Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6766 E. 2024/8169 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ait tescilli marka ile davalıya ait tescilli marka arasında iltibas yarattığı iddiasıyla marka hükümsüzlüğü istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Markaların farklı sınıflarda tescilli olması, hitap ettikleri tüketici kitlesinin ve kullanım alanlarının farklılığı, davalının kötü niyetli tescil yaptığına dair delil bulunmaması ve tüketici nezdinde karışıklık yaratmayacağının tespiti gözetilerek, ilk derece mahkemesinin marka hükümsüzlüğü talebini reddeden kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1742 E., 2023/1118 K.

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/345 E. - 2019/306 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı firma adına tescil edilen 2016/25690 sayılı "..." ibareli tescilli markanın ise davacıya ait 2014/47913 sayılı "... ATAKÖY" ibareli tescilli markası ile iltibas, başvuru ibaresi üzerinde önceye dayalı kullanım hakkı, markasının tanınmışlığı ve davalının kötüniyetli tescili iddialarına bağlı hükümsüzlüğünü talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirketinin 1973 yılında Süleymaniye'de kurulduğunu, 1990'lı yıllardan itibaren markalaşmaya başladığını; ağırlıklı olarak mutfak eşyalarını kapsayan yemek takımları, tencereler, çatal bıçak kaşık setleri, bardak takımları, elektrikli ev aletleri ve ev tekstili ürünleri gibi birçok ürünün satışını Türkiye'nin birçok yerinde bulunan mağazalarında franchislarında, bayilerinde ve kendisine ait internet sitelerinde gerçekleştirmekte olduğunu; davacı taraf "..." markasını eskiden beri kullandığını ve bu kullanım ile markaya ayırt edicilik kazandırdığını iddia etmekte ise de, bu iddiasını ispat eder bir delil sunamadığını, iddia edilenin aksine "..." ve "PEARL" ibarelerine ayırt edicilik kazandıran ve üstün hak sahibi olanın müvekkili şirket olduğunu, davacının müvekkili şirkete ait "..." markasını tescilli olduğu sınıflarda "... ATAKÖY" markasını kullandığını 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 25 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca ispat etmesi gerektiğini belirterek haksız davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının markası "... ATAKÖY", davalının markası ise "..." olduğu, her iki markanın da ayırt edici unsuru olan "..." ibaresinin aynı olduğu, ancak davacı söz konusu markasını Ataköy'de inşaa ettiği sitesi için kullanmakta, davalı ise züccaciye alanında kullandığı, tüketici nezdinde ise "... ATAKÖY" dendiğinde davacının konut projesini, ev eşyaları sunan mağaza ve dükkanlarda da "..." markası züccaciyeyi çağrıştırmakta, tüketicide herhangi bir karışıklık yaratmayacağı, zira her iki ürün de sunuldukları piyasa ve hedefledikleri kitle yönünden farklılık arz ettiği, bunun yanı sıra davacının markasının 08, 24, 35. sınıflarda, davalının markasının ise 37. sınıfta yer aldığı, bununla hem sınıfsal anlamda ayniyet ya da bir benzerlik bulunmadığı, davalının "..." markasını kötüniyetle tescil ettirdiğine yönelik ise dosyada herhnagi bir somut delil bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,dosya kapsamında iddia ve savunmaya, saptanan dava niteliğine ve toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına ilişkin kararda gösterilen yasal ve yeterli gerekçeye göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı vekilinin, istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 21.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.