"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1056 Esas, 2022/1064 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/1030 E., 2019/608 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; "Emet Sulh Hukuk Mahkemesi'nde 2004/1 E. sayılı dosya ile açılan müteveffa ... terekesinin tasfiye işlemlerinin devam etmekte olduğunu, tasfiye dosyası sıra cetvelinin 1. sırasında Emet Vergi Dairesi Müdürlüğü, 2. sırasında SGK, 3. sırada ...'nın bulunduğu sıra cetvelinin kesinleşmiş olduğunu, ancak ... alacaklarının tümü toplanamadığından tasfiyenin kapanmadığını, tereke dosyasında bulunan 5 adette 6.172.96,00 TL'lik nakit karşılığı alınan ... ve ...'a ait teminat mektupları bedellerinin davalı bankadan 09.09.2011 tarihli yazı ile istenildiğini, ilgili bankanın tasfiye memurluğunun lehtar olmadığı gerekçesiyle ödeme yapmadığını, bu sebeple bu paranın 10.09.2003 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep ettiklerini, davalı banka uhdesinde birleştirilen ... Şubesine ait 781.760 nolu nakit bloke mevduat hesabında bulunan 5.000,00 TL'nın % 10 yıllık kredi artırım marj farkı ile birlikte bu hesaba ilişkin teminat mektubunun nakde çevriliş tarihi olan 10.09.2003 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep ettiklerini, terekesinin tasfiyesine karar verilen ... kefili olan ... mirasçıları aleyhine İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 2006/5229 E. sayılı takip dosyasından davalı bankanın 124.5550,00 TL alacağına mahsuben hacze konu Tavşanlı ilçesi Beyköy'de bulunan taşınmazın alacağına mahsuben satın aldığını, bu şekildeki tahsilatın terekesinin tasfiyesi devam eden ... adına olduğu için bu miktarın icradan alınma tarihi olan 26.07.2007'den itibaren faiziyle tahsiline veya taşınmaz mülkiyetinin ... terekesine ait Emet Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/1 E. sayılı dosyasına devri veya 124.550,00 TL nın tereke dosyasına yatırılması ile tasfiyesinin memurluklarınca yapılması gerektiğinin bankaya yazılan 09.09.2011 tarihli yazı ile talep edilmesine rağmen bu isteme de olumsuz cevap verilmiş olduğundan bu miktarın tahsilat tarihi olan 26.07.2007 tarihinden itibaren faiziyle tahsili talebinde bulunduklarını, zira davalı bankanın Emet Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu 2008/87 E. ve 2010/132 K. sayılı kesinleşen davada bilirkişi heyetince terekesinin tasfiyesine karar verilen ... alacağının 26.07.2007 tarihi itibarıyla 47.645,18 TL olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple davalı bankanın icra dosyasından tahsil ettiği 124.550,00 TL'nın 47.645,18 TL'sının tenzili sonrasında kalan 76.904.82,00 TL'nin 26.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesi için davalı bankaya yazılan 09.09.2011 tarihli yazıya olumsuz cevap verildiğinden bu miktarın faiziyle birlikte tahsilini talep ettiklerini, tereke dosyasında mevcut Emet Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/8 E. ve 2006/18 K. sayılı kararından da anlaşılacağı üzere Hikmetin ablasına yönelik satış işlemini iptal ettirdiğini, tereke tasfiye memurluğunun vergi dairesinin davacısı olduğu gayrimenkulü satarak bedelini terekeye dahil ettirdiğini, bu sebeple davalı bankanın da icra satışından tahsil ettiği parayı tereke dosyasına yatırmak mecburiyetinde olduğunu, satışa konu gayrimenkulü satma yetkisinin tereke tasfiye memurluğunda olduğunu, davalı bankanın bu şekilde tereke tasfiye memuru yetkisini de gaspettiğini, davalı banka bünyesinde birleştirilen ...'a ait 2110542 nolu hesapta bulunan 5.254.32,00 TL miktarlı mevduata, davalı banka bünyesinde birleştirilen ...'a ait 208266 nolu hesaba ait 371.00,00 TL, aynı şekilde davalı banka bünyesinde birleştirilen ... A.Ş.'nin 2442152 nolu nakit mevduat hesabından 37.589.31,00 TL ile bu hesaplara 03.10.2002-10.09.2003 tarihleri arası ödenmesi gereken faiz miktarının 12.05.2002 tarihi itibarıyla ödenmeyeceğini, otomatik temdidin durdurulduğunun TMSF'nin 20.01.2009 tarihli yazı ile bildirildiğinden Bakanlar Kurulunun 17.03.2002 tarihli R.G. yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 2002/3707 sayılı kararın 5 inci maddesine göre; evvelce açılmış mevduat hesaplarına ilişkin faiz oranları tek yanlı banka tarafından değiştirilemeyeceğinden 01.05.2002 - 10.09.2003 tarihine kadar ödenmeyen miktarın faizleriyle birlikte ödenmesinin 09.09.2011 tarihli yazı ile davalı bankadan talep edildiği halde bu talebe de olumsuz cevap verildiğinden bilirkişilerce hesaplanacak miktarlara göre mezkur bahsettikleri alacaklar yönünden fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL'sının faizleriyle birlikte tahsili ile memurluklarının 2004/1 E. sayılı ... terekesi dosyasına yatırılmak üzere tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tasfiye memurunun görev ve yetkilendirildiğine dair dava koşulu olan yetki belgesinin dava dilekçesine eklenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, alacağa mahsuben icra yoluyla 01.12.2006 tarihinde satın alınma işlemiyle ilgili kendisine satış ilanı tebliğ edilen tasfiye memuru tarafından yasal süre içinde ihalenin feshi davası açılmadığından ihalenin kesinleştiği ve hak düşürücü süre geçtiğinden alacağın zamanaşımına uğradığını, 1. talep olan 5 adet teminat mektubu tutarı 6.172,00 TL'lık talebin bankacılık hukukuna aykırı olduğunu, zira tazmini talep edilen teminat mektuplarının muhatabı Tekel Dağıtım ve Pazarlama Başmüdürlüğü olup işi bitmiş olduğundan lehtar ... tereke dosyasına ibraz edildiğini, mektupların tazmin talebinin ancak muhatap tarafından istenebileceği, mektupların iadesi üzerine de tasfiye memurluğunun 10.03.2008 tarihli kararı ile teminat mektubu asıllarının müvekkili bankaya iadesine karar verildiğini, buna rağmen riski kalmamış mektupların müvekkili bankaya iade edilmeyerek elinde tutan tasfiye memurunun görevini kötüye kullandığını, davacının 2 nolu talebi olan ... Şubesindeki 781.760 nolu bloke mevduatta bulunan 5.000,00 TL' nin artırım ve faizleriyle birlikte 10.09.2003 tarihinden itibaren tahsili talebinin kanun ve usule aykırı olduğunu, zira ... lehine 25.09.2000 tarihinde 5.000,00 TL ve 10.10.2000 tarihinde de 295,00 TL'lık teminat mektuplarının düzenlenerek aynı tarihlerde 5.000,00 TL'lik ve 300,00 TL'lik de mevduat hesapları oluşturulduğunu, hesapların vadeli olarak değerlendirildiği ve elde edilen faiz gelirlerinden teminat mektupları komisyonlarının tahsil edildiğini, Toprakbanktan müvekkili bankaya 5.295,00 TL. teminat mektubu riski ve 5.000,60 TL'lık da mevduat bakiyesi aktarıldığı, hesaba 21.02.2003 tarihinde tahakkuk ettirilen faizle birlikte hesap bakiyesinin 5.245,31 TL'ya ulaştığı, takiben bankaca vadeli hesapların temdit edilmemesi nedeniyle hesabın vadesiz hesaba aktarıldığı ve hesapta 5.295,00 TL mektup riskine karşı 5.254.31,00 TL kaldığı bundan mektup komisyonları tahsil edilerek 5.000,00 TL mektup için 4.643,04 TL kaldığından 08.09.2003 tarihinde 5.000,00 TL. tazmin edilen mektubun 356.96,00 TL' sının bankadan karşılandığı, yani 5.000,00 TL'nın ... ve ... tarafından vadeli mevduat olarak değerlendirilerek 21.02.2003 tarihine kadar faiz aldığı anlaşıldığından davacının faiziyle birlikte tahsili talebinin kanun ve usule aykırı olduğunı, davacının 3 nolu talebi olan İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2006/5229 E. sayılı dosyasından davalı bankaca tahsil olunan 124.550,00 TL'nın 26.07.2007 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsili veya Tavşanlı Beyköy'deki taşınmaz mülkiyetinin tasfiyeye esas olmak üzere memurluk adına ferağının icbarı talebinin de hukuki dayanağının bulunmadığı, zira muris ...'in birleştirilen ... A.Ş. Kütahya Şubesi, ... A.Ş. Emet Şubesi ve ... A.Ş.'nin kredili müşterisi olup kullandığı krediler nedeniyle müvekkili bankaya borçlu olduğunu, müvekkili bankanın teminat mektuplarını ilk talep üzerine ödeme yükümlülüğü bulunduğu ve bu yükümlülükten dolayı muhatap Kütahya Pazarlama ve Dağıtım Başmüdürlüğünün 08.09.2003 tarih ve 1374 sayılı tazmin talebine istinaden 10.09.2003 tarihinde talep edilen 62.332.631.000,00 TL tutarın 40.226.740.592,00 TL tutarındaki kısmının davacıya ait cari hesaptan karşılandığı geriye kalan 22.105.890.408,00 TL tutarın bankaca karşılanarak muhataba ödendiğini, ancak bu tutarın gerek ... ve gerekse kefillerinden tahsil edilemediği bu çerçevede borçlu ... ve kefillerine Kadıköy 1. Noterliği'nin 18.09.2003 tarih ve 19.916 yevmiye numaralı ihtarı keşide edilerek teminat mektupları tazmininden kaynaklanan ve 15.09.2003 itibarıyla 22.576.381.126,00 TL nakit ve % 5 BMSV dahil 31.500.000,00 TL ödenmemiş mektup komisyonu ile birlikte baliğ olan 22.607.88.1126,00 TL'nın ihtar tebliğinden itibaren 2 gün içinde ödenmesi ve 5.927.964.000,00 TL teminat mektubu bedelinin depo edilmesinin talep edildiğini, ihtara rağmen borç ödenmediğinden ve kredi borçlusunun da vefat etmiş ve mirasçılarının da mirası ret etmiş olmaları nedeniyle kefillerden ... mirasçıları ile diğer kefil ... aleyhine 31.05.2004 tarihinde İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2004/12236 E. sayılı dosyası ile 40.170.40 TL. nakit ve 6.172.96,00 TL gayrınakit alacak için takip başlatıldığı ve itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, bu sebeple kredi teminatında olan ... adına kayıtlı bulunan Tavşanlı Beyköy'deki taşınmaz üzerindeki ipoteğin paraya verilmesi için ipotek borçlusu ... mirasçıları aleyhine İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2004/10823 E. sayılı (yeni numarası 2006/5229 E.) dosyası ile 05.05.2004 tarihinde takip yapıldığı, takip neticesinde ipotekli taşınmazın 01.12.2006 tarihinde 124.550,00 TL karşılığında ihale edilerek alacağa mahsuben satın alındığı, muris ... tasfiye memurluğunun da takibe bir itirazda bulunmadığı gibi yasal sürede ihalenin feshi davası da açmadığından talebin yerinde olmadığını, ayrıca terditli taleplerde hangi talebin istendiğinin, kabul edilmemesi halinde ikinci talebin ileri sürülmesi gereğine uyulmadığını, belirtildiği gibi talebin tekelin tazmin talebiyle yapılan ödemeye dayandığı ve verilen raporda davalının kredilerinin teminatı olarak alınan taşınmazların satışından 26.07.2007 tarihinde yapılan tahsilat sonrası davacı bankanın davalıdan alacağı bulunmadığının belirtildiğini yani taşınmaz satışı olmasaydı hem ... ve hem de ...'in bankaya borçlarının halen devam edecek olduğunun belirtildiğini, davacının davalı bankanın Emet Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu 2008/87 E. ve 2010/132 K. sayılı kesinleşen davasında terekesinin tasfiyesine karar verilen ...'in alacağının 26.07.2007 tarihi itibarıyla 47.645.18,00 TL olduğu tespit edildiğinden davalı bankanın icra dosyasından tahsil ettiği 124.550,00 TL'dan 47.645,18 TL'nın tenzili ile satış tahsilatından kalan 76.904,82 TL'nın 26.07.2007 tarihinden itibaren faiziyle birlikte ödenmesini talep ettiğini, Emet Asliye Hukuk Mahkemesindeki dosyanın, alacak kayıt kabul davası ve sıra cetveline şikayete ilişkin olup, davanın ...'in alacağının tespitine ilişkin dava olmadığından bu ilama dayanılarak müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, davacının ayrıca ...'in ablasına yönelik satış işleminin iptal ettirildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmaz bedelinin de terekeye dahil edilmesi gerektiğini iddia ettiği, ancak takdir edileceği üzere ...'in ablasına yapılan satışın kendilerinin taraf oldukları icra yoluyla satış işlemi ile hiçbir alakasının bulunmadığı ve emsal teşkil edecek yönünün bulunmadığını, zira kendilerine ipotekli taşınmaz malikinin ... olduğunu, ferağa icbar talebinin ise ferağa icbar davasının devretmeye zorlamaya ilişkin bir dava olup, davanın açılabilmesi için ortada gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi bulunması gerektiği böyle bir sözleşme bulunmadığından taşınmazı devretmesini gerektiren bir durum bulunmadığı söz konusu taşınmazın ... mirasçılarına ait olduğu icra yoluyla alacağa mahsuben banka tarafından satıl alınarak 23.06.2009 tarihinde TMSF'ye temlik edildiğini, söz konusu taşınmazın muris ...'in malik olduğu bir taşınmaz olmadığından terekesine dahil edilecek bir malvarlığı almadığı ve bu nedenle de takip ve satışının tereke memurunca yürütülmesinin söz konusu olmadığını, zira tasfiye memurunun ... terekesinin tasfiyesi için görevlendirilmiş olduğundan başka bir şahsın malvarlığı için işlem yapması ve talepte bulunmasının hukuken mümkün olmadığını, satışın yapılarak ihalenin kesinleşmiş olduğu, yeni malikin TMSF olması nedeniyle diğer red nedenleri yanında husumet nedeniyle de talebin reddinin gerektiğini, davacının 4 nolu talebi olan ... A.Ş.'deki 208226 nolu hesabında bulunan 371,00 TL, ... A.Ş.'ndeki 2445152 nolu hesabında bulunan 37.589,31 TL'nın diğer bankalardaki hesaplarla ödenmeyen ancak ödenmesi gereken 01.05.2002-10.09.2003 tarihleri arasındaki faizin ve toplam alacak miktarının tahsiline dair talebe gelince; 01.05.2002 tarihinden itibaren vadeli mevduat müşterilerinin her türlü mevduat hesabında temdit işlemlerinin kaldırıldığı ve vadesi dolan mevduatların çekilmemesi halinde vadesiz mevduat hükmünde olacağının 01.05.2002 tarihli Milliyet ve Cumhuriyet Gazeteleri ile ilan yoluyla tebliğ edildiği, mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun (4389 sayılı Kanun) 18 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki hükümlerin buna cevaz verdiğinden 21.02.2003 tarihinde vadeli hesapların temdit edilmemiş olması nedeniyle tasfiye memurluğunun faiz talebinin reddinin gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davacının teminat mektupları talebi bakımından, teminat mektupları lehine verilen bir kimsenin, muhataba olan borcunun garantiye alınması amacıyla verilen adı üstünde bir teminat unsuru olduğu, muhatabın yazılı talebi üzerine de bedelleri kayıtsız şartsız ve herhangi bir hüküm istihsaline gerek olmadan ödeneceği, bu sebeple muhatapları tarafından artık bir sorun kalmadığı belirtilerek iade edilen mektupların lehtar tarafından bankadan talebi mümkün olmadığı, teminat mektupları ciro ve benzeri yolla devri mümkün olan bir kıymetli evrak olmadığından, davacının mektupların tazmin edilerek ... Terekesine dahil edilmesi talebinin, teknik olarak mümkün olmayan bir talep olduğu, davacının bu yöndeki talebi yerinde değil ise de; dava dilekçesinde bu mektupların nakit karşılıklı olarak verildiklerinden bahsedildiğinden, davacının mektupların tazminini değil de, teminatta bulunan nakit bedellerini talep ettiği düşünüldüğünde ise blokede böyle bir bedele rastlanmadığından, davacı elinde, bu mektupların karşılığında nakit bloke yapıldığını gösterir belgeler mevcut ise ibrazı halinde bu yönde yeniden bir inceleme ve değerlendirme yapılabilecek ise de, hali hazır durumdaki verilere nazaran davacının mektup bedellerinin faiziyle birlikte ödenmesi talebinin yerinde olmadığı, Davacı vekili dava dilekçesinde II. Talep olarak: *Davalı banka uhdesinde birleştirilen ... Şubesine ait 781.760 nolu nakit bloke mevduat hesabında bulunan 5.000,00 TL'nın % 10 yıllık kredi artırım marj farkı ile birlikte bu hesaba ilişkin teminat mektubunun nakde çevriliş tarihi olan 10.09.2003 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini* talep ettiği, a- Davacının bu iddiası üzerine, davalı banka nezdindeki ... Şubesine ait 781.760 nolu hesaba ilişkin tüm kayıtlar temin edilerek birer örneği ilişikte sunulduğu, b- Hesap hareketleri üzerinde yaptığımız incelemede, 781.760 nolu davacı hesabından zaman, zaman 5.000,00 TL meblağlı vadeli mevduat hesapları açılarak, faizli bakiyeleri ile birlikte bu hesaba tekrar aktarılmış oldukları ve bu tutarların da teminat mektupları komisyonları da dahil davalı borç ve ödemelerinde kullanıldığı, iddia edildiği gibi hesaptan 5.000,00 TL'sının blokeye alındığına ve orada tutulduğuna dair herhangi bir kayıt ve belgeye ulaşılamadığı, Bu sebeple davacının 5.000,00 TL'nın faiziyle birlikte tahsili talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı, 3- Davacı vekili dava dilekçesinde III. Talep olarak: *Terekesinin tasfiyesine karar verilen ... kefili olan ... mirasçıları aleyhine İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2006/5229 E. sayılı takip dosyasından davalı bankanın 124.5550,00 TL alacağına mahsuben hacze konu Tavşanlı ilçesi Beyköy de bulunan taşınmazın alacağına mahsuben satın aldığı, bu şekildeki tahsilatın terekesinin tasfiyesi devam eden ... adına olduğu için bu miktarın icradan alınma tarihi olan 26.07.2007'den itibaren faiziyle tahsiline veya taşınmaz mülkiyetinin ... terekesine ait Emet Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/1 E. sayılı dosyasına devri veya 124.550,00 TL'nın tereke dosyasına yatırılması ile tasfiyesinin memurluklarınca yapılması gerektiğinin bankaya yazılan 09.09.2011 tarihli yazı ile talep edilmesine rağmen, bu isteme de olumsuz cevap verilmiş olduğundan bu miktarın tahsilat tarihi olan 26.07.2007 tarihinden itibaren faiziyle tahsili talebinde bulundukları, zira davalı bankanın Emet Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu 2008/87 E. ve 2010/132 K. sayılı kesinleşen davada bilirkişi heyetince terekesinin tasfiyesine karar verilen ... alacağının 26.07.2007 tarihi itibarıyla 47.645.18,00 TL. olduğunun tespit edildiği, bu sebeple davalı bankanın icra dosyasından tahsil ettiği 124.550,00 TL'nın 47.645.18 TL'nın tenzili sonrasında kalan 76.904.82,00 TL'nın 26.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesi için davalı bankaya yazılan 09.09.2011 tarihli yazıya olumsuz cevap verildiğinden bu miktarın faiziyle birlikte tahsilini talep ettikleri, Tereke dosyasında mevcut Emet Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/8 E. ve 2006/18 K. sayılı kararından da anlaşılacağı üzere Hikmet'in ablasına yönelik satış işlemini iptal ettirdiği, tereke tasfiye memurluğunun vergi dairesinin davacısı olduğu gayrimenkulü satarak bedelini terekeye dahil ettirdiği, bu sebeple davalı bankanın da icra satışından tahsil ettiği parayı tereke dosyasına yatırmak mecburiyetinde olduğu, satışa konu gayrimenkulü satma yetkisinin tereke tasfiye memurluğunda olduğu, davalı bankanın bu şekilde tereke tasfiye memuru yetkisini de gaspettiği,*ni belirttiği, a- Davacı yan bu talebiyle; davacı murisinin kefili olan ...'in maliki olduğu ve adı geçen kredilerine teminaolmak üzere I. Derecede 5.000,00 TL'ya ipotekli Tavşanlı ilçesi Beyköy de bulunan taşınmazın, davalı bankaca yapılan icra takibi sonucunda 124.550,00 TL'ya satıldığı ve bunun doğrudan davalı banka kredilerine mahsup edilmesinin mümkün olmadığını, bu satışın aslında tereke tasfiye memurluğunca yapılarak sıra cetveline göre dağıtılması gerektiğini, ya da ... borcunun 47.645.18,00 TL olduğunun mahkeme kararı ile belirlenmiş olması nedeniyle satış bedeli olan 124.550,00 TL'dan bu tutardan geri kalan 76.904.82,00 TL'nın 26.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesini talep ettiği, satışa konu taşınmaz ... mülkiyetinde bir taşınmaz olmadığından davacı terekesine dahil edilerek işlem yapılması mümkün olmadığı, davalı banka lehine ipotekli olduğuna göre de, taşınmaz satışının davalı bankaca yaptırılarak ihale yoluyla kendisinin satın almasında da bir sakınca bulunmadığı, b- Davalı banka alacağından daha fazla bir bedel tahsil ettiğinden bunun farkının davacıya verilmesi gerektiği iddiasına gelince; davalı bankanın gerçekten de satış bedeli olan 124.550,00 TL'dan daha az bir alacağı bulunsa bile, satılan taşınmaz davacının maliki olduğu bir taşınmaz değil, ...'e ait bir taşınmaz olduğundan, kalan bir bedel varsa, bunun davacı tereke memurluğunca değil, ... varislerince talep edilebileceği dikkate alındığında, davacının talebi mümkün bir alacağı bulunmadığı kanaatine varıldığı, c- Davacı muris ... tarafından ablasına yapılan satış satışa dair tasarrufun Vergi dairesince açılan dava ile iptal edilmesi eyleminin somut olay bakımından emsal uygulama olup olmayacağı hususuna gelince; davacı muris ... tarafından ablasına yapılan taşınmaz satışı, açıkça borçlulardan mal kaçırma göstergesi olup, ... bakımından üçüncü şahıs kefil mahiyetindeki ...'e ait taşınmaz satışıyla kıyaslanmasının, malikler farklı olduğundan mümkün olmadığı kanaatindeyiz. Zira, iptal edilen tasarrufa ait taşınmaz bizzat davacıya ait olduğundan bunun davacı terekesine dahil edilmesi ne kadar olağan ise, somut olaydaki taşınmaz kefile (...'e) ait olduğundan davacı terekesine dahil edilme imkanı bulunmadığı, Bu nedenle, aradaki fark terekeye iade edilmeyecekse davacının ablasına yaptığı satış emsalinde olduğu gibi ...'e ait taşınmazın satışının da iptal edilerek taşınmazın davacı terekesine eklenmesi talebi, taşınmazın davacıya ait bir taşınmaz olmaması nedeniyle yerinde olmadığı, 4- Davacı vekili dava dilekçesinde IV. Talep olarak: *Davalı banka bünyesinde birleştirilen ...'a ait 2110542 nolu hesapta bulunan 5.254.32,00 TL miktarlı mevduata aynı şekilde davalı banka bünyesinde birleştirilen ...'a ait 208266 nolu hesaba ait 371.00 TL aynı şekilde davalı banka bünyesinde birleştirilen ... A.Ş.'nin 2442152 nolu nakit mevduat hesabından 37.589.31,00 TL ile bu hesaplara 03.10.2002-10.09.2003 arası ödenmesi gereken faiz miktarının 12.05.2002 tarihi itibarıyla ödenmeyeceği, otomatik temdidin durdurulduğunun TMSF'nin 20.01.2009 tarihli yazı ile bildirildiğinden Bakanlar Kurulunun 17.03.2002 tarihli R.G. yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 2002/3707 sayılı kararın 5. maddesine göre; evvelce açılmış mevduat hesaplarına ilişkin faiz oranları tek yanlı banka tarafından değiştirilemeyeceğinden 01.05.2002 - 10.09.2003 tarihine kadar ödenmeyen miktarın faizleriyle birlikte ödenmesinin 09.09.2011 tarihli yazı ile davalı bankadan talep edildiği halde bu talebe de olumsuz cevap verildiğinden, bilirkişilerce hesaplanacak miktarlara göre yukarıdaki paragraflarda bahsettikleri alacaklar yönünden fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL'sının faizleriyle birlikte tahsilini* talep ettiği, a- Davacının iddia ettiği hesaplar davalı bankadan temin edilerek ilişikte sunulmuştur. Bu ekstreler üzerinde yaptığımız incelemede; 2110542 nolu hesapta bulunan 5.329.96,00 TL'lık tutara 04.11.2002 tarihine kadar, faiz verildiğinden bu mevduatın ancak 04.11.2002 den teminat mektuplarının tazmini ile hesaptan alınma tarihi olan 10.09.2003 tarihine kadar bir faiz kaybının söz konusu olabileceği, b- Yine, 208266 nolu hesaba ait 371.00 TL ile 2442152 nolu mevduat hesabındaki 37.589.31,00 TL ile ilgili olarak ise vadeli hesaba aktarılmamış olmaları nedeniyle 03.10.2002-10.09.2003 arası faiz kaybının söz konusu olabileceği, c- Bununla birlikte; davalı bankanın artık mevduat toplamadığı gözetilerek mevcut vadeli mevduatların 01.05.2002 tarihinden itibaren temdit edilmeyeceği hususunun Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde yayınlanarak duyurulmuş olmasına bakıldığında; davacı yanın vadeli hesaplarda bulunan paralarının başka bir bankaya aktarılarak vadeli faizi elde edilmesine imkan verilmesi yönünde davalıya müracaat ederek, bu mevduatların faizli bakiyelerini rehin vermesi halinde, faiz almaya devam etme imkanı var iken, bu yönde bir girişimde bulunmadan mevcut paraların vadesiz mevduatta devam etmesine itirazda bulunduğunu belgeleyemediğinden, yapılan işleme zımni icazet vermiş sayılacağından vadeli mevduat faizi talep etmesinin mümkün olmadığı,davacı yanın davalıdan talebi mümkün bir alacağı bulunmadığı hususun tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla (20.01.2016 tarihli heyet raporu) davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, ...'e ait olan bloke mevduat hesaplarındaki nakit paranın mektup miktarı kadarının iadesinin ancak davacı tarafından istenilebileceği, .... 760 nolu hesapta 5.000,00 TL veya daha fazla tutarlı hareketler olsa da en son hareketin göründüğü 28.03.2002 tarihinde bakiyenin sıfır olduğu ve teminat mektubu için ayrılmış bir blok tutarının bulunmadığı, davacı tarafından blokede bulunan bir tutarın olduğunu gösterir kaydın ibraz edilmediği, ...'in ...'in kredi alabilmesi için taşınmazın ipotek verdiği, bankanın Hikmet'ten olan alacağını, bloke hesaptaki nakit karşılığı bulunmasına rağmen bankanın söz konusu taşınmazı sattığı davacı yanca iddia edilmekle; davalı bankanın ...'in kredi borcu için yaptığı icra takibi sonucunda ...'e ait taşınmazı satın aldığı, taşınmazın daha fazla bir bedelle satılacağına ilişkin itirazın incelenmesinde taşınmazın sahibinin ... olduğu, dolayısıyla ipotek satışından kalan farkın iade edileceği şahısların da ... mirasçıları olduğu, davacının bu miktarı talep hakkı bulunmadığı anlaşılmaktadır. ...'in düzenlenen bir kısım sözleşmelerde imzasının bulunmadığına ilişkin itirazların irdelenmesinde; ...'in bankanın kullandırdığı krediler için kefil sıfatıyla değil ipotek maliki sıfatıyla borçlu bulunduğu, dolayısıyla imzasının araştırılmasının gerek olmadığı kanaatine varılmıştır. ...'in davalı bankaca satın alınan taşınmazının tereke memurluğunca satılması durumunda bedelin ...'in terekesine dahil edileceği itirazında taşınmaz malikinin ... olması sebebiyle davacının bu bedelin kendisine verilmeyeceği hususunu hukuken bilmediği kabul edilemeyeceği, bir hesapta bakiye olmasa bile bu hesabın mektup bedelinin bloke edildiği hesap olarak kabul edilemeyeceği, zira blokenin o tutarın bir hesaba alınarak üzerinde teminat kurmak dışında bir hareket sağlanmamasına izin verilmemesi anlamına geldiği, incelenen hesaplar arasında iddia edilen mektup tutarlarına uygun bir bloke bulunmadığından ilk derece mahkemesi kararı yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar asli müdahil vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tasfiye sürecinin gerçekleşmesi için terekenin malvarlığına dahil edilmesi gereken alacak kapsamında olduğu iddia edilen dava dilekçesine konu alacak kalemlerinin tahsili talebi tasfiye memurluğu tarafından açılan eda talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf edilmesi üzerine kararın kaldırılması suretiyle davanın reddine yönelik verilen hükmün süresinden sonra temyiz edildiği gerekçesiyle 15.06.2023 tarihli ek karar ile asli müdahilin temyiz karar harcının yatırıldığı fakat temyiz yoluna başvurma harcının yatırılmadığı, bunun üzerine asli müdahile harcın yatırılması için muhtıra çıkarıldığı, muhtıranın 19.04.2023 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen bir haftalık yasal süre içerisinde harcın yatırılmadığından temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de asli müdahilin 24.04.2023 tarihinde süresinde harcı yatırdığı ve temyiz başvurusunun süresinde yapılarak temyiz edildiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2023 tarihli ek kararının bozularak kaldırılıp asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2. Dosyanın incelenmesinden İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararına karşı davacının istinaf başvurusunda bulunduğu asli müdahil vekilinin ise istinaf başvurusunda bulunmadığı davacının istinaf isteminin ise esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Kural olarak İlk Derece Mahkemesi'nin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz hakkı bulunmamaktadır. Aksi düşünce istinaf başvurusunda bulunmayan tarafa İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf kanun yolunu atlayarak temyiz etme tanınmış olur ki, bu durum 6100 sayılı Kanun ile hayata geçirilen üç kademeli yargılama sistemini iki kademeli yargılama sistemine dönüştürür ve istinafın devre dışı bırakılmasına yol açar. Bu açıklamalar karşısında İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen asli müdahilin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz hakkı bulunmadığından, temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda(1) numaralı bentter açıklanan nedenlerle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararına yönelik asli müdahil vekilinin temyiz isteminin kabulü ile 15.06.2023 tarihli ek kararın BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asli müdahil vekilinin TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.