"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44.Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1566 Esas, 2023/987 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/317 E., 2019/292 K.
Taraflar arasındaki markanın hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ilk kez müvekkili ile İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı tarafından ihdas, istimal ve tescil ettirilmiş olan 2004/02152 sayılı “...”, 2004/02150 sayılı “... ...” ve 2004/17890 sayılı “...” ibare ve şekil markalarının, yasal, öncelikli hak sahibinin müvekkili ile İş GYO'ya ait olduğunu, ancak hal böyle iken davalının, müvekkiline ait ... tanınmış markalarının asli unsuru olan ... ibaresini ... şeklinde ve aynen iltibas suretiyle aynı sınıflarda 21.01.2013 tarih ve 2011/104689 sayı ile “... RANCH SENIOR LIVING” ibareli tescilinin bulunduğunu ve bu durumun müvekkili haklarına zarar verdiğini iddia ederek, müvekkilinin “...”, “... ...”, “...” ibare ve şekil markaları üzerinde önceki yıllara dayanan üstün ve öncelikli hak sahibi olduğundan, öncelik ve üstün hakkının tespitini ve davalı adına 2011/104689 sayı ile tescilli “... ” ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını, öncelikle huzurdaki davanın bu nedenle reddi gerektiğini, müvekkilinin “...” markası ile davacıya ait ... ve ... ... markalarının, tüketiciler nezdinde aldanmaya veya karıştırılmaya yol açacak derecede benzer olmadığını, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, müvekkilinin önceki tarihli tescil ve başvuruları ile ... Ranch ibaresi üzerinde müktesep hak sahibi olduğunu, müvekkilinin söz konusu markayı dünya çapında yoğun olarak kullandığını, bu nedenle müvekkilinin ve markasının bu yoğun kullanım neticesinde dünya çapında bilindiğini ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istediği anlaşılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, benimsenen bilirkişi raporuna göre; sessiz kalma yoluyla hak kaybının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı adına 2011/104689 nolu markanın (36.sınıf için tamamen hükümsüzlüğüne, 43.sınıf için sadece “yemek tarifleri, ve yemek pişirme ile ilgili bilgi alanında veri tabanı sağlanması hizmetleri; şarap barı hizmetleri; şarabın özellikleri hakkında bilgi sağlanması hizmetleri; şarap garsonluğu hizmetleri; yani şarap ve şarap ile yemek eşleşmeleri ve seçimi hakkında tavsiye de bulunma hizmetleri; restorant hizmetleri) yönünden kısmi olarak hükümsüzlüğüne, diğer sınıflar yönünden istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davalının dava konusu markası ile davacı markalarının benzer olduğu, markalar arasında 556 sayılı Markanın Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname(556 sayılı KHK)'nin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10.04.2017 tarih, 2015/14551 E., 2017/2007 K. sayılı ilamında da, "..." asıl unsurlu markalar ile dava konusu başvuruyla benzerlik taşıyan "..." ibaresinin benzer olduğunun iltibas oluşturduğunun kabul edildiği, davalının eski tarihli markalarının müktesep hak teşkil eden sınıflar dışında kalan mal ve hizmetler yönünden verilen kısmi hükümsüzlük kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesi karanında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı adına 2011/104689 sayı ile tescilli “... ” ibareli markanın, davacı yanın ..., ... ..., ... + ŞEKİL ibareli markaları ile iltibas oluşturduğu, öncelikli ve üstün hak sahibi olduğu ve tanınmış marka oldukları iddialarına dayalı olarak davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 556 sayılı KHK'nın 8 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.