Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6813 E. 2025/537 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmesi üzerine, davacının haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, sözleşmenin feshini ihtarnamede davacının sözleşmeye aykırı davranışlarına dayandırmasına rağmen, mahkemede bu iddiasını ispatlayamaması ve Bölge Adliye Mahkemesinin, ihtarnamede belirtilmeyen gerekçelerle feshin haklı olduğuna karar vermesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/812 Esas, 2023/1706 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2016/1130 E., 2020/675 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 28.01.2025 günü hazır bulunan davacı vekili Avukat Tanzel Yener ile davalı vekili Avukat Berkay Gündüz dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 3 adet ... Kurumsal Çözüm Merkezi bayisini işlettiğini, taraflar arasında 31.03.2006 tarihli sözleşmenin bulunduğunu, 31.08.2016 tarihinde davalının, aktivasyon ekranları, kullanıcı adı ve şifreleri ile sisteme davacının giriş yapmasını engelleyip bayi kodunu iptal ettiğini, sonrasında noter ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesini feshettiğini, karşı ihtarname ile fesih sebebi ve gerekçeleri sorularak sözleşmelerin birer nüshasının celbi istenmiş ise de cevap verilmediğini, feshin haksız olduğunu, fesihle birlikte 3 mağazanın faaliyetinin durduğunu, müvekkilinin haksız fesih sebebiyle zararlarının doğduğunu ileri sürerek feshin haksız olması nedeniyle 50.000,00 TL manevi, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 6.129.636,93 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kendilerinin İçişleri Bakanlığı ile yaptığı kimlik paylaşım sistemi sözleşmesi uyarınca Mernis üzerinden tüm vatandaşların kimlik bilgilerine erişme imkanının olduğunu, davacı şirket müdürü ve şirketi münferiden temsile yetkili kişi olan Ali Yener hakkında FETÖ soruşturması yürütüldüğünün öğrenildiğini, davacı şirket yetkilisinin gözaltına alınıp tutuklanması nedeni ile sözleşmenin feshedildiğini, bu nedenle sözleşmenin feshinin haklı olduğunu, ayrıca haklı sebep olmasa dahi sözleşmenin 6/3 hükmü uyarınca şirketin dilediği zaman tek taraflı tazminatsız fesih hakkının olduğunu, ayrıca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun 18.07.2016 tarihli kararı ile terör örgütü mensup ve işbirlikçilerinin herhangi bir şekilde istihdamının önlenmesi için düzenli takip ve denetleme yapılmasının istendiğini, davalı şirketin kamu hizmeti verdiğini, üstün kamu yararı doğrultusunda feshin gerçekleştiğini, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Kurumsal Çözüm Merkezi Sözleşmesinin 6.1.1. maddesi uyarınca davacının sözleşmeden doğan sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın ve tazmin yükümlülüğü olmaksızın davalıya fesih hakkının tanındığı, ancak davacının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğinin ispatlanamadığı, 6.3 maddesinde ise davalıya sebep göstermeden 30 gün ihbar süresi verilerek her zaman feshetme hakkı tanınmışsa da 30 günlük süreye uyulmadan feshin yapıldığı, ihtarnamedeki 4.2.1 maddesi uyarınca sözleşmeye aykırı davranıldığının ispat edilemediği, esasen davalının fesih sebebini davacı şirket yetkilisinin FETÖ soruşturması nedeniyle göz altına alınıp tutuklanmasına dayandırdığı, ancak davacı şirket yetkilisinin beraat ettiği, davalının masumiyet karinesine aykırı hareket ettiği, davalı feshinin haksız olduğu, davacının aynı şartlarda yeni bir bayilik sözleşmesi kurabilmesi için gerekli makul sürenin bilirkişi tarafından 1 ay olarak tespit edildiği, KDV hariç kâr kaybının aylık 227.023,59 TL olduğu, erken fesih nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiğini ve onurunun zedelendiğini gösteren somut bir verinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 227.023,59 TL 'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirket yetkilisinin FETÖ soruşturması nedeniyle gözaltına alınıp tutuklandığı, milli güvenliği tehdit eden yapı veya oluşum ile davacı şirket arasında güncel ve kişisel bağlantının varlığı şüphesi karşısında kamunun menfaatini yakından ilgilendiren Kurumsal Çözüm Merkezi'ne verilen özel yetki nedeniyle kamu yararı ve milli güvenliği tehlikeye sokacak durum ihtimalinin değerlendirilerek davacı şirket yetkilisine duyulan güncel şüphe ile sözleşmenin feshedildiği, fesih tarihinde ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü hal ortamı, kamu yararı ve ülke güvenliği nedeniyle ivedi tedbirlerin alınması zaruretinin bulunduğu, mevcut koşullarda davalının davacı şirket yetkilisi hakkındaki ceza yargılaması sonucunu beklemesi gerektiğinin beklenemeyeceği, davacının Anayasa ile güvence altına alınmış kişisel haklarının, adil yargılama ve masumiyet karinesinin mevcudiyeti tartışmasız ise de olağanüstü koşullar ve kamu yararının üstünlüğü gözetilerek güncel koşullar altında davalı tarafın davacıya olan güven ilişkisinin sarsılması nedeniyle feshin davalı yönünden haklı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

1.Davalı şirket davacıya gönderdiği ihtarnamede "sözleşmeyle üstlendiğiniz yükümlülüklere uygun davranmadığınız tespit edilmiştir" şeklinde gerekçe ile bayilik sözleşmesinin feshedildiğini davacıya bildirmiştir. Davalı şirket tarafından fesih sebebi bu şekilde gösterildiği için davalı şirket bu fesih sebebi ile bağlı olduğu gibi sözleşmeyle yüklenilen hangi yükümlülüklerin davacı tarafça yerine getirilmediğini de ispatlamalıdır. Dosya kapsamında davacının sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediği ispatlanamamıştır. Bu itibarla sözleşme feshinin haksız olduğu kabul edilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince ihtarnamede ileri sürülmeyip davaya cevap aşamasında ileri sürülen fesih sebebi kapsamında değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

2.Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'un 373/2 hükmü uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine,takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.