"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1653 Esas, 2023/1060 Karar
HÜKÜM : Yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/396 E., 2019/294 K.
Taraflar arasındaki endüstriyel tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacı vekilinin, temyize konu ettiği reddedilen manevi tazminat miktarı 17.000,00 TL, maddi tazminat miktarı 7.245,77 olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi olan 05.10.2023 itibarı ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz başvurusunun miktardan reddi gerekmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “... Giyim” markası adı altında bayan konfeksiyon üreticisi olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin endüstriyel tasarım tescil başvurusunda bulunduğu 2015/07766-5 ve 8, 2015/09104-55 ve 2013/08202-1 sayılı tasarım tescil formundaki numaralı tasarımların taklitlerinin, davalılar tarafından "NİHLE" markası adı altında toptan üretiminin yapılarak, tüm ülke sathında perakendeci işyerlerine satış dağıtım ve pazarlandığını ve davalıların bu yolla müvekkiline ait tasarım haklarını ihlal ettiklerini, söz konusu durumun İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/54 D.İş ve İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/46 D.İş sayılı dosyalarından alınan bilirkişi raporları ile de tespit edildiğini belirterek tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, belirsiz alacak hükümlerine göre şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, 30.06.2016 tespit tarihinden itibaren işleyecek değişkin orandaki ticari faizi ile davalılardan tahsilini ve hükmün ilanını talep etmiş, 09.04.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 12.245,77 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın müvekillerinden ... ve ...’ye karşı ikame edilmesinin mümkün olmadığını, bu müvekkillerinin diğer davalı ... Giyim San.ve Tic.Ltd.Şti’nin ortakları olduğunu, müvekkilinin birçok ürünü ile ilgili tasarım tescil başvurularının bulunduğunu, bilirkişi raporları ile tespit edilen ürünlerin müvekkillerinin tescilli tasarımları kapsamında olabileceğini, davacı tarafın 2015/07766-8 başvuru numaralı modeli ile müvekkili tarafından 28.02.2014 tarihinde 2014/01565-4 başvuru numarası ile tasarım tescili yapılan ürünün benzeri şeklinde üretildiğini, müvekkilinin bu tasarımına dayalı olarak elde ettiği modeli piyasaya sürdüğünü, davacının aynı tasarımın 5 nolu modeli ve 2015/09104-55 sayılı modeli ile müvekkili ürünün taklit edildiği iddiasının doğru olmadığını, ürünlerin farklı olduğunu, ayrıca davacının 2015/08202-1 başvuru numaralı modelinin de ne müvekkili tarafından, ne de müvekkili şirketin müşterisi olan mağazalarda müvekkiline ait Nihle markasını taşıyan bir ürün tespit edilmediğini, bu ürünün müvekkili tarafından hiçbir şekilde üretilmediğini ve satılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; davacının çoklu tasarım belgesi ile korunan ürünü için 19.11.2015 tarihinde başvuru yaptığı, tasarımın bültende 01.01.2016 tarihinde yayınlandığı, delil tespitinin ise 30.06.2016 tarihinde yapıldığı yani tasarımın ilan tarihinden 6 ay gibi bir süre sonra delil tespiti yapıldığı, bu kadar kısa sürede ürün görseli de incelendiğinde tüketicinin çok tercih ettiği bir tasarım olduğu yönünde davacı tarafca bir delil de sunulmadığından ayrıca mahkemenin ihtisas mahkemesi olması dolayısıyla her bir yıl /dönem tekstil sektörünün yani sezon itibarıyla rağbet gören ve satışı yapılan ürün modellerinin farklılık gösterdiği, hattta iklimin dahi ürünler üzerinde satışa doğrudan etkisinin bulunduğunun bilindiği, dolayısıyla bir önceki dönem daha çok satılabilen bir tasarım modelinin diğer dönem de aynı hızla ve sayıda satılmasının her sezonun (yılın) modası,rengi ve trendi farklılık gösterdiğinden satış rakamlarının değiştiği, davacının tescilli tasarıma dayalı olarak tazminat talep ettiği, tasarımın ilanından önceki satışları ancak davalıya bir ihtar yapılmış ise haksız rekabet hükümlerine göre talep edebileceği, tespitin yapıldığı dönemin süresi nazara alındığında davacıya ait 2015/07766-5 nolu tasarım yönünden 12 adet pardösü tasarımı ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğunun tespit edilmiş olması gözetildiğinde davacının keza davalının kar ve zararına esas tabloda genel tüm satışlar baz alınarak bir hesaplama yapıldığından ürünlerin bizatihi satış kodu vb hiçbir kayıt içermediği de mali inceleme sonucu ile rapor kapsamlarından anlaşıldığından bu durumda tazminatın ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun) hükümlerine göre takdir edilmesi gerektiği, zira davacının hak etmediği bir tazminatı talep etmesinin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı gerekçesiyle 5.000,00 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 30.06.2016 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalı ... Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti'den tahsiline, davalının eyleminin davacının tasarım hakkına tecavüz (2015/07766 nolu Endüstriyel Tasarım Belgesi yönünden) ve haksız rekabet olarak kabul edildiğinden, eylemin işleniş biçimi, davacının manevi tazminat ile elde edeceği manevi tatmin dikkate alınmak sureti ile 3.000,00 TL manevi tazminatın 30.06.2016 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalı ... Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti'den tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalılar ... ve ... yönünden açılan davaların husumetten reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV.BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin istinaf başvurusu ile davacı vekilinin husumete yönelik istinafı sebebi dışındaki başvurusu yerinde görülmediği, davacı vekilinin husumet itirazına ilişkin olarak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 50 nci maddesinde; "Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar." hükmünün düzenlendiği, davalılar ... ve ...'nün davalı şirketin yetkilisi de oldukları ve 4721 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi gereğince davalı sıfatlarının bulunduğu, davalılar yönünden de hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bu yöndeki istinaf talebinin kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, endüstriyel tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (554 sayılı KHK) 48 ve 52 nci maddesi.
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin MİKTARDAN REDDİNE, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılara yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.