Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6678 E. 2024/8058 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın, davacının tanınmış markası ile benzerlik teşkil edip etmediği ve bu benzerliğin hükümsüzlük sebebi sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı markasının davacının tanınmış markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzerlik taşıması ve davalının kötü niyetli tescil yaptığı gözetilerek, davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1795 Esas, 2023/1173 Karar

HÜKÜM : Esastan ret; davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/568 E., 2019/321 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının tanınmış "..." markasının ve "..." esas unsurlu markaların sahibi olduğunu, "..." ve at üstünde ... oyuncusu figürlü markaların dünya genelinde bir çok ülkede davacı adına tescilli olduğunu, davalıya ait 2014/109578 numaralı "... ... + Şekil" ibareli markanın davalı adına kötü niyetli olarak tescil edildiğini, bu markanın davacının tanınmış "..." markası ile iltibas oluşturacak şekilde benzer olduğunu, davalının marka tescilinde basiretli bir tacir gibi davranmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli 2014/109578 numaralı "... ... + Şekil" ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili markaları arasında iltibas oluşturacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını, marka işaretlerinin görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olmadığını, karıştırılma ihtimali de bulunmadığını, ... kelimesinin evrensel bir kelime olduğunu ve herkesçe kullanıldığını, davacıya ait markanın Türkiye'de tanınmış bir marka olmadığını, müvekkilinin markasındaki ... ibaresinin ... ibaresi ile birlikte kullanıldığını, bu ibarenin markaya bambaşka bir anlam yüklediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davacının "... oynayan sporcu figürü" markasının tanınmış marka konumunda bulunduğuna dair kesinleşmiş yargı kararları olduğunu, davacıya ait markanın 2014 tarihi itibarı ile tanınmış marka konumunda bulunduğu, TÜRKPATENT nezdinde davalı adına kayıtlı 2014/109578 tescil numaralı marka ile davacının markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğu, davacı markasının tanınmışlığı ve tarafların markaları arasında "ayırt edilemeyecek derecede benzerlik" bulunması nedeniyle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasındaki hükümsüzlük koşulunun mevcut olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalıya ait 2014/109578 tescil numaralı "... ... + Şekil" markasının tescilli olduğu tüm sınıflarda hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.