"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1259 Esas, 2023/1173 Karar
HÜKÜM : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/159 E., 2020/200 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, 2017/107734 sayılı “...” ibareli marka başvurusuna itirazlarının davalı kurum tarafından reddedildiğini, müvekkilinin “T/02528” sayılı “...” tanınmış markasının ve “...” markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin markası ile davalı şirketin “...” başvurusu arasında iltibas tehlikesi bulunduğunu, tüketicinin başvurudaki “p” harfini gördüğünde müvekkili şirketin akıllara geleceğini, anılan markanın müvekkilinin bir seri markası olduğu algısı yaratacağını, yine müvekkilinin “petrogaz” ibareli markasının da bulunduğunu, müvekkili şirketin markalarının dizel ve benzin yakıtlar yönünden bilindiğini, “...” markasının ise “lpg/gaz” alanında bilinir hale geldiğini ileri sürerek, davalının dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, 2019-M-1761 sayılı YİDK kararının iptali ve tescil edilmesi halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Diğer davalı şirket, davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2017/107734 sayılı başvuru kapsamındaki emtiaların, davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamındaki emtialar ile aynı veya benzer olduğu, bununla birlikte taraf markaları arasında tek tek görsel, kavramsal ve fonetik unsurlar yönünden doğrudan biz benzerlik bulunmadığı gibi bütünsel açıdan yarattıkları izlenimler itibariyle de birbirleri ile benzer algılar oluşturmadığı, dava konusu markanın, davacının reklâm gücünden haksız biçimde yararlanacağından ve bu şekilde mal ve hizmet satışlarını artıracağından söz edilemeyeceği, işaretler arasında 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 6/1 maddesi anlamında bir iltibas ihtimalinin mevcut olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenim dikkate alınarak belirleneceği, buna göre "..." ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "..." ve "..." asıl unsurlu markaları arasında 6769 sayılı Kanun'un 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, bir bütün olarak dava konusu başvurunun davacı markalarından renk ve şekil yönünden de yeterince farklılaştığı, marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından, davacı markalarının tanınmış olmalarının tescil engeli oluşturmayacağı, dava konusu başvurunun kötü niyetli yapıldığının da ispat edilemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı Kurum YİDK kararının iptalinin ve davalı başvuru markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.