"İçtihat Metni"
:
2013/137 Esas, 2018/1375
Karar
HÜKÜM
:
Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki hisse devrinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın İstanbul Ticaret Odası yönünden husumetten reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin 1020/3000 hissesinin müvekkili ...'a, 990/3000 hissesinin müvekkili ...'a, 990/3000 hissesinin de müvekkili ...'a ait olduğunu; davalılardan ...'in ...'tan aldığı vekâlete dayanarak onun hissesini hisse devir sözleşmesi ile öz kardeşi ve diğer davalı ...'e devrettiğini yine ...'in ...'tan aldığı vekâletle hisse devir sözleşmesi ile ...'ın hissesini de öz kardeşi olan davalı ...'e devrettiğini, her iki devir işlemlerinde de 1995 tarihli noter vekâletlerini kullandığını; vekâletlerin üzerinden 10 seneyi aşkın sürenin geçtiğini, bu nedenle vekâletlerin artık geçersiz olduğunu kaldı ki, satışlardan müvekkilleri ...'ın ve ...'ın kesinlikle haberdar olmadığını; devir bedeli olarak alınan bedellerinde davacı müvekkillerine ödenmediği, davalı ...'in sahte şirket kaşesi kullanmak suretiyle ve şirketi borçlu göstererek ... emrine 28.02.2009 vade tarihli 99.000,00 TL bedelli senedi davacı ... lehine ise, yine 28.02.2009 vade tarihli 102.000,00 TL bedelli bonoları düzenlediğini ve güya bu bonoları hisse devir bedeli olarak göstermeye çalıştığını, bu şekilde şirketin de haksız ve yersiz olarak borç altına sokulduğunu, davalılardan ...'in de bu şekilde sahip olduğu ve tescil edilen hisselerinden sonra sahte bir karar defteri düzenlettiğini, oysa şirketin Üsküdar 2. Noterliğinden 28.01.2004 tarihinde 03579 yevmiye nolu ve noter tasdikli bir karar defterinin bulunduğunu, sahte karar defterinin müvekkillerinden ...'ın (hissesi devredilmeyen ortağın) sahte imzası ile alınan kararla çıkartıldığını, daha sonra 28.02.2007 tarihinde 2007/2 sayı ile sahte karar defterine yazılmak suretiyle ...'in yeni müdür seçilmesine karar verildiğini, bu kararda da ...'a ait imzanın sahte olduğunu, şirketin ortaklar pay defterinin de sahtecilik yoluyla çıkarıldığını, ...'in müdür seçimine ilişkin kararın da hükümsüz olduğunu, bu şahsın müdür olarak attığı imzaların da geçersiz olduğunu, tüm bu sahtekarlıktan sonra davacı şirketin tüm mali ve ticari itibarının kaybolduğunu, şirketin idaresi resmiyette sahte evraklarla davalı ...'e ve müdür seçilen ...'e geçtiğini, davacı şirketin asıl ve eski ortakları olan davacı müvekkillerini arayan davalıların, dava açmaları ve şikayette bulunmaları halinde şirketi batıracaklarına dair tehdit ettiklerini, davacıların da yasal yolların uzun zaman alacağını ve bu süre içinde şirketinde davalılar tarafından zarara uğratabileceklerini düşündükleri için, hisseleri geri almayı kabul ederek ...'ten söz konusu hisseleri Bakırköy 10. Noterliğinin 14.03.2007 tarihli ve 8321 - 8322 yevmiye nolu sözleşmeleri ile geri aldıklarını, almadan sonra müvekkili davacıların yeniden şirkete ortaklık işlemlerini yaptıkları ve gerekli müdürlük kararlarını yeniden almak zorunda kaldıklarını ancak geçersiz satış işlemleri ile yapılan hisse devirleri ve sahte yönetim kurulu kararları, sahte yönetici seçimleri yönünden iptalde hukuki menfaatleri bulunduğundan, Gültaş Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti'nin hissedarlarından ... ve ...'ın bu şirketteki hisselerini davalı ... tarafından ...'e Bulancak Noterliğinde 26.02.2007 tarih ve 01681 yevmiye no ile düzenlenen hisse devir sözleşmesi ile devretmesine dair hisse satışı sözleşmesinin iptaline, Bakırköy 9. Noterliğinin 23.02.2007 tarihli ve 8239 yevmiye nosu ile çıkartılan karar defterinin geçersiz olduğuna, bu karar defterinde 27.02.2007 tarihinde 2007/1 karar ile alınan hisse devrine ilişkin karar altındaki imzanın ...'a ait olmadığının tespiti ile bu kararın iptaline, 28.02.2007 tarih ve 2007/2 sayılı olan yeni şirket ortaklarını ve yeni müdür seçimine dair karardaki ...'a ait imzanın sahte olduğunun tespiti ile alınan bu kararın iptaline, çıkartılan sahte ortaklar pay defterinin sahtecilik sebebiyle iptaline, ...'in müdür seçimine ilişkin kararın da hükümsüzlüğünün tespitine ve ...'in olduğu karar ve atmış olduğu imzaların şirket yönünden yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinden ...'in davacı şirketin kuruluş aşaması olan 05.03.1993 tarihinden 1999 tarihine kadar mali müşavirlik danışmanlığını yaptığını, müvekkili şirketi kurması için kendisine verilen vekâletlerden dahi ... tarafından henüz azledilmediği, ayrıca davacılardan ...'ın ve davalı ...'ın vekâlet ile hisse satışı yönünden tam kapsamlı satış vekâleti verildiğini, onların dışında kurucu ortaklardan ...'ın da aynı gün vekâlet ile hisselerinin satışı için müvekkili ...'e vekâlet verdiklerini, müvekkilinin bu vekâletlerle ...'e sattığını, her iki satıştan da davacıların haberdar olduklarını, muvafakatlarının bulunduğunu, hisse devir sözleşmelerinin geçerli olduğunu, hisse devirlerinden sonra ... ve ...'ın 22.03.2007 tarihinde müvekkili ...'i satış vekâletinden azlettiklerini, her iki satışında azilden önce gerçekleştiğini ve satışla birlikte konusu kalmadığı için davacılar tarafından azledildiğini, yapıldığı tarih itibariyle vekâletlerin geçerli olduğunu, vekâletlerde herhangi bir süre kısıtlaması yer almadığından davacıların 10 yıllık geçerlilik süresi yönünden itirazlarını kabul etmediklerini, hisse satışlarından herhangi bir muvazaanın bulunmadığını, davacıların hisse satışlarından dolayı dava açılıncaya kadar herhangi bir taleplerininde bulunmadığını, açılan davanın haksız olduğunu; ...'in devraldığı hisselerle birlikte şirketin % 67 hissesine sahip olduğunu ve kalan hissenin ...'a ait olduğunu, bu nedenle müvekkili ...'in şirketin oy çokluğuna sahip olduğunu; bu oy çokluğunu kullanarak ...'i müdür tayin ettiğini, bu nedenle müdür tayinine ilişkin kararın da geçerli olduğunu; ...'a imzası ona ait olmasa dahi oy çokluğuyla alınan kararın geçerli olacağını; ...'in geçerli bir kararla tayin edilen müdür olması nedeniyle yaptığı işlemlerinde geçerli olduğunu, bu işlemlerin Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını; hisse devri yapan davacılara şirketçe satış bedelinin senet verilmek suretiyle ödendiğini; 14.03.2007 tarihli devir teslim tutanağı ve sözleşmenin 2 nci maddesi gereğince şirkete ait kaşe, karar defteri, ortaklık pay defteri, imza sirküleri, devir için yapılan makbuzlar ve yeni hissedarlara (... ve ...) devredilmiştir. Yine aynı tutanak ve sözleşmenin 3 üncü maddesinde şirket müdürü ...'in şirket müdürlüğü görevinden bu tarih itibariyle istifa ettiğininde yazılı olduğunu ve bu devir işlemleri ve teslim evrakları ile yapılan şirket işlemlerinden dolayı birbirleri ibra ettiklerinin de yazılı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ... vekili, işbu davada müvekkiline husumet düşmediğinin davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. MAHKEMECE VERİLEN KARAR
Mahkemenin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı ile; her ne kadar davacı şirketin ortaklarından ... ve ...'ın kendi hisselerini devretmesi için ...'e 1995 tarihli vekâletleri verdikleri ve bu vekâletlerden azletmeden evvel vekil tarafından hisseleri ...'e devredildiği sabit ise de; ceza yargılamasında açıkça bu vekâletlerin kötüye kullanılıp kullanılmadığının değerlendirildiği ve kötüye kullanıldığı; ...'in bu sebeple hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dolayı mahkum edildiği, gerçekten de vekil ... ile hisseleri devir alan Erkan'ın kardeş olmaları, satış bedeli olarak ...'ten alınıp hisseleri devreden ... ve ...'e verilen bir satış bedelinin olmadığı tam tersine şirketin borçlu / keşideci olduğu senetlerin verilmeye çalışıldığı; bu çerçevede davalılar ...'in ve ...'in el ve iş birliği halinde davranarak söz konusu hisselerin esasen muvazaalı işlemlerle devrettikleri / devraldıkları, vekâletin kötüye kullanılması yoluyla bu işlemin sağlandığı, bu nedenle hisse devirlerinin geçersiz olacağı, kaldı ki, ...'in şirket temsilcisi olarak atandığı kararda şirketin geçersiz olan bu hisse devrine rağmen ortağı olan ... ve ...'dan, ...'ın imzasının sahte olduğu, bununda ... tarafından sağlandığı, bu nedenle ...'ın toplantıya katılmadığı, hal böyle olunca toplantıya katıldığı sabit olan diğer ortak ...'in bu hususu bilmediğinin sahtekarlıktan haberi olmadığının kabulünün imkansız olduğu, zira toplantıda karşısında ...'ın bulunmadığı, yine böyle bir toplantı ile şirketin yeni bir yönetim karar defterinin çıkartılmasının da geçersiz olduğu, eski karar defterinin geçerli olduğunun sabit görüldüğü, davacı tarafın sadece ...'in olduğu karar ve atmış olduğu imzaların şirket yönünden "yok hükmünde olduğunun" tespitine ilişkin talebin bu şahsın müdürlüğünün hükümsüzlüğüne ilişkin zaten verilmiş olan hükmün içinde kalacağından bir karar verilmesine gerek bulunmadığı tespit edildiği gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; ortada olmayan bir şirket için davaya devam etmenin yasal dayanağının bulunmadığını, şirketin münfesih olduğunu, ayrıca dava konusu şirket hisselerinin davacılara 2007 yılında devrolunduğunu ve davanın konusuz kaldığını, davalı ...'ya usulsüz tebligat yapıldığını, ceza dosyasının dosya arasına alınmadığını, ceza davasında karşılıklı ibraname olduğunu bu hususun Mahkemece dikkate alınmadığını, 2008 yılında davalı ...'in müdürlük görevine oy birliği ile son verildiğini, ortada hukuksuz bir durum olmadığını, Gültaş şirketinin bulunmadığını ancak davaya şirket olarak devam edildiğini ileri sürerek ve re'sen tespit edilecek sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, limited şirket hisse devir sözleşmesinin ve hisse devri sözleşmesinden sonra yeniden oluşturulan karar ve pay defterlerinin geçersizliklerinin tespiti, hisse devrine göre oluşan ortaklar kurulu kararlarının iptali ile seçilen şirket müdürünün yaptığı işlemlerin yok hükmünde olduklarının tespiti taleplerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...'in tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ...'in yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.