Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6740 E. 2024/2577 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin ürettiği ürünlerin, davacı şirketin tescilli olmayan tasarımlarına benzerlik gösterip göstermediği ve bu benzerliğin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, ürünleri kendi markasıyla piyasaya sürdüğü, tüketicilerin ürünleri ayırt edebilecek durumda olduğu ve davacı şirkete ait tanıtıcı işaretleri kullanmadığı gözetilerek haksız rekabetin unsurlarının oluşmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/4 Esas, 2021/43 Karar

DAVACILAR-KARŞI

DAVALILAR : 1. ECA Pres Döküm San. A.Ş.

2. Elmor Tesisat Malzemeleri Tic. A.Ş.

3. Valfsen San. Tic. A.Ş. vekilleri Avukat ...

HÜKÜM : Asıl ve karşı davanın reddi

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Taraf vekilleri

Taraflar arasındaki haksız rekabetin tespiti, meni ve sonuçlarının ortadan kaldırılması (asıl dava) ve haksız rekabetin tespiti, meni ve manevi tazminatın tahsili (karşı dava) davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece, asıl ve karşı davaların reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Taraf vekilleri tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ASIL DAVA VE CEVAP

Davacılar karşı davalılar vekili dava dilekçesinde; Elginkan Holding bünyesinde faaliyette bulunan müvekkili şirketlerin gerçek kişi sahipleri olan Ekrem-Cahit-Ahmet'in baş harflerine izafeten 1960'lı yıllarda ECA kelimesini marka olarak tescil ettiklerini, ECA markası ile üretilen sıhhi tesisat malzemelerinin kalite, satış sonrası servis ve hizmet desteği nedeni ile tüketiciler düzeyinde iyi bir ün kazandığını ve aranılan malzeme durumunda olduğunu, davalı şirketin kurulup faaliyete geçmesinden sonra 2004 yılında müvekkili şirketlerin WEB sayfasındaki katalogları ile diğer basılı evraklarındaki musluk grubu ürünlerinin resimlerini kendi ürünlerinin resimleri gibi basıp piyasaya sürdüğünü, keza müvekkili şirketlerce üretilen muslukların birebir benzerinin veya iltibasa yol açacak şekilde benzerlik taşıyan ürünleri üreterek piyasaya sürdüğünü, dilekçede ayrıntılı olarak gösterilen 21 adet davalı ürününün müvekkillerinin ürünlerine birebir benzetilmek ya da iltibasa yol açacak şekilde benzetilmek sureti ile üretilmesinin ve piyasaya sürülmesinin, ayrıca kataloglarda gösterilmesinin 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı Kanun) 56 ncı ve 57 inci maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile haksız rekabet teşkil eden davranışlarının menine, refine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiş, karşı davaya ilişkin cevap dilekçesinde; müvekkilinin, davalı karşı davacı hakkında yalan beyanlarda bulunduğuna ilişkin iddianın gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin sadece davalının hukuka aykırı eylemlerine karşı yasal haklarını kullandığını, bu durumun haksız rekabet teşkil etmediğinin kuşkusuz olduğunu savunarak karşı davanın reddini istemiştir.

II. KARŞI DAVA VE CEVAP

Davalı karşı davacı vekili dava dilekçesinde; karşı davalıların müvekkillerinin müşteri ve bayileri ile rakiplerine müvekkilinin taklit mal sattığını yaymakta olduklarını, bu durumun müvekkillerinin şerefi ve haysiyeti ile itibarına zarar verdiğini ileri sürerek haksız rekabetin tespitine, menine ve 5.000,00 TL manevi tazminatın karşı davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde; davaya konu oluşturan hiçbir armatürün davacıya ait olmadığını, müvekkilinin kullandığı markanın NEWARC olduğunu ve bu markanın tüm mal ve hizmet grubunda tescilli olduğunu, dava konusu armatürlerin dünyadaki diğer armatür firmaları tarafından da üretilip satıldığını, tescilsiz tasarımların haksız rekabet teşkil etmeyeceğini ve bu şekilde ilelebet korunamayacağını savunarak asıl davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava bakımından, her iki tarafın da armatür üretimi ve satışı yaptıkları, davaya konu tasarımların bir kısmının dava dışı ... adına tescilli oldukları, tescil kayıtları hükümsüz kılınmadığı sürece sahibi adına koruma sağladığı, tescilsiz tasarımların ise ilk kez davacı-karşı davalı tarafça üretilen özgün tasarımlar olduğu, davalı-karşı davacının tescilli olan tasarımlar dışında kalan ve davacı-karşı davalının tasarımları ile benzer olan davaya konu tasarımları kendisine ait "NEWARC" markası ile tanıttığı ve satışa sunduğu, davaya konu tasarımların yer aldığı katalogda kendi ticaret unvanının ve davacı-karşı davalının "E.C.A." markası ile hiç bir benzerliği bulunmayan "NEWARC" markasının yer aldığı, bu nedenle tüketicilerin ürünlerin kime ait olduğunu rahatça ayırt edebilecekleri, davalı-karşı davacının bu ürünleri ticari hayatta dürüstlük ilkesine uygun bir şekilde ve iltibastan kaçınmak suretiyle piyasaya sürdüğü, dürüstlük kurallarına aykırı şekilde davacı-karşı davalının iş mahsulleri ile ilgili olarak iltibas tehlikesine yol açacak bir eyleminin bulunmadığı, davacı-karşı davalıya ait veya onları çağrıştıracak, tanıtıcı işaret ve benzer ibareler kullanmadığı, bu nedenle eyleminin haksız rekabet teşkil etmediği, karşı dava yönünden ise, her ne kadar davalı-karşı davacı tarafça davacı-karşı davalıların kendileri hakkında müşterilere taklit mal sattıklarına dair bildirimde bulunmak suretiyle haksız rekabet yaptıklarını iddia etmişse de, ilk kez davacı-karşı davalı tarafça üretildiği anlaşılan tasarımların ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin davalı-karşı davacı tarafça satışa sunulduğu, tarafların ürünlerinin birbiri ile benzer olduğunun bilirkişi raporları ile tespit edildiği, davacı-karşı davalının bu konuda davalı-karşı davacı hakkında dava açmasının ve kendi tasarımlarını taklit ettiklerine dair iddiada bulunmasının tamamen yanlış ve yanıltıcı olmadığı, yasal haklarını kullanılması niteliğinde olduğu ve haksız rekabet kastıyla hareket edilmediği, haksız rekabetin koşullarının mevcut olmadığı gerekçesiyle asıl ve karşı davaların reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Yargıtay Kararı

Dairenin 11.07.2023 tarihli ve 2022/4257 E., 2023/4361 K. sayılı kararıyla, Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

1.Davacılar karşı davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporlarının tamamında, davalı yanca üretilen ürünlerin müvekkillerince üretilen ürünlerle ayniyete yakın derecede benzer olup haksız rekabet teşkil ettiğini belirtilmesine rağmen Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, müvekkillerine ait markalarının ve ürünlerin tanınmış olduğunu, davalının bu tanınmışlıktan haksız bir şekilde istifade etmek amacıyla taklit ürünler ürettiğinin dosya kapsamı itibariyle sabit olduğunu, Mahkemece, davaya konu bir kısım ürünlerin, dava dışı ... adına tescilli tasarımlar kapsamında kaldığı belirtilmişse de davalı tarafından sonradan geliştirilen bu savunmanın savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğunu, savunmanın genişletilmesine muvafakat etmemelerine rağmen bu savunmaya itibar edilmesinin doğru olmadığını, ayrıca Mahkemece, bu tasarımların müvekkilince açılan dava sonucunda hükümsüz kılınarak sicilden terkin edildiğinin gözden kaçırıldığını, Mahkemece, karşı davanın reddine karar verilmesi sebebiyle her bir davacı ve talep için ayrı ayrı olmak üzere vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece, karşı davaya ilişkin olarak sunmuş oldukları deliller değerlendirilmeden eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, davacı yanca asıl davaya dayanak yapılan ürünlerin anonim mahiyette olup herkesin kullanımına açık olduğunu, armatür sektöründe faaliyet gösteren davacının bu ürünlerin anonim olduğunu bilmemesine imkan bulunmadığını, anonim ürünleri sahiplenen davacının bu ürünlerinin taklidini ürettiğinden bahisle müvekkili hakkında asılsız iddialarda bulunduğunu, bu davranışın haksız rekabet teşkil ettiğinin açık olduğunu, Mahkemece, bu hususta davacı yararına usuli müktesep hak oluştuğundan bahisle uyuşmazlığın bu yönden incelenmemesinin doğru olmadığını, bunun yanında, Mahkemenin, taraf ürünlerinin benzer olduğuna ilişkin tespitinin de doğru olmadığını, benzerliğin teknik zorunluluklardan kaynaklandığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl dava bakımından, davalı yanca üretilen ürünlerin davacı yanca, tescilli bir tasarıma bağlı olmaksızın üretilen ürünlere benzer olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre haksız rekabetin söz konusu olup olmadığı; karşı dava bakımından ise, karşı davalıların, dava dilekçesinde iddia edildiği şekilde bir davranışının bulunup bulunmadığı varsa bu davranışın haksız rekabet teşkil edip etmediği ve bu davranış sebebiyle manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,

Aşağıda yazılı 328,85'er TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Kanun ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00'er TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden ayrı ayrı alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.