Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6664 E. 2025/590 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, davalıya borçlu olmadıklarının tespiti istemiyle açtıkları menfi tespit davasında, dayanak senedin geçersizliği iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Bononun teminat olarak verildiği iddiasının yazılı belge ile ispatlanamaması ve davalının kötüniyetli olduğuna dair delil bulunmaması, ayrıca bononun sebepten soyut bir kambiyo senedi olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin reddine ve bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/769 Esas, 2023/1252 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/170 E., 2021/131 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 28.01.2024 günü hazır bulunan davacılar vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat Hakan Yaman dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin davaya ve takibe konu senedi dava dışı Kemal Muratoğlu’na ikrazatçılık sözleşmesi kapsamında eksik unsurlu olarak düzenleyerek teminat amacıyla verdiklerini, senedin daha sonra eksik unsurlar doldurularak takibe konu edildiğini, davalıyı tanımadıklarını belirterek müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20'den az olmamak üzere kötüniyet tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların bahsettiği dava dışı üçüncü şahsın davaya konu bono ile herhangi bir bağlantısı bulunmadığını, bono içeriğinden davacının iddialarını delillendirecek herhangi bir çıkarım yapılamayacağı gibi müvekkilinin dava dilekçesinde bahsi geçen üçüncü şahsı tanımadığını, davacıların iddialarını kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini, %20'den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar tarafından, dava konusu bononun teminat olarak dava dışı Kemal Muratoğlu'na verildiği ve davalının bu durumu bildiği iddia edilmiş ise de, bononun teminat olarak verildiği hususunun yazılı belge ile kanıtlanamadığı, kötü niyetli olarak davalı alacaklı tarafından ele geçirilip takip başlatıldığı hususunda delil sunulamadığı, bononun sebepten soyut olduğu, bonodaki imza, isim ve bedelin inkar edilmediği, davacıların ihtiyati tedbir talepleri reddedildiği gibi kötü niyetli olarak da değerlendirilmediği, bu nedenle davalı yararına tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, taraflarca istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 05.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.