçlarının teminatı olmak üzere davalının maliki olduğu aşağıdaki taşınmazlar üzerinde müvekkil şirket lehine Kastamonu İli, Tosya İlçesi, ... Mah. 304 Ada, F32D22D2B Pafta, 41 parselde kayıtlı iki katlı betonarme akaryakıt ve LPG istasyonu hizmet binası ve arsa üzerinde 2. derecede 2.000.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalı ile müvekkil şirket arasındaki bayilik sözleşmesi ve eklerinin davalının Bornova 6. Noterliği vasıtası ile müvekkil şirkete keşide etmiş olduğu 02.01.2019 tarihli 59 yevmiye nolu ihtarnamesi ile süresinden önce ve haksız olarak feshedildiğini, müvekkil şirket tarafından ise davalılara Kadıköy 2. Noterliğinin 14.05.2019 tarihli ve 5560 yevmiye numaralı ihtarı keşide edildiğini, davalının, bayilik sözleşmelerinin imzalanmasından sonra geçen süre içerisinde ürün alımına ilişkin taahhütlerini yerine getirmediğini, Taahhütname'de yer alan "bir aydan daha kısa sürelerde ürün satın alacağına" ilişkin taahhüdünü de ihlal ederek bir aydan fazla ürün alımı gerçekleştirmediğini, ayrıca kesintisiz hizmet verileceğine ve işletme faaliyetinin aksamasına imkan verilmeyeceğine ilişkin yükümlülüklerini ihlal ettiğini, ürün bedelinden kaynaklanan borçlarını ödememediğini; müvekkil şirketin sözlü ve yazılı ihtarlarına rağmen akaryakıt satış ve servis istasyonunda ürün satışı gerçekleştirmeyerek müvekkil şirketin ticari itibarının sarsılmasına ve zarara uğramasına neden olarak bayilik sözleşmelerinin ve taahhütnamelerin hükümlerini ihlal ettiğini, bu ihtarname ile davalılara borçlarının muaccel hale geldiğinin bildirildiğini, ihtara rağmen davalı tarafından müvekkil şirket nezdinde muaccel hale gelen borçların ödenmediğini, davalı tarafından sözleşmenin süresinden önce haksız feshi ile birlikte bayilik ilişkisinden kaynaklı olarak davalının müvekkil şirket nezdindeki borçlarının muaccel hale geldiğini, davalının müvekkil şirkete olan ürün alımından kaynaklanan borcu ve bu borçların muacceliyet tarihinden itibaren işlemiş olan faizi ile birlikte davalıdan tahsili talepli olarak İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğünün 2019/38869 E. sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, haksız itirazın iptali ve takibin devamı için huzurdaki davayı açtıklarını, müvekkilinin davalıdan akaryakıt, LPG/otogaz ürün alımlarından kaynaklanan 1.649.674,00 TL alacağı bulunduğunu, davalının bayilik faaliyeti yürüttüğü istasyonda satışı yapılacak akaryakıt ve LPG ürününü münhasıran müvekkil şirketten veya müvekkil şirketin belirleyeceği üreticiden almayı beyan ve taahhüt ettiğini, davalı tarafın, müvekkilden yaptığı ürün alımlarından kaynaklı olarak muaccel hale gelmiş 1.649.674,00 TL'yi ödememiş olduğundan bu alacağımızın işlemiş faiziyle birlikte müvekkile ödenmesi gerektiğini, şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile davalının müvekkil şirkete talep miktarımız kadar ürün bedeli borcu olduğu ispatlanmış olacağını, müvekkilinin sözleşmeyle üstlendiği yükümlülüklerini eksiksiz şekilde yerine getirmiş olmasına karşın davalının sözleşmeyle üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirmediği ve bu yükümlülükleri açıkça ihlal ettiği müvekkil defter ve kayıtları üzerindeki incelemeyle de ortaya konulacağını, davalı sözleşme kapsamında doğmuş takibe konu borçları ödemekle yükümlü olduğunu, davalının müvekkil şirkete icra takibine konu alacak miktarı kadar borçlu olduğunun sabit olduğunu, kötü niyetli olarak icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek fazlaya dair tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalının İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğünün 2019/38869 E. sayılı sayılı dosyasına yaptığı tüm itirazların iptali ile takibin devamına, davalının takip tutarının %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketlerden biri olan ... Petrol Nak. Tur. Gıda. Tic Ltd. Şti.'nin davanın tarafı olmadığını, davacı şirket tarafından gönderilen söz konusu ödeme emrinin gönderildiği İstanbul Anadolu 12. İcra Dairesi 2019/38869 E. sayılı dosyasında müvekkil ... Petrol Nak. Tur. Gıda. Tic Ltd. Şti'nin borçlu taraf olarak gösterilmediğini, gönderilen icra ödeme emri müvekkil şirkete yöneltilmediğini, davacı şirket tarafından yöneltilen itirazın iptali davasında müvekkil ... Petrol Nak. Tur. Gıda. Tic Ltd. Şti. taraf olamayacağının açık olduğunu, bu sebeple davanın müvekkil şirket ... Petrol yönünden husumet yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, müvekkil şirketler ... Varisleri Koll. Şti. tarafından ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1509 Esas ve ... Petrol Nak. Tur. Gıda. Tic Ltd. Şti.tarafından ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/236 E. sayılı dosyalarından konkordato talep edildiğini, yapılan yargılama neticesinde mahkeme tarafından müvekkil şirketlerin konkordato projesi tasdik edildiğini, konkordato sürecinde proje kapsamına alınan borçların alacaklılara konkordato komiseri tarafından ödenmekte olduğunu, müvekkil şirketler tarafından konkordato talep edilmesinin akabinde, davacı şirket tarafından müvekkil şirketler aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, icra takibine tarafımızca itiraz edildiğini, konkordato komiser heyeti tarafından şirket hakkında konkordato kesin mühlet kararı verilmesine rağmen davacı şirketçe konkordato dosyasına herhangi bir başvuru yapılmadığını, talep edilen alacaklar ve işbu davaya konu icra dosyası konkordato projesine dahil edilmediğini, davacı şirket tarafından müvekkil şirketler konkordato sürecindeyken bu süreçten aykırı yolla alacağını tahsil etme yoluna gidildiğini, davalı şirket ile müvekkil şirket arasında münakit bayilik söleşmesinin feshinin sebebi davalı şirketin sözleşmeye aykırı olarak müvekkili zarara uğratması olduğunu, fesih ihtarnamesinde belirtildiği gibi taraflar arasında münakit bayilik sözleşmesinin eki niteliğindeki 23.08.2016 tarihli ek protokolün 1. maddesinde " ... tarafından bayiye uygulanacak akaryakıt fiyatı ürün bedelinin 2 gün vadeli ödenmesi ve tüpraşın her fiyat değişiminde güncelleme yapılmak kaydıyla toplam karın benzinde ve motorinde %20'si ...'de kalacak şekilde fiyat uygulanacaktır. 30 gün vadeli alımlarda %1 vade maliyeti uygulanacaktır" hükmü yer aldığını, davacı şirket tarafından bu hükme rağmen müvekkil şirketin 30 gün vadeli alımlarına %2 vade maliyeti uygulayarak sözleşmeyi ihlal ettiğini ve müvekkil şirketin kâr marjının düşmesine neden olduğunu, bunun yanı sıra, kendilerince keşide edilmiş olan ihtarnamede belirttiğimiz gibi, davacı şirket tarafından taraflar arasında bayilik sözleşmesi devam ederken içeride yeterli teminatın bulunmasına ve teminatın yükseltilmesine dair herhangi bir talepte bulunulmamasına rağmen müvekkil şirketin cari hesaplarından kaynaklanan borcunun bulunduğu gerekçe gösterilerek müvekkil şirkete akaryakıt sevkiyatının durdurulduğunu, müvekkil şirketin, davacı şirketten akaryakıt temin etmediği 3-4 aylık süre zarfında hem ticari kazanç hem de ticari itibar yönünden zarara uğradığını, Ahmet ... Varisleri Koll. Şti. tarafından davacı şirkete teminat mektubu verildiğini, davacı şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak takip yapıldığını, davacı şirketin elinde teminat mektubu bulunuyorken ödeme emrinin gönderilmesi davacının takip başlatırken haksız ve kötü niyetli olduğunun ispatı olduğunu, talep edilen alacak likit olmadığı için icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek re'sen dikkate alacağı sebeplerle, davanın usulden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesine, davacı tarafından açılan haksız davanın reddi ile haksız ve kötü niyetle yapılan takip sonucu aleyhine %20'den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine (süresi içinde) itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılacağı, yani davacının alacaklı davalının ise takip borçlusu olduğu, takip borçlusunun kendisine tebliğ edilen ödeme emrine yasal süre içerisinde itiraz etmesi gerektiği, İcra Dairesinin borçluya ödeme emri gönderebilmesi için alacaklının 2004 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi uyarınca geçerli bir takip talebinde bulunmuş olmasının şart olduğu, geçerli bir takip talebi, ödeme emri gönderilmesinin tek şartı olduğu, somut uyuşmazlıkta her ne kadar dosya davalısı ... Petrol... Şti'ne ödeme emri tebliğ edilmiş ise de; hakkında alacaklı tarafından açılan geçerli bir takip talebi bulunmadığı, takip talebinde yer almayan borçlu aleyhine icra müdürlüğü tarafından ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmiş olması davalıyı takip borçlusu haline getirmeyeceğinden işbu davada hakkında usulüne uygun takip bulunmadığından davalı şirket yönünden açılan itirazın iptali davasının yasal koşulları oluşmadığı gerek.esiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114/2 maddesinin yollaması ile 2004 sayılı Kanun'un 67 nci maddesinin yasal koşulları oluşmadığından davanın usulden karar verilmiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra takibinin dayanağı olan ipotek akit tablosunun incelenmesinde, alacaklı ... Akaryakıt... A.Ş. lehine, borçlu Ahmet ... Varisleri Kollektif Şirketi'nin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere, ... adına kayıtlı taşınmaz üzerinde 24.11.2016 tarihinde ipotek tesis edildiği, söz konusu taşınmazın takipten evvel 17.12.2018 tarihinde ipotekle yükümlü olarak davalı ... Petrol ... Ticaret Limited Şirketi tarafından satın alındığı, 2004 sayılı Kanun'un 149/b maddesi gereğince, icra memuru, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa 60 ncı maddeye göre birer ödeme emrinin gönderileceğinin düzenlendiği, aralarında zorunlu takip arkadaşlığı olan borçlu ile rehin veren üçüncü kişi hakkında birlikte takip yapılmasının gerektiği, icra müdürlüğünce yasanın emredici bu hükmüne rağmen taşınmazı takip tarihinden önce satın alan yeni malike ödeme emri gönderilmemesi ve dolayısı ile taşınmazın yeni malikine itiraz ve defilerini ileri sürme hakkı verilmemesi yasaya aykırı olduğu, bu eksikliğin ancak 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesine göre, alacaklı tarafından, taşınmazı takip tarihinden önce ipotekle yükümlü olarak satın alan kişiye karşı ek takip talebinde bulunulup ödeme emri gönderilmesi suretiyle sonradan tamamlatılabileceği, somut olayda, ipotekli taşınmazı takipten evvel satın alan ... Petrol .... Ticaret Limited Şirketi'nin asıl borçlu yanında borçlu olarak gösterilmeden takip talebi ve ödeme emri düzenlendiği, sonrasında davacı vekilinin talebi ile davalı adına 06.07.2021 tarihli ödeme emrinin tebliğ edildiği, ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan bu husus, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerektiği, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişi takip talebinde borçlu olarak gösterilmemiş olup sonradan talep üzerine ödeme emrinin tebliğ edilmesinin usulsüz olan icra takibini usulüne uygun hale getirmediği, bu durumda 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesi uyarınca alacaklı tarafından, ... Petrol ... Ticaret Limited Şirketi yönünden ek takip talebinde bulunulması durumunda ve buna göre düzenlenen ödeme emrinin tebliği gerekirken, davalının usulünce takibe dâhil edilmediği, ilk derce mahkemesi gerekçesinde de işaret edildiği üzere, itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğu, somut olayda yukarıda açıklandığı üzere davalı ... Petrol ... Ticaret Limited Şirketi' ne yönelik geçerli bir takip talebi olmaksızın ve emsal gösterilen Yargıtay 12. HD 2022/6641 E., 2022/7059 K. 13.06.2022 tarihli kararında işaret edildiği üzere, 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesi kapsamında alacaklı tarafından taşınmazı takip tarihinden önce ipotekle yükümlü olarak aldığı iddia edilen davalıya karşı ek takip talebinde bulunmaksızın doğrudan ödeme emri gönderilmesi suretiyle eksiklik giderilmediğinden ve ayrıca 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 887 nci maddesindeki zorunlu talep koşulunun da gerçekleşmediği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesi isabetli olup, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf başvurusunun yerinde görülmediği, ilk derece mahkemesince 21.12.2022 tarihli icra edilen duruşmalı yargılamada, davalılar ... ve Ahmek ... Varisleri Kollektif Şirketi yönünden davanın tefrikine, davalı ... Petrol ... Ticaret Limited Şirketi yönünden işbu dava dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmesine karar verilerek, ara karar ile birlikte tefrik kararı verildiği, yine tefrik edilen dava dosyasının ayrı bir esasta görülmesine karar verildiği, sonuç olarak tefrik ara kararı sonucu işbu esasta görülen davanın davalısı bakımından ise yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verildiği, buna göre hakkında tefrik kararı verilen davalılara ilişkin olarak gerekçeli karar da davanın diğer davalılar bakımından tefrik edildiğinin belirtilmemiş olup, bu hususun kurulan hükümde açıklanmamasının gerekçeli kararda tereddüt yaratacağı yönündeki davalı vekilinin istinafnın da yerinde görülmediği gerekçesiyle her iki taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un 680 ve 778/2 maddeleri, 2004 sayılı Kanun'un 67 nci maddesi ile 169/b maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.